6. Bölüm

57 10 16
                                    

Gözlerimi araladığım da uykusuzluktan olsa gerek yorgunluk hala üzerimdeydi. Şu an bu sıcak yatağı bırakmak istemiyordum. Normalde çok uyuyan birisi değilim ama bugün nedensiz çok uyuyasım vardı, bunun nedeni bir buçuk saatlik uykum değildi, bazen hiç uyumadığım zamanlar da oluyordu. Klasik uyku sorunları işte. Ayağa kalkıp lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ardından diş fırçasına, diş macununu sürüp dişlerimi fırçalarken yüzümü buruşturdum. Sabah aç karına diş fırçalamak fazla mide bulandırıcıydı. Ağızımı suyla gargara yapıp diş fırçamı temizledim ve lavabodan çıktım. Dolabımdan okul kıyafetlerimi aldım. Okul kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra yakamı ve saçlarımı düzelttim. Birkaç saat önce dağınık bıraktığım masadan gerekli şeyleri çantaya koyup masayı toparlamıştım. Laura'da bu sırada uyanmıştı. İkimizde hazırlanıp kafeteryada kahvaltıya inip karnımızı doyurmuştuk ve okula gitmiştik.

Okula girdiğimizde herkes sırasındaydı, biraz geç gelmiştik anlaşılan, dersimizinin kimya olması lazımdı. Sıraya oturduğumda, Laura, Jason'a selam verip yanıma oturdu. Birkaç saniyeye kimya hocası gelmişti, ikinci dersin son beş dakikasında bizi serbest bırakmıştı. İki çift gözü üzerimde hissediyordum, Arın olabilir miydi? Başımı döndürmemle cevabımı almıştım. Arın değil Aron bakıyordu. Ne benzer isimler ama...

Kaşlarımı çatarak ona baktığımda o da aynı şekilde bana bakıyordu. Önüme döndüğümde Kimya hocamız, Pering hoca dudaklarını araladı. "Haftadan itibaren denemeler başlıyor, çocuklar." Sınıftan olumsuz nidalar dökülürken oradan bir çocuk atıldı, daha ismini bile bilmiyordum. "Hocam dene dene nereye kadar ya, çalışmayalım, çok çalıştık."

Ardından oradan bir kız atladı. "Kitap açtın mı acaba." Diye homurdandı. Kendileri arasında ufak çaplı bir tartışma yaparken Laura'nın kolumdan tutup beni sarsmasıyla ona doğru baktım.

"Âsi bittim ben, ben nasıl çalışacağım?" Diyerek yakındı.

"Herkes nasıl çalışıyorsa öyle." Dediğimde yüzünü buruşturdu.

"Sen beni çalıştırır mısın peki?" Laura'ya bakıp başımı olumlu anlamda salladığımda gözlerini hevesle daha çok açtı.

"En ama en, en sevdiğim arkadaşım benim!" Sakin ol gibisinden ona baktığımda zil çalmıştı, Laura ise en sevdiği arkadaşının benim olduğunu söylüyordu.

"Çıkabilirsiniz." Hoca sınıftan çıkarken nereden baksan herkes ayaklanmıştı.

"Umarım kimyadaki gibi hiçbir yeri anlamadığını söylemezsin." Dediğimde sustu. Gözlerimi kocaman açtım ve ona doğru baktım.

"Az bir şey biliyorum ya, mesela kimya da skaler büyüklükleri, örnek olarak birisi ağırlık mesela."

"Laura... Dediğin şey vektörel büyüklük hem bu kimyanın değil fiziğin konusu!" Cidden yok artık.

"Tamam ya, bir şey demedim," dedi ellerini suçlu gibi havaya kaldırırken. 

"Âsi," dudaklarımı aralayıp sesin sahibine döndüm. Aron karşımda bana doğru bakıyordu.

"Konuşabilir miyiz?" Laura kalkacağı sırada kolundan tutup kalkmasını engelledim.

 "Dinliyorum." Dedim Aron'a bakarak.

KARANFİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin