Bölüm 10

5 0 0
                                        

Ben Simra uzun zamandır bu kadar heyacanlamamış ve panik olmamıştım. Senelerdir merak ettiğim, içten içe görmek istediğim kişi şu anda tam karşımdaydı. Arkası dönük dursa da görmem an meselesiydi. Birkaç adımla kapıya ulaşmam ve birkaç adımla karşısına geçmem gerekiyordu ama ne ayaklarım ne de kalbim izin vermiyordu.

"Gece gerçekten sen misin?"

Konuşmadı ama hafifçe kafasını salladı. Zaten hiçbir zaman uzun uzun konuşmaz, beni dinler, konuşacağı zaman da sesini değiştirirdi. Nedenini sormama rağmen cevabını asla alamamıştım. Gece'yi anlamak hep zordu.

Adımlarımla ona yaklaşırken "Şimdi değil Simra." dediğini duydum. Sesini yine kasmış ve asıl sesini duymama izin vermemişti. Telefonunu eline aldığını gördüm ve bende hızla kilidi açtım.

"Bir gün göreceksin ama o gün bugün değil Simra. Biraz daha sabret olur mu?"

"Neden?"

"Ne?"

"Neden bana güvenmiyorsun?"

"Sana güvenmediğim için mi olduğunu düşünüyorsun?"

"Evet. Baksana yüzünü görmek şöyle dursun sesini bile tam anlamıyla duymama izin vermiyorsun."

"Bunun güven ile ilgisi yok Simra, inan bana."

"Anlıyorum. Peki sarılabilir miyim?"

"Simra işleri zorlaştırıyorsun."

"Amacım bu değil. Gerçekten kapatacağım gözümü, sarılmak istiyorum sadece. Bunu bile çok mu göreceksin gerçekten?"

Kısa süre durakladı ve cevap yazmadı. Kafamı kaldırıp ona doğru baktığımda orada olmadığını gördüm. Gitmiş miydi? Sarılmak isteyerek hata mı etmiştim? Omuzlarımı düşürüp yere bıraktığım kutuyu almak için adım atacakken arkamdan bir kol beni çekip sarıldı. Hissettiğim hayal kırıklığı yerini mutluluğu bırakırken kalbim de bana eşlik ediyordu. Ona sarılırken hissettiğim en yoğun duygu huzurdu. Bu his gözlerimin dolmasına neden olurken süzülen yaşa engel olamamıştım. Fısıltıyla "Teşekkür ederim." derken sesimin ağlamaklı çıkmasına da engel olamamıştım. 

"Simra, güzelim yapma." Sesini tanımamam için verdiği uğraşın yanı sıra buğulu çıkan sesini zor da olsa ayırt etmiştim. Sesi kalp hızımı arttırırken nefesim de hızlanıyordu. Hayalimin gerçekleşmiş olması bir yana hala gerçeklik algısına sahip değildim. Rüya değildi değil mi?

Çok geçmemişti ki eve hızla gelen arabayı ışığından fark edip kapıya doğru döndüm. Bulut'a attığım mesajı da onu da unutmuştum. Gecenin elinden tutup yüzüne bakmayarak "Gitmen lazım, mesajları atan sanıp ona yazmıştım. Bahçeden dolan." dedim.

"Sakin ol bulurum ben yolunu."

Cümlesi biter bitmez hızla gelen Bulut çoktan eve ulaşmıştı. Hızlı adımlarla bize doğru gelirken Gece hala elimi bırakmamıştı ya da bırakamamıştı. Bulut artık çok yaklaşmıştı ve zor da olsa ellerimiz ayrılmıştı. Ayrılması ile içimde oluşan boşluğun tarifi yoktu.  Kısık ve bir o kadar da titreyen sesiyle kulağıma "Dikkat et." diyip uzaklaştı bunu adım seslerinde anlamiştım.

"Lan şerefsiz!" diye bağıran ses beni gerçekliğe döndürürken Bulut'un Geceyi gördüğünü anlamıştım. Bulut tam yanımdan geçerken zor da olsa kolunu tutmuş ve onu durdurmuştum.

"Dur Bulut yanlış anladın."

"Neyi yanlış anladım Simra? Telefonla tehdit ettiği yetmiyor eve kadar gelmiş it herife bak sen."

Tam tekrar harekelenmişti ki dediğim cümle ile durdu.

"Hayır o değil Gece o."

"Gece mi? Bu seninki mi yani?

Bağırarak konuşması beni çok gerse de Gecenin duyamayacak kadar uzaklaştığını düşünüp kendimi rahatlatıyordum.

"Seninki diyip durma lütfen. Evet oydu."

"Neden gelmiş? Bir şey mi yaptı sana? Hani kimseye yüzünü göstermiyordu?"

"Ben... Ben tehdit olaylarını anlatmamıştım ona. Korkmuştum benden uzaklaşmasından onu anlattım ve saçmalama Bulut Gece bana zarar verecek hiçbir şey yapmaz. Yüzünü görmedim zaten."

"Eee niye gelmiş o zaman boyunu göstermeye mi?"

"Bulut tersinden mi kalktın? Kutu getirmiş."

"Tersimden kalkmadım küçük nasıl geldim buraya telaştan farkında mısın? Bir de rahat rahat durup açıkalma yapıyorsun.Delirtme beni gir eve baştan sona anlat."

"Tamam ya ne kızıyorsun? Kalbim hızlı hızlı atıyor zaten bayılırım bak."

"Doktoru dinlemiyorsun sonra kilbim hizli itiyir yürü yürü eve gir."

"Kutuyu alayım bekle."

"Ben alırım yürü sen."

Bulut'u arkada bırakarak eve doğru yürüdümm tam kapıdan girecekken telefonum titredi. Geceden mesaj gelmişti.

Kalbine bu kadar etkim olduğunu bilmiyordum.

-Seninki

Korktuğum olmuştu ve Gece her şeyi duymuştu. Kızaran yanaklarım ise buna şahitlik etmişti.

VisalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin