Okuyan herkese teşekkür ediyorum 🍀🧚🏻♀️💜 yorum yaparsanız sevinirim 🐳
Hoseok
Evde tek başıma kahvaltı yapıyordum. Önümdeki pilavı karıştırırken dalıp gitmiştim. Defalarca kaynayan ramen suyunu ancak fark edip aceleyle ocağı kapatmak için kalktım.
"Aissh" su kaynamaktan bitmişti neredeyse "Aklın nerde Hoseok off"
Kimde olacak Namjoon'daydı. Kaşlarımı çatarken tencerenin içine biraz daha su koydum. Ona karşı tüm kozlarımı oynamıştım ama adam bir kez bile karşılık vermiyordu. Niye ama? Onun kadar inatçısını ilk defa görüyordum.
Masaya tekrardan otururken dün sabah geldi aklıma...
Flashback
Gözlerimi açtığımda gece Namjoon ile birlikte uyuduğumu fark etmem uzun sürmedi. Sarhoş olduğum için hiçbir şey hatırlamıyordum. Yani onların evinde mi kalmıştım- bir dakika asıl konu bu değildi şu an Namjoon tam yanımdaydı. Ses yapmamaya özen göstererek doğruldum ve yasladım başımı arkama, bebek gibi mışıl mışıl uyuyordu. Gülümsemekten kendimi alıkoyamıyordum cidden, ona her baktığımda mutlu oluyordum.
Acaba elimi uzatıp saçlarını okşasam uyanır mıydı? Aman ne olursa olsun yapacaktım. Elimle saçlarını sevmeye başladım, çok geçmeden uyandı ama o nasıl bir uyanıştı. Uzaktan gören de ıssız bir adada gözlerini açtı sanırdı. Hızla doğrulup kendini geriye attı "Ne işin var yatağımda?"
"A-ah dün gece öyle demiyordun ama" göz kırptım. Onunla uğraşmak eğlenceliydi.
"N-ne dün gecesi, neyden bahsediyorsun?" yataktan kalkıp üstündekileri kontrol etti, oh der gibi nefesini verip gözlerini devirdi "Uydurma sadece aynı yatakta uyuduk" gözlerini ovalayarak kapıya yöneldi "Bizimkiler uyanmadan kendi evine gitsen iyi olur" eliyle çıkmam için işareti etti. Alay mı ediyordu?
"Ne günaydın ne selam? Öylece kovuyor musun yani beni?"
"Evet" dedi umursamadan.
Omuz silkip tekrardan uzandım "Hiç kusura bakma hemen gidemem, kahvaltı yapıp giderim"
Neyse ki bir şey demedi. Konuyu değiştirip pencereyi açtı "Leş gibi kokuyor odanın içi"
Kokuyu içime çekip düşündüm "Yoo"
Bana yine ve yine gözlerini devirip kapıyı açtı, çıkmadan önce göz ucuyla bakıp son kez konuştu "Diğerlerini uyandıracağım, kahvaltını yapıp evine git de duş falan al"
A-ah şuna bak! Bağırdım arkasından "Yaa! Ne demek istedin sen? Pis miyim ben? Dün tüm şişeyi kafaya diken ben miydim?"
O gidince doğrulup üzerimdeki gömleği kokladım. Cidden abartıyordu, sadece birazcık içki kokuyordu yani o kadar "Sanki sen kokmuyorsun adama bak"
O hızla başını uzatınca irkildim "Arkamdan mı konuştun az önce? Beddua mı ettin bana?" dedi tek kaşını kaldırıp. Alayla güldüm "Hmm evet evet beddua ettim. Keşke Eros'un oku hiç beklemediğin anda saplansa kalbine dedim. İyi demiş miyim?"
Yüzünü buruşturdu "Ok falan fayda etmez, olmayacak hayaller kurma istersen"
"Vayy be zekisin aslında" şaşırmıştım anlamasına. Alay ettiğimi fark edince duymamazlıktan gelip konuyu değiştirdi "Yatağa mı yapıştın kalk artık, kalk da bir an önce kendi evine git"
Kovulduğum yerde bir saniye durmam diyen Hoseok -yani ben- söz konusu bu adam olunca aptallaşıyordum. Bana hiç yüz vermese de bir şekilde o kahvaltıyı yapıp zor da olsa kendi evime geçmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Future Husband ↬TaeJin
FanfictionSeokjin'i; ilkbahar, kitaplar, sevgi ve umut ayakta tutuyordu. Taehyung ise onun tam zıttı bir insandı. Başarı, para ve hırs onun her şeyiydi. Peki bu ikisi anlaşmalı bir evlilik yaparsa- daha doğrusu anlaşmalı evlilik yapmak zorunda kalırlarsa ne...