•°•Levi'ın gözünden•°•
"LEVİİİİİİ! BUNU BANA NASIL YAPARSIN!?" Nemphis ile konuşmamızı bölen feryat figan hâlde taht odasını basan Atum oldu. Noluyo lan? "NASIL OLURDA BABİLLİLER'İN CARİYE TEKLİFİNİ REDDEDERSİN!? Ülke senin harem benim olucaktı hani!?" Başlıyoruz... "Çok istiyorsan git Babile taşın, orda sik!"
"Olur."
"Senin beynini-"
"Ulan adi herif, anlaşmıştık ya ben haremi sen ülkeyi alacaktın. İş mi koyuyorsun lan yoksa!?"
"Canım kardeşim, gidip kadın mı kaçırayım senin için? Yok yani ne yapabilirim!? Adamlar casus yollayacaktı ben de nah çektim." Açıklamam Atum'a yetmemişti hâlâ yerde oturmuş dizlerini dövmeye devam ediyordu. "Muhalif olurum lan sana! Darbe yaparım, fitne fesat sokarım ülkeye! Bana karı bul!"
"Sapık mısın oğlum?"
"Evet."
Ablamın yüz ifadesi tiksinti ve şaşkınlıkla buruşmuş ve Atum'a bakıyordu. Senin belanı sikim Atum. Ablama da rezil et beni. "Ee ben gideyim o zaman. Zaten Lefertu ile işlerimiz vardı." Al işte kız korktu kaçıyor. Ablam, Atum'dan olabildiğince uzaktan giderek odadan çıktı.
"Lan mal! Ablamın yanında düzgün dur demiyor muyum?"
"Ne var ya?"
"Kız sana yürüyor ama sen mal olduğun için anlamıyorsun." Oh söyledim rahatladım işte. "Ne?" Atum böyle bir şeyi beklemiyordu. Ayağa kalkıp ciddi olmaya çalıştı. Çalıştı çünkü beş dakika ciddi durmasını beklemek Güneşin tersten doğmasını beklemekle aynı şey. "Taşşak geçmiyorsun değil mi?"
"Senin kör gözünü sikim. Kız anlaman için daha ne yapsın?"
"Hass... Ama o ablam... Ne yapacağım lan ben!?"
"Ne bileyim? Ne yapıyorsan yap." Gerçi banane amına koyim. Ne hâlleri varsa görsünler. "İki dakika mevzuyu siktir et sana bir şey soracağım."
Sessizlik...
Daha çok sessizlik...
Bozuldu bu, bana bakmıyor. Parmağımı şıklatarak dikkatini çekmeye çalıştım ama yok kafa yandı bunun. "Atum!"
"Ha? Ne?"
"İki dakika bir şey sorucam ben de kal."
"Dalmışım... Söyle dinliyorum."
"Şu neydi? Arumin? Yok arimun? Arumih? Neydi lan bu veliaht prensin adı?"
"Armin, Roma imparatoru Erwin'in oğlu Armin."
"Heh o. Beni sarayına davet ediyor. Babam epey bok yemiş gibi, şimdi o bokları temizlememiz lazım yoksa sikerler beni." Pisliği öldürdüm hâlâ başıma dert açıyor, bu nasıl iş? "Prens Armin mi? Babası değil de oğlu mu mektup yolluyor?"
"Kral en son ki seferde kolunu kaybetmiş. Zaten yaşlıydı o yüzden yavaş yavaş işleri oğluna devrediyor." Armin denilen veletten hiç haz etmedim. Mektupta bile bu kadar koyu bir his veriyorsa yüz yüzeyken sikebilir. Sikerse Yn'yi aldatırım o yüzden hem ülkeyi hem götümü hem de aşkımı kurtarmam lazım.
"Eğer Roma'ya gidersen hiçbir Tanrı sana destek çıkamaz, orası Zeus'un bölgesi."
"Seth olmadan da hayatta kalabilirim. Asıl gitmek istememin sebebi Armin denilen şu velet. İlgimi çekti, bakalım ne çeşit bir deli."
"Athena'nın korumasında olduğunu duymuştum. Zeki bir çocuk, küçük yaşlarında Athena'nın dikkatini çekmeyi başarmış."
"Desene beni çok eğlenceli günler bekliyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firavun (Levi X Yn)
FanficMısır ve Yunan mitolojisi ile harmanlanmıs bir Levixreader!