16↬ Beni çıkmaza sokuyorsun

444 51 168
                                    

Umarım beğenirsiniz, şimdiden iyi okumalar 🦋💙

Jimin

"Şimdi napacaksın?" elimi attım omzuna, kolunu silkeleyip bileğindeki saate baktı "Jin ile yemek yiyeceğim"

"Vay be, bir dakika ayrı kalamıyorsunuz" dedim kaşlarımı kaldırıp iç çekerken, beni neşeli bir şekilde onayladı. Onu cidden ilk defa böyle görüyordum, gençlik anılarımız canlanmıştı da gözümde...o cidden değişmişti. Gençlik anılarımız deyince de yaşlı olduğumuz anlamına gelmiyordu bu, sadece ikimiz de yirmi sekiz yaşındaydık ama liseden beri arkadaş olunca gençlik demek yerindeydi bence. Onunla dört yıl boyunca aynı sınıfta, aynı sıralardan geçmiştik ama maalesef lise sonda samimi olmuştuk. Hoseok'u sorarsanız o da benim oda arkadaşımdı pansiyonda kaldığım zamanlarda. İkisini tanıştıran ben olmuştum.

Hoseokla benzediğimiz için onunla daha samimi görünebilirdik ama Taehyung'un yeri her zaman ayrıdır ikimiz için de. O aramızdaki en zeki ve çalışkan kişiydi, yine de bu suç ortağımız olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Birlikte yapmadığımız şey kalmamıştı. Aynı liseden sonra aynı üniversiteyi de kazanınca aramızdaki bağ hiç kopmamıştı.

Ben öylece düşünürken onun çalan telefonuyla durduk, Hoseok yazısını görünce telefonu açıp kulağına götürdü diğer elini de cebine atarken "Alo" dedi. Az da olsa ben de duymuştum onun sesini "Taehyung...bir şey söyleyeceğim ama sakın hemen panik yapma!"

Gözlerini devirdi "Yine şaka yapacaksan hiç almayayım Hoseok işim var çünkü-"

"Hastanedeyim şimdi" dediğinde korkuyla atıldım "Hastane mi dedi?" elini uzatıp susmamı işaret etti "N-ne hastanesi? İyi misin?" o da korkmuştu benim gibi.

"B-ben...iyiyim de-"

"Kekeleme düzgün konuşsana!" ikimiz de birbirimize bakmıştık, Taehyung'un göz bebekleri tir tir titrerken duyduğu şeyle yutkunamadı bile "Jin yaralandı, araba çarpmış-"

"N-ne? Nasıl olmuş? Neredesiniz?" eli ayağına dolaşmıştı, arabasına doğru gidecekken tuttum bileğini "Arabaya geç" dedim. Aceleyle koşup kendi arabama atladım, benimle birlikte gelirken bir yandan da Hoseokla konuşuyordu "İyi mi peki?" dedi dehşete kapılmış ses tonuyla. Onun titreyen sesi beni de kaygılandırmıştı.

"..."

"Tamam hemen geliyorum" telefonu kapatıp elleriyle ovuşturdu yüzünü, bense çoktan yola çıkmış hızlı bir şekilde sürüyordum söylediği hastaneye doğru "İyi miymiş-"

"Bilmiyorum Jimin acele et!" dedi yalvarırcasına, baktım hiç iyi görünmüyor sakinleştirmek istedim "Kötü düşünme, sakin kalmaya çalış beş dakikaya oradayız-"

"Nasıl oldu dedim demedi bir şey...daha şirkete geçmeden onunlaydım Jimin" titreyen eliyle kapattı yüzünü "K-kendine dikkat et dedim...sanki biliyormuş gibi sıkıca sarıldı bana-" o sayıklar gibi konuşmaya devam edince susturdum "Saçmalama Taehyung, kendine gel! Kötü düşünme diyorum sana!" bakışlarımla gösterdim yolu "Az kaldı işte, öğreniriz gidince ne olduğunu"

"Jimin içimde kötü bir his var" başını aşağı doğru hafifçe eğdikten sonra elini göğsüne çıkardı "K-korkuyorum...ya ona bir şey olursa-"

"Sus diyorum sana!" bağırdım sertçe, artık sakin kalamazdım "İçindeki hissini sikeyim sus! Olmayacak bir şey Jin'e" böyle yaparak beni de endişelendiriyordu. Sustu, konuşmadı daha. Stresle oflayıp parmaklarım arasındaki direksiyonu sıkıca kavradım "Az kaldı geldik sayılır, yakınmış zaten"

Başını sessizce yasladı cama. Yol boyunca çaktırmadan onu izledim. Sıktığı yumruğuyla dizini ovuşturuyordu. O normalde mental olarak benden güçlüydü ve şimdi onu böyle çaresiz görünce benim de elim ayağıma dolaşmıştı ama belli etmemeye çalıştım, onu sakinleştirmenin en iyi yolu buydu çünkü "Merak etme ona hiçbir şey olmayacak, işte bak geldik" olabildiğince acele edip uygun bir yere park ettim. Benden önce davranıp fırladı arabadan. Koşarak takip ettim ben de. Bizi karşılayan Hoseok olmuştu "Direkt içeri aldılar hiçbir şey demeden" ilerdeki kapıyı gösterince diğerleri de bize doğru bakmıştı. Taehyung ellerini Hoseok'un omzuna koyup onun nasıl olduğunu sormaya çalışırken Jin'in kardeşi bir anda geldi ve biz ne olduğunu anlamadan Taehyung'un yüzüne yumruğunu indirmişti "Şerefsiz piç! Hyungumu nasıl kandırırsın?" ikimiz de şok olmuştuk, elleriyle Taehyung'un yakasını tutup sarsarken kimse aldırış etmedi "Demek benim hayatımı kurtardın ha? Sikeceğim lan belanı-" yine vuracakti ki kavradım bileğini "Ne diyor bu Taehyung?" sertçe kolunu çekip kurtardı bileğini parmaklarımdan. Taehyung başını eğince çattım kaşlarımı "Ne mi diyorum?" konuştu çocuk tekrardan "Arkadaşının yaptığı şerefsizlikten bahsediyorum, her şey onun yüzünden oldu. Hyunguma bir şey olursa gebertirim lan seni-" tekrardan vuracakken bu kez Namjoon engel oldu "Yeter Jungkook, otur şuraya" kolundan tutup onu zorla koltuğa doğru götürdü. Ters ters o çocuğa bakarken kolumu Taehyung'un sırtına atıp ilerledim "Oturalım Taehyung" usulca bana uyum sağladı. Geçip oturduk hep birlikte.

Dear Future Husband ↬TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin