Firavun (Levi X Yn)

20

"Yn'cim müsait misin?" Nemphis'in sesini duyunca dalmak üzere olduğum uykumdan uyandım. En son Mikasa beni yatıştırıyordu sonra ise gitmişti, şimdi hatırladım.

"Tabii ki majesteleri." Gizlice yan tarafımda duvara dayalı olan boy aynasina göz attım. Ölü gibi görünüyorum...

Nemphis beni görünce buruk bir gülümseme gösterdi ve hızlı adımlarla yanıma gelip yatağın ucuna oturdu. "Yn'cim çok bitik görünüyorsun..."

İşaret ve orta parmağının tersi yanağımı okşayınca üzüntüyle başımı eğdim. "Zil takıp oynayacak hâlim yok."

"Haklısın... Levi'ı savunmayacağım ama onunla konuşmayı denesen?.. Hamilesin ve bu durum seni epey yıpratıyor-"

"Neyi konuşacağım? Beni nasıl aldattığını mı?" Ağlayacak hâlim bile yoktu. Nemphis de gözlerimdeki hayal kırıklığını görüp sustu, ne söyleyeceğini düşündü. "Çok büyük bir yanlış anlaşılma var. Lefertu uzun zamandır Levi'a takıktı ve bir şekilde fırsatını bulup onu zorla öpmüş. Levi yıllardır sadece seni sevdi Yn." Yüzümü tırnaklarımı kazıdığım avucuma döndüm. Mantıklı konuşuyor yalan söyleyemem ama yine de... Kavgalıydık ve bana olan siniri onu başka, onu bekleyen bir kadına yönelttiyse?

"Yn boşu boşuna kendini ve Levi'ı yıpratma, bugün hepimiz çok güzel bir haber aldık. Bari ufaklığın hatırına..." Elimi güven vermek istercesine sıkıca tuttu. "Bilmiyorum... Sadece uyuyup ağlamak istiyorum..."

"Her şey yolunda olacak tatlım. Bana güven." Nemphis kesinlikle bu saraydaki en olgun kişi.

•°•★•°•

"Çocuğun adını Atum koy." Prens Atum alakasızca Nemphis'in ardından yanıma gelmiş ve bana tuhaf tuhaf sorular sorup boş boş yanımda oturuyordu. "Önce bir doğsun da..."

"Bak eğer adını Atum koyarsan senin için Levi'ı döverim."

"Normalde Levi'dan dayak yiyen sendin ama." Atum'un kendisini beğenmiş sırıtışı soldu ve burnunu kırıştırarak bana baktı. "Şimdi gidip Levi bir de ben öpeceğim göreceksin."

"ne?" NEDEN HERKES BENİM KOCAMIN PEŞİNDE YA!?

"Neyse ezik, sana dedikoduyla geldim ve dinlemek zorundasın. Dinlemem diyorsan eğer bugün kocanın yatağında beni bulmaya hazır ol."

"Dinliyorum! Anlat lütfen." Kendini beğenmiş gülümsemesi tekrar yerini alırken oturduğu sandalyede dikleşti. "Bak şimdi fakir kız, bizim Levi'ı öpen bu küçük fahişe varya -canim ablam(!)- işte bu sapık uzun zamandır Levi'a takıktı. Ruh hastası senelerdir Levi'ımızın peşini bırakmadı -evet benim de Levi'ım o- neyse işte fakircik, sen ortalarda yokken de Levi bunu bayağı kullanıyordu yani tahtı ele geçirmek için onun bağlantılarına ihtiyacı vardı."

"Bağlantı ayağına da sevişmemişlerdir herhalde?"

"Yok kız, bana bile vermediyse ona hayatta vermez."

"Sanırım Lefertu'dan daha büyük bir sorunum var..."

"Kes fakir, neyse işte Levi bunun huyuna gidip kullandıktan sonra Lefertu'yu görmezden gelmeye başladı. Tabii sen de hikayeye dahil olmuştun artık. Ama sonra ne olduuu!?"

"Korkuyorum... Ne oldu?.."

"Bu paçoz Levi'a saplantılı olmaya başlamasın? Sizin ilk gecenizden sonra çıldırmasın? Gözümün önünde Levi'dan hesap sordu diyorum!"

"Ben bir düzeleyim... Ona saç baş girmiyor muyum?.. Döverken bana yardım edeceksin bak!"

"Tabii canım benim! Kaos olacak ve ben olmayacağım!? İmkansız. Neyse devam edeyim daha çok olay var."

"Anlat çabuk. Ne var ne yok bileyim ki ona göre döveyim." Bütün ciddiyetimi toplayıp Atum'a doğru döndüm ve kucağıma yastığımı alıp sarıldım. "En son ne dedim?.. Hesap. Hesap sordu falan böyle Levi'a, işte dedi ki onunla mi yattın falan. Tabii o böyle söylemedi seni bayağı ezdi de sen üzülme diye söylemeyeceğim. Sonra Levi da ahanda fırsat diyip bunu kendinden bayağı uzaklaştırdı ama Lefertu hanım durmadı ve siz Roma'ya gittikten sonra sarayın kraliçesi gibi davranmaya başladı. Seni ezikliyordu herkese ben tuttum onu, itibarını korudum canım benim yani o yüzden çocuğun adı Atum olmak zorunda."

"Yaparız-yaparız sen devam et."

"Senin itibarını ben kurtardım ama bu paçoz hâlâ burnu havada devam ediyordu. O havasını da Nemphis ablam söndürdü -abla demek artık tuhaf geliyor ama neyse-  sonra Nemphis her işe elini atıp onu bastırınca bu daha da bir celallendi ki birkaç gün sonra siz döndünüz zaten. Baktı sizin aranız bozuk, öğrendi kavgayı. Hemen soluğu Levi'ın dibinde almasın mı? Bir iki kez Levi onu uzaklaştırdı yine ama en son sınırı aştığında sen bastın onu zaten."

"Hatırlamam mı?.."

"Yani fakircik olanlar böyle. Ama yine de Levi'cığımın aptallık ettiği çok fazla nokta var o yüzden onu biraz süründür olur mu?"

"O ikisine de yapacağımı bilmiyorum ben... Her şeyi anlattığın için teşekkürler, sen de olmasan."

"Hayatım bütün kirli saklılar ben ve Nuru'da bir şey olursa sen direk ikimizden birini bul."

Atum'a sonsuz minnet duyarken odamın kapısı tekrar aralandı. Gelen kişi çekingen tavırlarıyla Levi'dı. Göz devirip tekrar yatağıma uzandım ve onu görmezden geldim.

"Atum?" Levi yalnız olduğumu sandığı için Atum'u görünce şaşırmıştı. "Sen karını aldatınca karında seni benimle aldatmaya karar vermiş." İstemsizce gülmeden edemedim. Atum tam bir deli.

"Hoşt be, git Nemphis'in yanına sen. Onunla fingirdeş."

"Olmaz." Atum yanakları kızarınca yüzünü Levi'dan zıtta döndü. "Sen bilirsin, sen olmazsan Aren olur."

"Olamaz öyle bir şey!" Hangi ara sandalyeden kalkıp kapıya koştu algılayamadım ama bir anda odadan koşarak çıktı. Umarım başına iş açmaz.

"Yn..."

"Ne?"

Yatağın ucuna oturdu ama sırtım ona dönük kalıyordu. "Konuşabilir miyiz?"

"Bilmem, konuşabilir miyiz?"

"Bence konuşabiliriz..."

"Ne konuşacağız? Öpüşme tüyoları mı vereceksin?"

"Yn, yapma böyle..." Arkamda yer edinip yorgana sarılı bedenime bir de o sarıldı. "Özür dilerim, ben bir aptalım, lütfen gitme." Titrek sesini duyunca için cız etmedi diyemem ama gardımı hemen de indiresim gelmiyordu.

"Ben korkak bir adamım, seni kaybedemem... Annem de senin gibiydi... Sonra-sonra-" Daha fazla devam etmeyerek sustu ve iç çekişleri devam etti.

"Levi... Sana kızmama bile izin vermiyorsun..."

"Yn... Seni çok seviyorum... Sensiz yapamam..." Daha sıkı sarılıp yüzünü iyice enseme gömdü. "Sen benim her şeyimsin..." Bu adam cidden küçük bir çocuk gibi. Ona kızamayacak mıyım ben şimdi? "Uyumak istiyorum. Bunu fırsat bilip Lefertu ile yarım kalan işini bitir."

"Hayır! Ona cezasını verdim bile. Hiçbir yere gitmeyeceğim. Ben de seninle uyuyacağım." Çok yorgunum düşünecek hâlim bile kalmadı... "Ne istiyorsan onu yap." Titreyişini, burun çekişlerini ve saçımla oynamasını görmezden gelerek vücuduma yenik düşüp tekrar kısa sürecek bir uykuya kendimi bıraktım.

__________________________________

Oy verin biçıslar🐾