5.Bölüm

228 28 10
                                    

                                          Çağrı
Öğle arasında sınıfta oturuyordum. Bizimkiler hep birlikte kantine indiler ama ben inmek istemedim. Defterime bir şeyler karalarken önümdeki sırada bir hareketlilik olunca kafamı kaldırdım. Karşımda Zeyno vardı. Çekingen bir tavırla konuşmaya başladı.

"Nasılsın Çağrı? Yani dün konuştuğumuzda kötü gibiydin."

Elimdeki kalemi bırakıp ellerimi birleştirdim.Ve gülümseyerek konuştum.

"İyiyim. Çok iyiyim. Ne o beni bu kadar çok mu düşünüyorsun?"

Kafamı yana yatırıp söylediğim cümleden sonra yüzü ciddileşti.

"İnsanlık yapıp sorayım dedim iyi ki Çağrı! İyi bir daha sormam olur biter."

Tam kalkacağı sıra kolundan tutup tekrar oturmasını sağladım.

"Sor, istediğin zaman istediğin her şeyi bana sorabilirsin Zeyno. Hem ben şaka yapmıştım sadece."

"Yapma şaka falan."

Ciddiyetine daha fazla dayanamayıp güldüğümde o da kendini gülmemek için tutuyordu. Daha fazla dayanamayıp güldüğü sırada içeri konuşarak Duru ve Arap girince bakışlarımız oraya kaydı.

"Yakışıyorlar dimi?"

Yüzüm gerilirken ona döndüm.

"Hıhı ne demezsin. Çook."

O da tekrar bana baktığında bir şey söyleyip söylememek arasındaydı.

"Söyle Zeyno"

"Sen niye bu kadar gerildin Duru ile Arap'ı görünce? Yani sizin Duru ile aranızd-"

"Duru benim kayıp ikizim gibi. Kardeşim gibi yani. Ama çok saf bir kalbi var. Onun kalbinin kırılmasından korkuyorum. Hem bilmediği şeyler var. Onu kıracak şeyler."

Kaşlarını çatıp tekrar konuştu.

"Ne var Çağrı? Bilmediği ne var ki? Arap hakkında mı?"

"Zeyno yeterli bence."

"Ama bana daha az önce istediğimi sorabileceğimi söylemiştin Çağrı."

"Günlük soru hakkını doldurdun. Başka zamana artık."

Somurtup önüne döndü. Bizimkiler sınıfa girince Ege konuştu.

"Duru buraya gelsene."

"Gelirim birazdan." Durunun söylediğiyle dayanamadım

"Birazdan değil şimdi Duru!"

Net tavrımdan sonra Zeyno bir şeyler anlamaya çalışarak benim yüzüme baktı ama ben ona bakmadım.

"Hayırdır ya? Siz niye Duru benim yanımdayken sürekli onu çağırıyorsunuz?"

"Evet arkadaşlar Arap doğru söylüyor noluyoruz ya?"

Hızlıca yerimden kalkıp Duru ve Arap'ın yanına gittim. Nazikçe Duru'nun kolundan tuttum.

"Sen gel ben sana anlatıcam ne olduğunu? Zaten eninde sonunda öğreneceksin."

"Neyi öğrenecek Çağrı? Hayır yani ne öğrenebilir?"

Gözümle Ali'yi göstererek

"Arkadaşın anlatsın ne öğreneceğini!"

Duruyu dışarı çıkarmaya çalışırken Ali dibime gelmişti.

"Noluyor lan sana? Kendi kendine triplere girme Çağrı! Evet haksızdık seni suçlamakta. Ama gelip adam gibi özrümüzü diledik."

Kağıttan Gemi-ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin