Yoğun baş ağrısıyla yüzümü buruşturdum. Gözlerimi araladığımda odanın ışığından gözüm kamaşmış bir şekilde geri gözlerimi kapattım.
Dehşet bir baş ağrısıyla güne merhabalar.
Dün ne olmuştu, Arın'la sahilde yalnız kaldığımız kısımdan sonrası kesik kesikti. Neredeyse hiç bir şey hatırlamıyordum. Ne olmuştu, nasıl eve gelmiştim. Başımı ovaladım, üzerimdeki örtüyü açıp gözlerimi açarak yattığım yerden doğruldum. Elime saçlarımı karıştırdım, bu baş ağrısı ve yorgunlukla okula gitmek kesinlikle istemiyordum.
"Günaydınlar!" Laura'nın enerjik sesi bütün odayı doldurdu yanıma geldiğinde çoktan hazırlanmıştı.
"Bugün neden okul var?" Diye homurdanarak yataktan kalktım.
"Ee, çünkü cuma." Dedi Laura ciddi bir şekilde.
"Saat kaç?" Diye sorduğumda Laura elindeki telefona baktı.
"Altıya geliyor." Onun bu cevabına oflayarak dolaptan çıkardığım formamla birlikte lavaboya gittim. Lavabonun kapısını kapatıp üzerimde ne var ne yoksa çıkardım ve kenara çamaşır sepetinin yanına attım. Dün içtiğimiz biralar yüzünden olsa gerek kötü korkuyordum ve ayriyeten saçlarım yağlıydı. Homurdanıp duşa kabine girdiğimde ılık suyu açtım, saçlarımı iki kere şampuanladıktan sonra, suyu soğutmuş biraz da öyle kalkmıştım suyun altında. Birkaç dakikaya kalkmadan suyu kapattım, saçımda kalan fazla suyu elimle sıkıp duşa kabinden çıktım. Havluyu alıp vücudumu kuruladım ve okul formasını üzerimde giydim. Islak saçlarımı güzelce tarayıp kenara bıraktım ve ıslak saçlarımla lavabodan çıktım.
Üzerimdeki anlamsız fazla yorgunlukla omuzlarım düşmüştü, masanın oraya gidip çantamdaki fazla test kitaplarını çıkarıp iki tane farklı test kitabı ekledim ve çantanın fermuarını kapattım.
"Hazır mısın, çıkıyor muyuz?" Diye sordu Laura bana doğru, başımı salladım.
"Olur, çıkalım." Dediğimde o da başını salladı ve beraber yurttan çıkıp yemekhaneye indik, biraz atıştırdıktan sonra hedef okuldu.
"Başım ağrıyor," diye homurdanıp duruyordum.
"Normal, geldiğinde zil zurna sarhoştun çünkü." Dedi Laura mantıklı bir açıklama öne sürerek.
"Umarım fazla saçmalamamışımdır." Dedim mırıltıyla çünkü uyandığımda aklımda silik silik olan şeyleri de hatırlayamıyordum.
"Yani, Arın'la geldiniz işte dediğim gibi sonra kahveyi iksir niyetine sana içirdi." Cidden böyle bir olay olmuştu, tam hatırlamasam da bana nasıl kahveyi iksir niyetine içirdi anlamamıştım ve buna inanan kendime daha çok inanamamıştım. Sarhoş olmak başa bela gibiydi.
Laura'yla birlikte sınıfa girdik, Arın'a doğru baktığımda bakışları beni bulmuştu, bana bakıp gülümsediğinde geri önüme dönüp sırama oturmuştum, tek ümidim fazla saçmalamamış olmamdı. Laura'da yanıma geçmişti ama bakışları yerdeydi. Birkaç dakikaya sonunda ders başlamıştı. İlk dersimizde hoca boş bırakmıştı, deneme sınavına çalışmamız için. Bir saat böyle ders çalışarak bitmişti ardından iki saat kırk beş dakikalık bir sınavdan çıkmıştık. Bana göre diğer sınavlara kıyasla bir tık daha zor olmuştu ama hallettiğimi düşüyordum. İki saat her zamanki gibi boş olacaktı bu duruma alışmıştım artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANFİL
Roman pour Adolescents18 yaşındaki, Âsi Fire annesinin kayıt ettirdiği Özel Crawson Hiden Lisesine gider ama bu lise herkesin bildiği sıradan bir lise değildi. Bu lisede sırlar, gizemler ve gizli kimlikler ortaya çıkar. Âsi, bu okulun ve ailesinin gizemini çözerken kaldı...