kasım, 2022
barış, gözüne gelen güneş ışıklarıyla küfrederken üzerindeki ağırlıkla kaşlarını çattı.
kucağındaki çocuk, göğsüne yaslanmış huzurla uyurken barış gözlerini açıp etrafa baktı.
burnunun dibindeki sarı saçlarla kaşları daha çok çatılırken, bu kişinin torreira olmasıyla şokla kalakaldı.
"siktir."
-
"off, başım döndüyor."
torreira masaya yaslanıp önündeki çerezlerle oynamaya başladı. aralarından sevdiklerini yerken etrafa göz gezdirdi. yunus, kerem ve altay'ın yanında boş yaptığı her halinden belli olan davranışlarıyla ikiliyle konuşuyordu. mertens ortalıkta gözükmezken barış, koltukta yanındaki bir kızla oldukça yakın duruyordu.
barış'ın elinin an ve an kızın bacağında dolaştığını izlerken kafasını başka yöne çevirip derin bir nefes aldı.
önündeki içkiyi diklerken daha çok sarhoş olmak istiyordu.
mahvolduğunu farkındaydı, imkanı olmayan bir aşkı bekliyordu. ona asla gelmeyecek bir aşkı.
kusacağını hissederken üst kata çıkıp elini yüzünü yıkayıp nefeslendi. kapıdan çıkınca karşısında olan barış ile derin bir nefes alırken gözleri dolmak üzereydi.
"torreira iyi misin, alkol mü çarptı?"
kısa olan onaylamazcasına kafasını salladığında, sarhoşluğun verdiği cesareti her tarafında hissediyordu.
"barış."
kıvırcık saçlı olan tek kaşını kaldırdığında, torreira parmak uçları üzerinde yükselip dudaklarını birleştirdi.
ellerini kıvırcık saçlara daldırdığında beline sıkıca sarılan kolları hissetti. öpüşmeleri derinleşirken, barış tek hamleyle torreira'yı kucağına alıp yan taraftaki odanın kapısını açtı.
birbirlerini delice öpen ikili duvarlara çarpa çarpa yatağa geldiklerinde barış kısa olanı yatağa bırakıp üzerindeki ceketi çıkardı ve sarı saçlı çocuğun bacaklarının arasına girdi.
soluksuzca birbirlerini öperlerken her dudakları ayrıldıklarında üzerlerinden bir parça çıkıyordu.
barış öpücüklerini torreira'nın boynuna doğru ilerletip ısırmaktan çekinmeden öptüğü bölgeyi morartıp, altındaki çocuğu zevk ve acıyla kıvrandırıyordu.
bir eli çocuğun kalçasını sıkıp kendine bastırıken diğer eli bileklerini sıkıca tutup başının üzerine sabitlemişti.
her öpücükte vücudunun alev aldığını hisseden torreira, uzun zamandır barış'a olan aşkı hariç duygularını en son ne zaman bu kadar zirvede yaşadığını hatırlamıyordu. onu bu kadar kısa sürede dağıtmış olması bile barış'ın onun üzerindeki gücünü gösteriyordu.
torreira, barış'ın yalnızca ağzı ve elleriyle bile ne kadar yetenekli olduğunu görünce kıvırcık saçlı çocuğun çokça deneyimli olduğunu söyleyebilirdi; bir an bunu daha önce kaç kişiyle yaptığını merak etti fakat şuan belki de bu tür şeyleri düşünmemek en iyisiydi.
bu yüzden torreira, barış onu öpmeye ve boğazını ısırmaya devam ederken, solgun cildindeki morlukları istediği yere bırakırken aynı anda kasıklarını, kendisinin kalçasına doğru bastırırken düşüncelerinin başka yerlere gitmesine izin verdi. ikisininde ereksiyonları birbirine değdiğinde yüksek sesle inliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i'm pregnant¡, alker
Fanfiction-kerem aktürkoğlu, altay bayındır sorumsuzluklar, ardından büyük sorumluluklar getirir. mpreg, fluff ve azıcık angst.