yirmi dört; icardi'yi öpün, sarılın

1.7K 140 68
                                    

kasım, 2022


"neden öyle duruyorsun?"

altay, salona girdiğinde koltukta kafasını aşağı doğru sarkıtarak uzanan kerem'e gülerek baktı.

"bilmiyorum, canım sıkılıyor."

kıvırcık olan gözlerini pencereye çevirdiğinde kötü gözükmeyen hava ile çok soğuk olmayacağını tahmin ederek, "hava almaya çıkalım mı?" dedi.

"uykum var."

altay, fikir üretmenin işe yaramayacağını bilecek kadar artık kerem'i tanıdığından hamile olana doğru ilerledi ve yüz yüze gelecek şekilde önünde çöktü.

"istersen açalım bir film izleyelim, belki iyice uykun gelir uyursun."

kerem kararsızlıkla iç çektiğinde kötü gününde olduğunu bilmenin sıkıntısını yaşıyordu. altay yanından kalkıp uzaklaştığında meraklı gözleri ile onu izlerken mutfaktan elinde tepsiyle çıktığında yanına gelmesini bekledi kerem.

altay yanına oturup kumandayı aldığında kerem'i göğsüne yaslayıp sevdiği yemek programlarından biri olan hell's kitchen'ı açtı.

kerem'in önündeki programa dikkat kesildiğini fark ettiğinde haklı çıkmanın verdiği mutlulukla önündeki kaseden elma alıp ağzına attı.

ilgisini çekmeyen şova odaklanamazken önünde olan çocuğu incelemeye başladı.

artık kerem'e karşı içinde belirli hisler olduğunu kabul etmişti altay, bu hallerinin başka açıklamasını bulamazdı yoksa.

konu ne zaman kerem olsa, kalbine söz geçiremiyordu. ilk başlarda bu duygular artık onu korkutsada artık korkmuyor, sevgisini de belli etmekten çekinmiyordu.

nasıl olsa artık bir çocukları vardı, ilişkilerine bir şans vermeleri onlar açısından iyi bile olurdu.

kerem'in kendisi hakkında ne hissettiğini çok düşünmüştü altay. hamile olan tepkileri ile ona gereken cevabı versene beklemek istiyordu. kerem içinde her şeyi halletsin, zamanı geldiğinde altay'a kendi gelsin istiyordu.

bir kaç saatin ardından, kerem'in hızlıca salonu terk etmesiyle altay kaşlarını çatarak koridora baktı.

"kerem?"

bir kaç dakika sonra üzerinde forması, boynunda atkısıyla salona gelen kerem ile altay gülümseyerek ona baktı.

"ne öyle mıy mıy oturuyorum, bugün derbi günü!" kerem hevesle konuştuğunda öğlenki sıkıntılı halinden sıyrılmıştı.

"neden stadda izlemiyorsun?"

"bizimkilerin hepsi kadroda, bende tek gitmek istemiyorum. halil sormuştu aslında ama taraftar önüne de çıkmak istemiyorum pek."

"daha ilk derbi bu, nasıl olsa bir dahakine canlı izlersin sıkıntı yapma."

kerem, arkasındaki koltuğa kendini bırakıp uzanırken, "off, çok zorsun hayat." dedi.

altay gülerken, kerem telefonunu eline alıp sevdiği galatasaray bestelerinden birini açtı.

"derbi havasına girelim yavaştan."

"yavaştan bende kaçayım."

altay ayağa kalkarkan kerem gülerek ona bakıyordu.

"KALPLERDE YILDIZ, GÖNÜLLERDE AY," kerem son cümleyi söylerken altay'da aynı anda ona eşlik etti.

"ŞAMPİYON GALATASARAY."

"şerefsizsin galatasaray."

"bir şey mi dedin?" kerem şarkıyı durdurup sırıtarak salondan çıkan altay'a baktığında kıvırcık olan kafasını salladı.

i'm pregnant¡, alkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin