୨୧ FRAMBUESA ⊰⁠⊹ Sookai ✧

☄⋆ ੈ Her şey yalan mı? ✩‧₊˚

Kai uyandığında yatağındaydı. Gördüğü rüyanın etkisinden çıkamıyordu. İnanılmaz korkunç bir rüyaydı.

Kalktığı gibi üstünü giyindi ve işe gitmek için yola çıktı. Hızlı adımlarla yürüyordu. Markete her zamankinden daha hızlı gelmişti.

İçeri girdi ve Soobin'i selamladı.

"Günaydın Kai."

"Günaydın."

Soobin bu gün çok daha enerjik gibiydi.
Kai ise ruhsuz ve korkmuştu. Soobin bunları hemen anlamış ve Kai'ye sormuştu.

"Bir sorun mu var?"

"Dün gece çok kötü bir rüya gördüm." Dedi Kai.

Soobin onun için endişeleniyor gibi bir sandalye çekti ve karşısına oturdu.

"Nasıl bir rüya bu?" Diye sordu.

Kai gördüğü rüyayı detaylı bir şekilde anlattı. Soobin onu hiç tepki vermeden ve hiçbir şey söylemeden dinlemişti.

"Sence Sora'nın anlattıkları doğru mu? Yoksa her şey yalan mı?"

Soobin gülümsedi.

"Bence her şey yalan. Olur mu hiç öyle şey?" Dedi kinayeli bir şekilde.

Kai iç çekti ve
"Ben de öyle düşünüyorum, bu hikâye saçmalıktan ibaret." Cevabını verdi.

Bunların yalan olduğunu düşünen tek kişi olmadığı için sevinmişti, Soobin'e güveniyordu. Her şey yalanlardan ibaretti.

Tam o sırada içeri doluşmaya başlayan müşteriler ile ikisi de çalışmaya başladı.

☄⋆ ੈ ✩‧₊˚

O gün molaya çıktıklarında Asami'nin çocukları Rina ve Akio gelmiş ve ikili ile uğraşmıştı. Sevimli çocuklardı.
O günü diğer günlerden ayıran bir diğer şey ise Sora'nın gelip marketi kontrol etmesiydi. Sora Girudo marketini sevmiş ve hiç sorunu olmadığını söylemişti.

Akşama doğru müşteriler azalmıştı, neredeyse kimse gelmiyordu, bu yüzden marketi erkenden kapatıp beraber eve yürümeye başladılar.

"Daha önce şehirde yaşadığını söylemiştin... Orası nasıl bir yer?" Diye sordu Soobin.

Kai bu soruya şaşırmıştı, Soobin daha önce hiç şehirde yaşamamış mıydı? Oysa Kai Soobin'i ilk gördüğünde onun sosyete biri olduğunu düşünmüştü.

"Gürültülü." Cevabını verdi Kai ve
"Sen daha önce hiç şehire gitmedin mi?" Diye devam etti.

Soobin başını iki yana salladı.
"Ben Shiawase kasabasında doğdum ve doğduğumdan beri buradayım. Başka kasabalara bile gitmedim." Dedi.

Kai şaşırmıştı, bu yaşına kadar farklı hiçbir şey görmemişti. Öte yandan gözlerini Shiawase gibi huzurlu bir  kasabada açmanın çok iyi olduğunu düşünüyordu.

"Ailen de mi Shiawase kasabasından?"
Diye sohbeti devam ettirmek istedi Kai.

Soobin düz bir sesle
"Ailem yok." Dedi.

Kai bunun üzerine özür dilemiş ve konuyu kapatıp evine girmişti.
Yapacak çok işi vardı, evi temizlemesi gerekiyordu. Hemen işe koyuldu.

Perdeleri yıkadı, yerleri sildi, kitaplığını düzenledi, camları ve tezgahı sildi.

Çok yorulmuştu, silmesi gereken son bir yer kalmıştı, kalkıp banyosundaki aynayı silmeye başladı. Tam o sırada gözüne bir şey takıldı.

Alnında bir iz vardı, kabarık saçlarını iki yana ayırdı ve alnına baktı. Korkmuştu. Elindeki bezi bir köşeye fırlattı.

Bir yere mi çarpmıştı? Yoksa Rina ve Akio top oynarken topları Kai'nin alnına mı isabet etmişti? Hayır, bu iz yanık izine benziyordu.

Bu gördüğü rüyadaki ışığın dokunduğu yerdi. Kai sakince alnındaki ize dokundu ve dokunduğu gibi canı feci şekilde yandı.

Kai çok korkmuştu, ilk başta bir yere çarptığını düşündü.
Ama bu çok saçma olurdu, madem bir yere çarptı dokununca neden bu kadar acıyordu?

Kai o izi yok etmek için her şeyi yaptı ama başarısız oldu. İz daha kötü bir hâl almaya başlamıştı, en sonunda pes etti ve izi kabarık saçları ile kapattı.

Anlatılanlar gerçek olabilir miydi?
Gördükleri bir rüya ise bu iz nereden gelmişti?

Kai kafasındaki soru işaretleri ile hızlıca rüyasında gördüğü ormana koştu. Bir şeye bakmalıydı.

Rüyasında ormana ahududu toplamak için gidiyordu, eğer rüya değilse ormandaki bir ağacın altında bir sepet ve ahududuları görürdü. Çünkü ışıkları farkettiğinde sepetini ağacın altına bırakmıştı.

Etrafına biraz bakındı ve bir ağacın altında sepetini ve içinde topladığı ahududuları gördü...

İnanılmaz korkmuştu hızlıca evine koştu. Her şey gerçekti? Kötü olan Kai birkaç kuralı çiğnemişti.

Penceresindeki kediyi kovmuştu, gece on ikiden sonra dışarı çıkmıştı, Soobin'e güvenmişti ve Soobin'e ruhlardan bahsetmişti...

O an Kai'nin aklına Soobin'in söyledikleri geldi.

'Gecenin karanlığında bile pembe ahududular belli oluyor'

Soobin gece dışarı mı çıkıyordu?
Ama bu yasaktı!?

Soobin gece dışarı çıkmıştı ve Kai'nin de çıkmasını sağlamıştı. Ahududu bir bahane miydi? Soobin o ruhlardan biri olabilir miydi? Ahududular ile Kai'yi tuzağa mı düşürüyordu?

…⁠ᘛ⁠⁐̤⁠ᕐ⁠ᐷ