10.Bölüm- Plan

29 2 17
                                    

Yağmur, "Tanrım, çok korkuyorum. Sen bizi bu deli Kral'dan koru.." Tanrılar demişken, Bu diyarı tanrılar yapmıştı. "Bu diyarı Tanrılar kurmuş." Deniz, "Yani, öylesine bir diyar değil.." dedi. Drain, "Evet. Burası insan diyarında dinlediğiniz masalların gerçek olduğu yer, masum olmadığını anlağınız yer." Hala bu cümleye alışamamıştım. 'Masalların gerçek olduğu yer, masum olmadığını anladığımız' yerdi..


Bizi bir türlü bırakmayan Drake geldi. "Bak mutlu musun hayatım, arkadaşlarını da esir aldım." Hala hayatım diyor ya hala bana eşiymişim gibi davranabiliyordu. Sesin sakin tonu da sinir bozucuydu. "BEN SENİN HAYATIN DEĞİLİM DRAKE! YETER." Drake ne yaptı? Kıs kıs güldü. Hatta ne kıs kısı herif anırarak güldü. Drake, "Herneyse şu aptal pembe kıyafetten kurtul. Pembe'den nefret ederim!" diyip bana elbise getirmeye gitti. Bunun beyninde ne gibi fantaziler, ne gibi sorunları var acaba?

Yaklaşık 1-2 dakika sonra geri geldi. Drake, "Al şunu." dedi ve parmaklılıklardan katlanmış elibiseyi üzerime verdi. Ege mert, "Hepimizin ortasında giyinecek değilsin heralde değil mi?" Deniz, "Evet ya." Onlara bir 'Salak mısınız?' bakışı attım. "Ya sizce buradan çıkamıyorken nasıl başka yerde giyinebilirim? Arkanızı dönün ya!" Ege mert, "Doğru, mantıklı" arkalarını döndüler bende elbiseyi giydim.


-Elbise ve Işık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Elbise ve Işık

"Tamam, dönebilirsiniz." Drain, "Yakıştı aslında." Dönüp Drain'e güldüm. Yağmur, "Neden Drake'nin suratı bu kadar tatlıyken kötü?" Yağmur'a döndüm. "Bak Yağmur, Drake tam bir aldatmaca, ikisinin de görüntüsü birbirine zıt, iyi olan kötü gibi gözüküyor. Kötü olan masum gibi. Bu Tanrılar'ın onlara verilen bir aldatma şekli sadece. Bu herifin suratına kanma." Drake, "Koca'nın arkasından konuşmak mı?" Cık cıkladı. Drake, "Hayatım, ne kadar cürretkarsın!"


"Ya bir siktir git, yeter!" Drain sanki bu hücreden çıksa üzerine saldırıp öldirecekmiş gibi duruyordu. Yapar mıydı? Yapardı. Drake Yağmur'a döndü. "Merhaba, seni daha yakından tanımak istiyorum, biraz sana etrafı gezdireyim ne dersin." dedi ardından ekledi "Ama zaten sen istesende, istemesen de dediğimi harfiyen uygulamak zorundasın." dedi. Ona bir elibese verdi. Adamın acaba güzel elbiselere fetişi mi vardı emin değildim ama öyle gibi gözüküyordu.



(Yağmur'un üstündeki elbise)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yağmur'un üstündeki elbise)

Yağmur'u kendi yanına ışınladı. "Ona kesin zarar verecek, bir şeyler yapmalıyız, arkadaşımı kaybedemem!" Drain, "Yapmak istediği şeyi sanırım anladım." Ege mert, "Ne yapmak istiyor?" Drain, "Yağmur'a kendini iyi gibi göstermeye çalışıyor. Böylece Işık'ı geride bırakıp Yağmur'a kendini aşık ettirecek. Yağmur'da onun kötü biri olmadığını iddia edecek. Işık ile arası bozulacak."

İbne çocuk! Herşeyi Kahretsin yeter! Yeter dayanamıyorum beni öldürmek yada yanına almak isteyebilir, ama Yağmur olmaz. Yağmur olmazdı. "Hayır, Hayır! Yağmur olmaz."

derken aklıma bir plan geldi. Ama riskliydi. Bazen risk almak işe yarayabilirdi. "Drain, ve çocuklar benim bir planım var. Bakın, beni buradan çıkartması için manipüle edeceğim. Ona istediği gibi davranacağım. Sonra sizi bıradan çıkartacağım ve Azelya ve sen ile birlik olacağım. Drain bana güvenmeni istiyorum." Drain, "Dahice, ama ne yaptığından emin misin?" Biraz yanına yaklaşıp parmaklıların arasından parmak uçlarını tuttum. "Güven bana Drain, lütfen sana yalvarırım."

tekrar önüme dönüp Drake'ye bağırdım. "DRAKE!" Drake Yağmur ile yanımıza geldi. "Evet hayatım?" dedi tek kaşı yukarı kalkarak "Ben..Eh..Şey.. Ben kabul ediyorum, eskisi gibi karın olmayı. Tahta senin yanında kraliçen olmayı. Düşündüm de, senin gibi yüce Kral'ın yanında Kraliçe olmayı istiyorum." İyi rol yapabiliyordum. İnanması için samimi ve içten bir gülüş yaptım. Drake, "Bunu isteyeceğini biliyordum hayatım." dedi. Yağmur'u geri hücreye koydu ve beni hücreden çıkartıp yanında beraber taht salonuna doğru yürüdük. Drake, "Bu annemin kılıcı sana çok yakışmış karıcığım."

Karıcığım dediği an bir kusma gelmişti. Bana ettiği her yalandan iltifat veya hitap şeklinden nefret ediyordum. "Ya, öyle mi ne güzel!" Drake, "Tabii. Annemin kılıcı sonuçta." Taht salonuna geldik. Oldukça büyük ve genişti. İki tane de taht vardı. Sağdaki taht'ın üstinde zümrüt yeşili bir taş vardı. Soldakinde ise Ruby taşı vardı yani tuttum kılıcın üstündeki taş ile aynı taştı. Bu soldaki tahta Azelya'nın oturmasını simgeliyordu, zümrüt ise babasını simgeliyordu. Drake camdan dışarıya baktı. "Buradan baktığım zaman ne görüyorum biliyor musun Işık." Biraz çekinerek yanına doğru geldim. "Ne görüyorsun Drake?" Drake, "Bir hükümdar..Güçlü bir adam.."

Evet bir hükümdar bu doğru ama anca götümün hükümdarı olur. Yani hiç birşey olamaz.

Bu diyarı asıl yönetmesi gereken kişi Drain'di. "Anlıyorum demek isterdim, ama siz prensler neden bu kadar tahta geçmek istiyorsunuz anlamıyorum. Artık rol veya başka bir şey yapmayacağım Drake, herkesin veya halkın saygınlığını mı kazandığını sanıyorsun?"

Bana bir adım yaklaştı ve çenemi tuttu. "Evet, tam da olması gerekeni söyledin tatlım." Elimi onun eline koydum ve çenem deniz elini bırakmasını salladım. "Ama, anlamıyorsun. Drake bak. Halk veya başka kimse seni istemiyor.

Halkı ve diyarı yönetmesi gereken kişi abin Drain. Sen kral olmasan bile zaten halkın sevilen Prens'i olarak kalacaksın. Bir an durdu sadece bana baktı. " Sevilen Prens, öyle mi Işık?" Aklıma ikna edecek bir savunma gelememişti kahretsin. Arkasını dönüp yürümeye başladı. Ellerini arkasında birleşikti. "Ben hiçbir zaman sevilmedim Işık. Ne senin tarafından, ne abim tarafından, ne halk tarafından ne de babam tarafından. Anlıyor musun beni."

Beni kendi tarafına çekmeye çalışıyordu. Ama gördüğüm şeylere dayanarak baktığımda haklıydı. Ona ciddi anlamda üzülmüştüm. Her şeyi aslımda sevilmek için yapıyordu. "Ama bu doğru değil Drake, baban veya kimse sevmese bile abin seni gerçekten seviyor. Buna eminim." Bana döndü "Hiçbir şey bilmiyorsun. Onun tarafında olduğunu iyi biliyorum Işık. Sende beni sevmiyorsun. Her zaman Drain'i sevdin inkar edemezsin, aksini diyemezsin.."

Kötü kalpli aptal Prens'in gözleri dolmuştu. Belki de sandığım kadar kötü değildir. Demek ki neymiş, en kötü adamın bile duyguları varmış. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Üzülmesine dayanamayıp göz yaşını sildim. "Drake bak, lütfen vazgeç bunu yapmaktan. Sana yalvarıyorum. Lütfen Drake lütfen.." sesin boğuk çıkıyordu. Ağlamak kesinlikle istemiyordum ama zor tutuyordum. Drake ses vermedi. Onu vazgeçirebilirdim. Bunu yapabilirdim.

Drake sadece sevgi istiyordu oda masumdu. Drake, "Şey.." Sağ gözümden akan göz yaşını sildim. "Evet?" Drake, "Tuhaf bir istek ama hayatım boyunca kimseye sarılmadım. Sana sarılabilir miyim?" Bir an güldüm. "Tabii ki gel." kollarımı ona doğru açtım ve tıpkı anneme küçükken ona sarıldığım gibi sarıldı. Göğüsümde nefesini hissettim..

Yansıma ile konuşabilir misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin