Darian'ı serbest bırakmaktan başka seçeneğim yoktu anlaşılan. Uyandım ve kimseye çaktırmadan ormana doğru gittim. Aynanın karşısına geçtim. "Darian." Aynada görünü verdi. Darian, "Evet?" Konuşmak için alt dudaklarımı yaladım. "Bana, seni serbest bırakabilmek için nasıl büyü yapabileceğimi söyler misin?" Darian, "Gerçekten kabul ettin mi?" Hafifçe güldüm. "Evet seni aptal şey. Tamam pekala nasıl yapacağım?"
Darian, "Tamam şimdi şu sözleri söyle." Büyülü sözleri söyledi ve tekrar etmemi istedi. Dediklerini harfiyen tekrarladım ve büyük bir fırtına oluştu. Onu göremez hale geldim. Bir kaç saniye sonra rüzgar beni yere attı ve çok daha güzel bir ormanda duruyordum. "Hey, gün ışığı sanırım herkesi kurtarmakta ilk adımı attın canım." Darian gülümseyerek karşımda duruyordu. Yakından görününce fena durmuyordu aslında. Darian, "Işık, sana kendin hakkında anlatmam gereken şeyler var. Artık bunları bilmen gerek." Ciddiyetliğimi korudum. "Dinliyorum."
Darian, "Ama önce gel benimle, seni bu ormanı biraz gezdireyim." dedi. "Tamam." Orman beni büyük emi şti acayip iyiydi. "Orman seni tanıyor Işık. Orman senin kaynağın, annen.." ona bakıp gözlerimi devirdim. "Nasıl?" Bana bıkmış şekilde bakarak "Yani demek istediğim. Sen ormana aitsin, önceki hayatında Peri prensesiydin. Büyük bir ağacın altında mantarlarla yaşardın. Seni hep ziyarete gelirdim. Ta ki kardeşim Drake sana zorla sahip olana kadar. Seni zorl ıa saraya getirtti. Peri kanatlarını yakarak yok ettiler!"
Son cümleyi duyduğumda kanımın donduğunu hissettim. Darian, "Bu diyarda çok fazla kırık hayatlar var." ve hiç beklenmedik bir şekilde kanatlarım çıktı. Bir gölün yansımasından kendime baktım, sadece kanatlarımın çıkmasıyls kalmamış kulaklarımda tıpkı bir elf gibi ucu uzun ve sivrilmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Işık'ın kanatları)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Işık'ın kulakları)
Darian bana sanki bu Dünya'daki en kutsal şeymişim gibi bakıyordu. Darian, "İlahi mucize.. Tanrım Işık eskisinden bile harika görünüyorsun!" Evet bu değişiklik çok güzeldi ama kelimenin tam anlamıyla sıçmıştım. Yağmur'un yanına veya okula bir daha nasıl gidecektim. "Minik bir soru, ben bu şekilde okula veya Yağmur'un yanına nasıl gideceğim?" Darian, "Gitmeyeceksin. Seni burada biraz ağırlamam gerekecek tatlı gün ışığı." Çimenlerin üzerine oturdum. "Yani eve gidemem mi diyorsun?" Oda yanıma oturdu. "Evet bu çok riskli."
Yüzümü Darian'a döndürdüm. "Darian." Darian, "Evet?" gözlerimi tekrar önüme döndürdüm. "Şey, şuan kral Drake değil mi?" Darian, "Evet." İç çektim. "O durmadığı sürece masum insanlar ölmeye devam edecek. Onu durdurmak için ne yapmalıyız?"
Darian, "Korkarım ki içinden bir ses bunun sonu savaş ve kan diyor Işık. O istediği şeyi yapana kadar durmayacak. Evet benden sonra tahta geçti ama şuanda seni istiyor. Krallar'ın mutlaka yanında eşi olmalıdır. Şuan seni Dünya'da bulmak için herkesi öldürüyor. Benim lanetimi kullanıyor." "Oh..Anlıyorum. Yani insanları sen değil o mu öldürüyordu?" Darian, "Evet." Aklıma hala o kan reva içinde ölenler geliyordu. "Arkadaşlarımı korumak için herşeyi yaparım. Yağmur'un veya ege mert ile Deniz'in tek bir kılına zarar gelsin istemem." Darian, "Peki ben?" "Şey, sana da zarar gelsin istemem çünkü zaten biz... İyi arkadaş olduk senle. Değil mi?" samimi bir şekilde gülümsedi. "Yani, evet."
Darian ağaç eve benzer bir kulübeye götürdü. Darian, "Bekle hemen sana uygun bir elbise getireceğim." Neden ki, üzerimdekiler kötü müydü. "Üzerindekiler kötü mü?" Darian, "Yo, hayır sadece bu diyara uygun bir şeyler bir perinin giydiği şeyler. Bir elbise mesela." Huh.. "Ah, peki tamam." Darian gitti, ve bir elbise ile geri geldi. Darian, "Hadi giy bakalım." Karşımda dikilmiş durıyordu. "Ne bakıyorsun öyle? Arkanı dön." Darian, "Tamam."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Işığın giydiği giydiği Peri elbisesi)
Darian arkasını döndüğünde ben elbise ile aşk yaşıyordum pembe rengini hiç bu kadar tatlı bulmamıştım. "Nasıl olmuşum Darian?" Darian, "Işık.. Sen.. Mükemmel görünüyorsun, Tanrım bayıldım!" Sırıttım çok şirin dercesine bakıyordu. "Teşekkür ederim!" Darian, "Şimdi peri saçlarında sıra." Bir sandalye çekti ve arkasına geçti. "Gel otur gün ışığı." Elbisenin eteğini tutarak dikkatlice oturdum. Darian, "Saçlarını yapalım bakalım." Saçlarıma dokundu ve bir kaç bir şey yapmaya başladı. Darian, "Kurdele sever misin?" "Şirin bulurum." Darian, "Tamam öyleyse bu kurdeleyle yapalım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Işığın saçı)
Darian, " Oldu galiba. Sen ne dersin?" Sandalyeden kalktım ve göle yansımama baktım. "Teşekkürler Darian." Darian, "Rica ederim maviş." Hava kararmaya başladı. Darian, "Evet artık bir plan kursak iyi olur." Haklıydı. Ama nasıl bir plan kuracaktık ki. Drake kaçığı çok güçlü birini andırıyordu. "Onu nasıl yenebiliriz ki?" Darian, "Hiçbir fikrim yok." Orman'dan çatur çutur ses gelmeye başladı Darian, "Işık, Saklan!" panikten elim ayağam birbirine dolaştı. "Işık!" dedi. "Tamam, tamam!" elbisemi tutarak diğer
odalardan birine girdim. Tam o esnada kapıyı biri zorla girdi...
