Final bölümüne hoş geldiniz bebişlerim 🙆🏻♀️💜🧚🏻♀️ keyifli okumalar ☺️Jimin
"Hazırım- ay yani eminim" hâline güldüm, çok şapşaldı. Daha fazla bekleyemeyip kapandım dudaklarına. Hızlıca öpüşüme ayak uydurmaya çalıştı, ellerini nereye koyacağını bilemez şekilde bi' omzuma bi' boynuma götürüp durmuştu, dudaklarımı ondan ayırmadan bileklerini kavrayıp kollarını boynuma sarmasını sağladım, dans eder gibiydik. İnce belini şişme montuna rağmen kolaylıkla hissetmiştim.
Biraz sonra nefes almak içini ayırdı dudaklarımızı, hesap sorar gibi kaldırdım tek kaşımı "İğrenç miymiş?" hemen de kendini savunmaya geçti "Hayır hayır, o gün öptüğünde de iğrenç değildi, a-aksine çok hoşuma gitti- yani sadece ben şey- kabul etmek istemedim, yaa bakma öyle, diyorum ya değildi işte" o dırdır ediyordu ama biz hâlâ aynı pozisyondaydık, yemin ederim bıdı bıdı konuşup başımı şişirmesini bile özlemiştim.
Gözlerinin hâlâ dudaklarımda olduğunu gördüğümde güldüm, hemen de öfkeleniyordu. Kollarımın arasından çıkacakken tekrardan dudaklarımızı birleştirdim, hayır diyemedi...Bu kez bir adım daha ileri gidip dilimle küçük dokunuşlar bırakmıştım dudaklarına. Elleriyle paltomun yakasını avuçlayarak yaptığımı yapmaya çalıştı, acemi oluşu hoşuma gidiyordu.
İlk geriye çekilen ben oldum, e devam edecektik? dercesine bakıp kedi gibi yalamıştı ağzını. Ben bu çocukla napacaktım? Geriye adımlayıp yumruk yaptığım elimi ısırırken baktım yüzüne, kırmızı şişkin dudaklarıyla şaşırarak gözlerini büyüttüğünde gülerek arkamı döndüm "Sikeyim çok güzelsin yaa!" ellerimle yüzümü avuçlayıp sâkin kalmaya çalıştım, onun yüzüne baktıkça tüm öfkem uçup gidiyordu ve ben tekrardan aşık oluyordum. Hızla ona doğru dönüp sordum "Ne yapacağım ben seninle?"
Omuz silkti "Bilmem" pişkin pişkin sırıtıyordu bir de. Burnumu çekip paltomu düzelttim, hava da iyice soğumuştu gitsek iyi olacaktı. Uzattım elimi tutsun diye, hiç tereddüt etmeden sıkıca parmaklarını parmaklarıma geçirmişti, bu ânı bekliyormuş gibi bir hâli vardı. Gülümseyip tatlı pembe yanaklarına yaklaştım öpmek için, her an çekip giderim diye korktuğu için bana eskisi gibi çemkiremiyordu, bu iyi olmuştu işte. Dudaklarımı yanağına bastırıp kapattım gözlerimi, burnumu tenine sürttüm kokusunu içime çeker gibi.
Geriye çekildiğimde bu kez cidden gitmeyi hedeflemiş ve onunla birlikte yürümüştüm.
...
"Beni eve bırakmayacak mısın?" sorusuna karşı kaldırdım kaşlarımı "Hayır" bir elimle araba sürüyordum diğeriyle onun elini tutuyordum "Villaya mı gideceğiz? Hii, amcalarınla tanıştırmaya mı götürüyorsun beni, hayır daha buna hazır değilim hyung" hemen de senaryolar kuruyordu kafasından, kısa bir bakış attım "Gece gece amcalarımla niye tanıştırayım seni Jungkook? Kafayı mı yedim ben?"
Saate bakıp hayretle açtı ağzını "Aaa cidden gece olmuş- siktir yaa hepsi yüz kere aramış şimdi tek tek hesap vereceğim-"
"Ben haber ettim, merak etme benimle olduğunu biliyorlar" inanamayarak baktığında gülümsedim "Biliyorlar mı? Peki biz nereye gidiyor-" aklına ne geldiyse bir anda kollarıyla vücudunu sarıp "hyung napacaksın bana?" demişti. Başımı arkaya atıp kahkaha atmıştım, tuttuğum elini öpüp çıkardım bakışlarımı yüzüne "Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama diyorum ki bana hyung demeyi bıraksan mı artık?"
Öksürüp kendine geldikten sonra başını salladı aşağı yukarı. Heyecanlı oluşu onu tatlı yapıyordu, onun için ilkti, anlıyordum bu yüzden ne hissettiğini.
...
Birlikte otele gelmiştik, koltuğun köşesinde ayaklarını sallayarak öylece oturuyordu. Tam yanına oturacaktım gözüm bileğindeki tokada kaldı. Benim nereye baktığımı görünce kaldırdı bileğini "Senden kalan tek şeydi" dediğinde şok olmuştum. Bunu daha önce nasıl fark etmemiştim ki? Ona aldığım tokaydı ya bu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Future Husband ↬TaeJin
FanfictionSeokjin'i; ilkbahar, kitaplar, sevgi ve umut ayakta tutuyordu. Taehyung ise onun tam zıttı bir insandı. Başarı, para ve hırs onun her şeyiydi. Peki bu ikisi anlaşmalı bir evlilik yaparsa- daha doğrusu anlaşmalı evlilik yapmak zorunda kalırlarsa ne...