26.Bölüm

187 33 2
                                    

Çağrı
Annem gideli bir ay oldu. Ama artık toparlamıştım. Eskisi kadar acıtmıyordu canımı. Şimdi ise Zeyno ile oturmuş sınavlara çalışıyorduk. Sıkıntıyla kalemi bırakıp arkasına yaslandı.

"Olmuyor ya ben bu matematiği yapamıyorum."

Bıraktığı kalemi alıp eline yerleştirdim. Avcumun içindeki elini öpüp konuştum.

"Yapamıyorum demek yok. Yapabilirsin. Hem öğretmenin benim."

Gülümseyip gözlerimin içine baktı. Gözleri parlıyordu.

"İyi ki varsın."

Yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdim. Ayrılıp cevap verdim.

"Sen de iyi ki varsın bir tanem."

Ben önüme döndüğümde o da benimle önünde dönmüştü. Masada duran kitabı kendime doğru çekip anlatmaya başladım.

"Ee tamam işte her şeyi yapmışsın bir tek sonuca ulaşamamışsın. O da zaten burada."

"Hani nerede ya?"

"Aşkım kökler çarpımı ile kökler toplamının çarpını veriyor bu ifade sana. Bunları bulduktan sonra çarpacaksın sadece."

"Ya cidden mi off!"

"Oflama hadi devam devam yarın sınav var."

Kendi kitabıma dönüp matematik sorularını çözmeye devam ettim. Bir süre sonra sağıma dönüp baktığımda Zeynonun soruları teker teker çözebildiğini gördüm.

Biz ders çalışırken kapı çalınca kalkıp açmaya gittim. Karşımda Ege ve Berk vardı. Ve Berk söyleniyordu.

"Al şunu başımdan Çağrı."

"Noluyor ya? Destur biz sevgilimle ders çalışıyoruz sonra gelin."

Ege muzip bir şekilde sırıttı.

"Ders çalıştığınıza emin misin? Bizim bu şekilde kovman biraz garip sanki."

Yandaki şemsiyeyi elime alıp Egeye doğrulttum.

"Höst lan ayı!"

Ege ellerini havaya kaldırarak içeri girdi. Ben arkasından sabır çekerken Berk omzuma vurup konuştu.

"Sabahtan beri ben uğraşıyorum biraz da siz uğraşın."

Berki içeri alıp salona geçtiğimde Ege bu sefer de Zeynoyu darlıyordu.

"Çağrı al şu arkadaşını başımdan!"

"Aşk olsun yenge ben senin arkadaşım değil miyim"

Egeyi ensesinden tutup koltuğa fırlattım.

"Yeter lan neyin var senin böyle. Naptı bu sabah sabah içti mi?"

Ege lafa atladı.

"Sabahda değiliz yalnız saat öğleden sonra 3"

Yanımdaki yastığı alıp hızlıca Egeye fırlattım. Zeyno bize gülerken Berk konuşmaya başladı.

"En son Hazal'ın yanına gitti. Sonra bir geldi böyle. Noldu anlamadık. Bir de sadece bana sardı nereye gitsem orada. Bende buraya getireyim dedim."

"İyi bok yedin kardeşim sayenizde çalışamıyoruz."

Zeyno lafa atladı hemen.

"O nasıl söz çağrı ayıp oluyor. Hem zaten ben konuları anladım. Eve geçince birkaç test daha çözer tamamlarım. Sorun yok yani."

Kağıttan Gemi-ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin