Eve gelmemle Ezgi'nin yanıma koşup gelmesi bir olmuştu.Elimdeki poşetleri aldı.Çantamı ve ceketimi de ona uzatmamı istedi.
Garipseyici yüz ifadem onu güldürmüştü.
"Noldu Ezgi?"
"Bir şey olmadı Bilgecim."
"Emin misin?"
Salonun koridora açılan kapısından Beste yüzünü göstermişti.
Gülümseyerek, kollarını bağlamış bize bakıyordu.
"Yaaa, işi düştü sana da."
"Tahmin ettim."dedim salona geçerken.
Poyraz ile Zeliha Teyze'nin evinde çıkınca adliyeye gitmiştik.Poyraz'ın duruşması vardı.Ben de canım sıkıldı diye çıkıp gelmiştim.
Belim çok ağrıyordu.
Uyumak istiyordum.
Koltuğa oturup arkama yaslandım ve başımı Ezgi'ye çevirdim.
"Anlat,noldu?"
"Ben bugün de burada kalabilir miyim?"
"Kal tabiki Ezgi."dedim saçımı toplarken.
"Asıl konuya gel Ezgi."dedi yanıma oturan Beste.
Bu sefer yine tekrar Ezgiye döndüm.
Gülümsedi.
"Eee,şey...Abimle az önce konuştum da.İzin vermedi."
"İzin vermedi mi?Neden?"
"Daha fazla rahatsızlık vermeyeyim diye sanırım.Yüzüme kapattı hayır diyip."
Küçük bir kahkaha attım.
Ezgi'nin yüzü düşmüştü.
"Yaa Bilge."Dedi koluma vurarak.Ciddi ol der gibi.
"Abine gülüyorum ya."
"Ayip etti.Yüzüme niye kapatıyorsun ki.Hayır de görüşürüz de."
"Duruşması vardı.Meşguldür."
"Neyse ne.Sen konuşsan olur mu diyecektim ben." dedi yapmacık bir gülümseme ile.
Tekrar kahkaha attım.
Beste de benimle beraber gülüyordu.
"Size de küseceğim."dedi Ezgi.Kafasını çevirdi.
"Beni de dinlemez ki."dedim kahkalarım arasında.
"Ya Bilge,seni dinler.Sen izin alırsan bana da bir şey diyemez."
"Sanmam ama bakalım."dedim telefonumu cebimden çıkarırken.
Ezgi küçük bir çocuk gibi heyecanla yanımda oturmuş,bekliyordu.
"Alo?"dedim Poyraz'ın telefonunu açması ile.
"Efendim,noldu?"
"Ezgi burada kalacak bugün haberin olsun."dedim emrivaki ile.
"He?"
"Tamam.Hadi görüşürüz."
"Bilge."dedi gülerken.
"Aaaa tutmayayım seni kolay gelsin canım."dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
"İzin verdi mi yani?"dedi Ezgi heyecanla ayağa kalkarken.
"Evet."
"Hayret.Sana gelince de tüm inatçılığı gidiyor savcımın."dedi Ezgi koluma vururken.