Çağrı
Annem beni görünce gülümseyerek yanıma yaklaştı. Tam bana sarılacağı sırada elimle onu durdurdum."Ne işin var burada? Neden geldin?"
Gözleri dolmuştu. Akmaması için yukarı baktıktan sonra önce babama sonra tekrar bana baktı.
"Ben çok pişmanım oğlum. Babana da anlatmaya çalıştım ama dinlemedi. Eminim ki sen dinlersin beni. Ben seni öyle yetiştirdim."
"Ben babamın oğluyum. Beni babam yetiştirdi. Ben kocasını aldatan biri tarafından yetiştirilmedim."
Gözleri daha fazla dayanamamıştı. Çeşmelerini açmış yanaklarından yaşlar süzülmeye başlamıştı annemin.
"Oğlum yapma böyle. Yanlış yaptım biliyorum. Yapmamam gerekiyordu ailemizi dağıtmamam gerekiyordu. Bunu size de kendime de yapmamam lazımdı. Ama ben de çok zor şeyler yaşadım."
"Ne oldu da o çok sevdiğin adamdan vazgeçtin anne? Onun için bana vurmayı bile göze almışken noldu birden?"
Gözlerini kaçırdı. Ne bana ne de babama bakamamıştı.
"Bazı şeyler oldu. Tartıştık ayrıldık. Ve ben o an anladım size haksızlık ettiğimi. Nolur affedin beni."
Annem karşımda hıçkırıklarla ağlarken hiçbir şey demedim. Babama döndüm.
"Ben odamdayım baba. Ders çalışacağım."
Babam sadece sessizce kafasını sallarken adımlarım merdivene yönelmişti. Annemin sesiyle saniyelik durdum.
"Oğlum nolur bir kez sarılayım."
Arkamı dönmeden merdiveni çıkmaya devam ettim. Merdivenin sonuna geldiğimde boğazımdaki yumru daha da batmaya başlamıştı.
Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımdan akıyordu yavaş yavaş. Daha fazla ayakta duramayınca merdiven basamağına çöktüm. Yüzümü ellerimin arasına alıp ağlamaya devam ettim. Benim ailem ne ara bu hale gelmişti.
Bir süre aşağıdaki sessizlikten sonra kapı kapanma sesi gelince annemin gittiğini anlamıştım. Sırtımı duvara yaslayıp olduğum yerde oturmaya devam ettim.
Annemin yüzü gözümün önünden gitmiyordu. Ona sarılmayı çok istemiştim ama gururum daha ön plandaydı bu sefer.
Tüm düşüncelerimden beni ayıran şey kulaklarıma dolan iki el silah sesi oldu. Duyduğum sesle hızlıca aşağı indiğimde babamın ayaklandığını gördüm.
"Baba noldu?"
"Bilmiyorum ki oğlum sen orada dur yaklaşma bu tarafa."
Diyerek cama yaklaştı. Ve o fısıltıyla söylediği ismi duydu bu sefer kulaklarım.
Hiç düşünmeden evden dıları attım kendimi. Apartmanın merdivenlerini kaç saniyede indiğimi bilmiyordum. Apartmandan çıktığımda ise yerde kanlar içinde yatan annemi gördüm.
"ANNE!"
Yanına kendimi attığımda gözleri açıktı annemin. Zar zor nefes alıyordu. Titreyen ellerimi yüzüne yerleştirdim. Ben ona korkuyla bakarken o korkusuz bakışlarını sergiliyordu bana.
Zar zor kaldırdığı elini elimin üstüne yerleştirdi. Kısık çıkan sesiyle konuştu benimle.
"Oğlum. Özür dilerim. Keşke beni böyle görmeseydin."
Ellerini öptüm,yüzünü öptüm.
"Annem dileme özür dileme nolur. Sen iyi ol bana yeter tamam mı? Nolur anne nolur beni bırakma nolur."
![](https://img.wattpad.com/cover/342100881-288-k417879.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıttan Gemi-ZeyÇağ
FanfictionKağıttan gemi yaptım belki de sana yüzer diye. Gökyüzüne baktım bir uçak sana uçar diye. Kumdan kale kazdım bir evimiz olsun diye. Camdan duvar ördüm güneşe uyansak yine.