SENSEDİM (bxb)

1. Bölüm

"Hadi oğlum kalk artık, geç kalacaksın okula!" diye daldı odama annem. Ardından odamın perdesini ardına kadar açtı ve kör edici güneşin yüzüme yansımasını sağladı.

"Kalk hadi." dedi ellerini beline koyup başıma dikilirken.

"Kalktım işte." dedim yüzümü buruşturarak. Ardından yorganı üzerimden kaldırıp yatakta oturur pozisyona geldim.

"Giyin de gel, kahvaltı yaparsın." dedi annem bana kısa bir bakış atıp odadan çıkarken.

Yataktan kalkıp dolabıma doğru ilerledim. Okul formamı ve rastgele bir siyah pantolonu üzerime geçirdikten sonra çantamı alıp mutfağa doğru adımladım.

"Bu halin ne lan, torbacı gibi. Kaçta uyudun sen?" dedi fare kılıklı abim Cengiz.

"Ne bileyim, saat bekçisi miyim ben? Ayrıca sen kendi tipine bak, mağara adamı." dedim bana ayrılan sandalyeye otururken.

Abim kafasını sabır diler gibi sallayıp önüne döndü.

"Haberin olsun annem, bizimkiler gelecek bugün." dedi abim çayından bir yudum alırken.

"İşte oluruz herhalde o saatte babanla. Takılın siz kafanıza göre." dedi annem.

Abim 'Tamam' anlamında kafasını salladı ve sandalyesini dizlerinin arkasıyla geriye ittirip ayağa kalktı. "Ben gidiyorum, afiyet olsun size." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Hızlıca kahvaltımı yaptım ve evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım.

Sınıfımın önüne gelince çoğu kişinin gelmiş olduğunu gördüm. Arkalarda bulunan sırama geçtim ve oturdum.

Yaklaşık on dakika sonra matematik hocası içeriye girdi. Selam verdi ve öğretmenler masasına oturdu.

Hocalar genelde laf etmediği için başımı sıraya yaslayıp uyumaya çalıştım.

Çıkış zilinin çalmasıyla yerimde irkilerek uyandım. Cidden aralıksız bu kadar saat uyumuş muydum?

Sıranın boş kısmında duran çantamı sırtıma çaktım ve sınıftan çıktım.

Okulun çıkış kapısında beni bekleyen Umay'ın yanına ilerledim hızlıca.

"Teneffüslerde sınıfına geldim. Uyuyordun, uyandırmadım bende." dedi koluma girip benimle birlikte yürümeye başlarken.

Önce Umay'ı evine bıraktıktan sonra kendi evime doğru ilerlemeye başladım.

Oturduğumuz apartmanın önüne geldiğimde zile bastım ve bir süre kapının açılmasını bekledim.

Kapı açıldığında ikinci kata çıktım.

Dış kapının önünde gördüğüm bir kaç çift ayakkabı ile abimin arkadaşlarının geldiğini anladım.

Salona doğru ilerlediğimde abim, Sezgin abi, Tuğran abi ve tanımadığım bir adamın oturup sohbet ettiğini gördüm.

Sezgin ve Tuğran abiyi tanıyordum, ama ikili koltukta oturan adamı ilk defa görüyordum.

"Hoş geldiniz." dedim hafifçe gülerek.

Hepsi bana dönüp baş selamıyla kabul etti lafımı.

Odama doğru ilerledim. Odaya girince arkamdan kapıyı kapattım. Çantamı çalışma masamın yanına bıraktım ve dolabımdan açık pembe bol bir tişört çıkardım, altıma ise düz siyah bir şort aldım.

Üstümü giyindikten sonra bileğime gelen beyaz çoraplarımı giydim ve odamdan çıktım.

Dış kapıya doğru ilerledim. Abimlerle mi oturacaktım saatlerce?