Salona geri döndüm.
"Başına bir iş gelmese gelmezdin zaten. "dedi Poyraz gözlerini devirirken.
"Gelmese miydim?"
"İyi ki geldin. "dedi Poyraz. Bu sefer boş bakışlarını merhamet duygusu esir almıştı.
Abi yüreği işte.
Ezgi gülümsedi. Telefonunun çalması ile yerinden hızlıca kalkıp mutfağa gitti. Poyraza döndüm. Eve gitmem gerektiğini şimdi ona söyleyebilirdim. Doğru bir zamandı.
"Poyraz?"
Düşünceliydi.
"Hı? "dedi yüzüme bakmadan. Halının desenlerini ezberliyordu sanırım.
"Ben de bugün eve gideyim artık."
Bu sefer sorgulayıcı bakışlarıyla döndü yüzüme.
"Ne?"
"Beste yarın geliyor. Ben dedim sana. Gelme desem de gelir. Aklı burada kalırsa kalmaz orada. Ben de eve gideyim. Etrafı toplayayım diye düşündüm."
"Bilge, ne konuştuk biz? "Şaşkındı.
"Ne konuştuk? "dedim.
"Tehlikeli dedim Bilge. Evini biliyorlar dedim. Dinlemiyor musun beni ya?"
"Dinliyorum ya. Ama tehlikeliyse de tehlikeli .Bana ne?"
Arkasına yaslandı. Derin bir nefes aldı.
"İnatçılık yapmanın zamanı değil."
"İnatçılık yapmıyorum. Evime gitmek istiyorum sadece."
Tekrar gözlerini bana çevirdi.
"Evine gitmek istiyorsun?"
"Evet."
"Tamam Bilge. Gitmek istiyorsan git. Seni zorla burada tutacak değilim."
"Tutamazsın da zaten. "dedim yerimden kalkarken.
"Tutmuyorum zaten."
"Tamam. Ben de diyorum ki tutsan da kalmam zaten."
"Ya Bilge..."
"Eeee şey... Kavganızı mı bölüyorum acaba? "dedi Ezgi. Çekinerek yanımıza gelmişti.
"Evet. "dedi Poyraz."
"Haaa, tamam o zaman. Şey...Ben dışarı çıkıyorum da. Akşam geç gelirim. Haber vermek istedim."
Yuh. İngiltere'den gelmişsin, abinle 1 senedir görüşmemişsin ve yarım saat bile oturmadan dışarı gezmeye gidiyorsun. Bu kız ne yaşıyor? Normal değil Bilge.
Poyraz'ın az önceki tartışmamızın etkisindeki sinirli gözleri bu kez hayal kırıklığı ile çevrilmişti.
"Daha yeni geldin?"
"Zaten bir süre buralardayım. Görüşürüz yine. "dedi.
Poyraz kafasını iki elinin arasına aldı. Bir süre durdu. Sonra arkasına yaslandı.
"Peki Ezgi. Git. "dedi dişlerinin arasından.
"Görüşürüz. "diye seslendi Ezgi.
Poyraza baktım. Kardeşiyle istediği abi-kardeş ilişkisinden çok uzaklardı. Hele de Ezgi'nin tavırları ve Poyraz'ın her defasında sabır göstermesi onun için çok daha zordu.
"İyi misin? "dedim düşünceli yüzüne bakarken. Soruma cevap vermeden ayağa kalktı.
"Araban adliyede kaldı. Adliyeye bırakayım seni. Eğer istersen. Oradan da evine gidersin."