kasım,2022
kerem müstakil evin bahçesinde galatasaray yönetiminin ona atadığı spor hocası ile egzersiz yaparken oldukça sıkılmıştı.
şu son bir-iki ayda sürekli yatıp dinlenmeye o kadar alışmıştı ki, adamın yaptırdığı hareketler ne kadar kolay olursa olsun zorlandığı oluyordu.
"kerem bey, dikkat etmeden yapıyorsunuz."
"ne yapayım enes, birden form tutamam ki." kerem bıkkınca söylediğinde karşısındaki adam güldü.
"anlıyorum fakat bunlar kolay hareketler aslında, çok mu zorlanıyorsunuz? başka bir programa geçebiliriz." enes, sonlara doğru ciddi bir şekilde konuştuğunda kerem düşündü.
aslında şuan keyfinden yapmıyor, farketmeden şımarıyordu fakat karşısındaki altay değildi, bu sebeple hareketlerine çeki düzen verdi. kafasını iki yana sallayıp, "gerek yok, alışmışım sadece tembellik yapmaya. üstelik dediğim gibi sizli bizli konuşmana gerek yok. yönetime göre en az 4-5 ay daha beraber olacağız sonuçta." dedi.
karşısındaki adam kafasını salladığında ayağa kalkıp bir sonraki hareketi yapmaya başladı kerem.
kendini fazla zorlamazken yarım saatin sonunda, artık alışmış bir şekilde hareket ediyordu.
"zamanında nasıl yapıyormuşum o antrenmanları?" gözleri yerdeyken dudağını büzerek konuştuğunda karşısındaki adam güldü.
"sadece 3 ay oldu diye biliyorum, çok geçmiş bir zaman gibi konuşuyorsun."
"emin ol şu son bir buçuk ay, on yıl gibi geldi." kerem hatırlamak istemediği anılarıyla kafasını iki yana salladığında karşısındaki adam sorgulamadı.
bol molalarla geçen iki saatin sonunda, enes bugünlük bitirmeye karar vermişti.
"yarından sonraki gün gene geleceğim. şimdilik haftada üç gün çalışacağız ama ileriki dönemlerde yavaş yavaş günleri arttırarak 6 güne çıkacağız."
kerem sıkıntıyla başını salladığında, 'keşke başıma bu iş açılmasaydı' diye söyleniyordu içinden. rahatça hamileliğinin tadını çıkaramıyordu.
"tamamdır. gitmeden önce biraz dinlen istersen, sabah kurabiye yapmıştım ikram edebilirim." kerem nazikçe sorduğunda, enes saatine bakıp onu onayladı. biraz daha vakti vardı, kalabilirdi.
kerem mutfağa geçip ikisine de kahve yaparken aynı zamanda fırından kurabiyeleri çıkarıp tabağa koydu.
mutfak masasında spor hocasının karşısına oturduğunda enes konuşmaya başladı.
"rahatsız olduğun, seni zorlayan bir hareket var mıydı? hamile olan sensin, sana göre şekillendirmeliyiz programı."
kerem düşünürken, aslında antrenmanlarının gayet rahat geçtiğini fark etti.
"hayır, pek zorlanmadım aslında. sadece 3 ay boyunca göz bebeği olup her şeyi etrafımdakiler yapınca alıştım yatmaya."
sözleriyle karşısındaki adam gülerken o da dayanamayıp güldü. günlük şeylerden konuşmaya devam ettiklerinde açılan kapı ile gözlerini mutfağın girişine sabitledi, kerem.
kapıda gözüken altay ile gülümsemesine engel olamazken kalkıp yanına gitti ve sıkıca sarıldı.
"çok uzun sürdü antrenmanın." altay, elleri kerem'in belindeyken kısa olan ona yaslanmış bir şekilde ellerini göğsüne koymuştu.
"milli araya girmeden önce son maçlarda galibiyet istiyor hoca."
kerem kafasını sallarken altay alnına bir öpücük koyup, mutfaktaki diğer adama selam verdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/337990997-288-k933552.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i'm pregnant¡, alker
Fiksi Penggemar-kerem aktürkoğlu, altay bayındır sorumsuzluklar, ardından büyük sorumluluklar getirir. mpreg, fluff ve azıcık angst.