Sınır 50 oy 100 yorum
_________________________"Sence Akhen'in planı ne?" Levi oturduğu yerden dalmış bir şekilde yeri izlerken karşısında dikilen Atum'a sordu. "Ne olduğu hakkında tahmin bile yürütemiyor olmamıza bakarak epey zararlı bir şey olduğu sonucuna varıyorum." dedi Aren, Levi'ın sorusuna karşılık vererek. Her şeyi sırtlanmak gittikçe zorlaşıyordu. "O piçi tahta çıktığımda gebertmeliydim."
"Bu kadar sorun çıkartacağını bilseydim ben hallederdim." Atum ve Levi şimdi başka bir dertle daha baş başaydılar. Kurnaz Akhen'in patlamaya hazır bomba misali bilinmezlik içinde beklemesi sinir bozucuydu.
"Olan oldu. Biz şimdi önümüze bakalım."
"Haklısın. Bundan sonra Roma barış politikası izleyecektir. Ne yapacaksın?" Levi bir süre düşündü. Gerçekçi bakarsa duruma barış en mantıklı olan ancak ortada gururu da vardı. Senin onun sarayında oturduğun her saniye için bir hançer saplamak istiyordu Armin'in bedenine. "Armin'i gebertmeden durmak istemiyorum ama askerlerimi de ölümün önü atmak tereddüte düşürüyor. Halkımın güvenini zar zor kazandım babamdan sonra. Şimdi tek bir hata da bütün inşa ettiğim düzen yok olabilir."
"Bu savaşı sadece kılıç ve asker ile yönetemeyiz. Satranç tahtasının dışına çıkmalıyız."
"Aklında ne var?" Atum'un bir planının olduğu aşikardı. "Unutma Levi, Armin'i ne halkı ne de soylular seviyor."
•°•★
"Anubis!" Seth sabahtan beri her yerde oğlunu arıyordu ama bir türlü afacan çocuğu bulamıyordu. "Nerede şu velet?" Nemphthys, Seth'in sesini duyunca elindeki işini bırakıp odasından çıktı. "Seth? Ne oluyor?"
"Anubis'i bulamıyorum. Yuros'u göreceğim diye tutturunca başımdan savmıştım ama şimdi hiçbir yerde yok."
"Horus ile oynuyordur belki."
"Hayır orada da değildi."
Çift düşünmek istemese de İsis'in ya da bir başkasının Anubis'i almış olmalarından korkmaya başlıyordu. Belki de Seth'den intikam alacaklardı. "Eğer o kadının başının altından çıkıyorsa hesabını soracağım." Seth, İsis'i bulmak için Ennead'a gitmeye karar verdi. Geçmişin intikamını alacaksa bunun için kendisini kullanmalıydı, çocuğunu değil.
"Anubis nerede İsis?" Hiç beklemeden konuya girdi. "Nerden bilebilirim senin çocuğunu Seth?" Seth küçümseyici bir bakış attı. "Salağa yatma İsis. Anubis nerede? Bir sorunun varsa bana geleceksin, oğluma değil." İsis konuşmak için tam öne atılmıştı ki Horus münakaşaya dahil oldu. "Anubis arkadaşının yanına gideceğini söyledi."
"Arkadaş?"
"Bebek arkadaşı varmış. Ona gitti." Horus annesinin eteğinin ardında amcasının öfke saçan kızıl gözlerine baktı. "Hay... Şu çocuk..."
"Beni boşuna kendinle karıştırdın Seth. Herkes senin gibi bir kan bağımlısı pislik değil. Şimdi odamdan defol." Seth göz devirdi. "Tch, ben de sana ve o eteğinin arkasındaki bücüre çok meraklıydım sanki."
Ardından ikisini de umursamadan orayı terk etti ve en başında tahmin etmesi gereken saraya doğru yol aldı. Bu sırada da Horus arkasından amcasını hayranlıkla seyrediyordu. "Çok büyük..."
•°•★
"Arkadaşım." Anubis beşiğin başında oğlun Yuros'a bakıyordu. Yuros beşiğin başından kafasını uzatan esmer çocuğu hissetmiş olacak ki derin uykusundan uyandı ve şaşkın bakışlarını yabancı yüze doğrulttu. "Merhaba arkadaşım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Firavun (Levi X Yn)
FanfictionMısır ve Yunan mitolojisi ile harmanlanmıs bir Levixreader!