Sabahın köründe çalan alarmla uyandım. Hayatımın en berbat yılıydı. Yatakta doğruldum ve oturdum. Tam karşımdaki aynaya baktım. Saçlarım dağınık ve gözlerim kıpkırmızıydı. Yataktan kalktım. Banyoya ilerledim. İlk başta bu lanet yaz sıcağında terlemiş olan vücudumu duşa sokmam gerekiyordu. Banyoya girmemle odaya birinin daldığına emindim. Evet tahmin ettiğim ettiğim gibi ablam odaya dalmıştı. Kapıyı kapatmasından anlamıştım. Tamam belki öz ablam olmayabilir ama ben onu çok seviyorum. Tabi oda beni. Emin değilim ama seviyodur her halde dimi. Neyse acaba odamda ne yapıyo.
Lale: mila nerdesin?
Venüs: banyodayım.
Lale: kahvaltı hazır çabuk ol.
Venüs: tamam.
Aslında ismim Venüs ama bana Mila diyorlar. Ben iki ismimide seviyorum. İsmimi bana annem koymuştu ve bana sadece o Venüs diyordu. Bundan şikayetçi değildim. Bu yorgun vücudu duşa soktum. Biraz ıslandıktan sonra saçıma şampuan vücuduma duş jeli uygulamaya başladım. Çıkmamla üzerimi giymem bir oldu. Aşağıya indim. Babamın yanına giderek.
Venüs: günaydın babacım. (Yanağına öpücük kondurdum)
Turgay: günaydın güzel kızım.
Venüs: günaydın anne.
Onunda yanağına bir öpücük kondurmuştum. Aramız iyiydi ama bir anne kız gibi değilde arkadaş gibi. Ben ona sadece formaliteden anne diyordum.
Beyza: günaydın canım.
Hemen masaya oturdum, Kurt gibi açtım. Yemeğe başladık.
Lale: yavaş kız boğulacaksın.
Venüs: bir şey olamaz zaten açım.
Turgay: kızım yavaş yiyince doymuyomusun.
Venüs: doymuyorum.
Turgay: o zaman yavaş ye.
Venüs: tamam
Her kes kahvaltısını bitirmişti. Ben ve ablam masayı topladı. Annemle babamın bir işi vardı, oraya gitmişlerdi. Hemen telefonumu alıp lena'yı aradım. Lena benim en iyi arkadaşımdı. Küçüklüğümüz beraber geçti.
Lena: efendim mila.
Venüs: nerdesin?
Lena: evde. Sen?
Venüs: evdeyım. Ya canım sıkıldı dışarımı çıksak diye aradım.
Lena: olur.
Venüs: tamam o zaman sahilde buluşalım. Kafeye gideriz. Ne dersin?
Lena: benim için fark etmez sen gel de.
Venüs: tamam hadi bay.
Lena: bay.
Hazırlanıp aşağıya indim. Ablam bana seslendi.
Lale: mila nereye?
Venüs: lena yla buluşucam.
Lale: tamam geç kalma.
Venüs: tamam.
Hızlı bir şekilde sahile giderken birine çarptım.
Venüs: önüne baksana be ayı.
Ateş: anlamadım.
Venüs: neyini anlamadın önüne bak diyorum.
Ateş: bak küçük kız seninle uğraşamiycam. Bence boyundan büyük işlere ve kişilere bulaşma. Buda benden sana bi tavsiye olsun.
Yanımdan direk geçti. Bende kendi kendime konuşarak sahile ilerledim.
Venüs: öküz işte öküz. Neymiş boyundan büyük işlere ve kişilere bulaşmaymış. Sana e ya snaane sana ne oluyo. Boyun uzun olsa ne yazar aklı beş karış havada.
Fark etmeden sahile varmıştım. Bir anda arkamdan beni tuttu ve kendine doğru çekti.
Lena: kimle konuşuyosun sen burda.
Venüs: off boş ver kendi kendime konuşuyorum işte.
Biraz takıldıktan sonra eve geçmeye karar verdik. Çok yorulmuştum, eve yürüyerek gidemezdim. Aslında arabam var ama 17 yaşında olduğum için süremiyordum. Taksi beklemeye karar verdim. Yarım saatin üstüne taksi gelmişti. Gideceğim yeri söyledim. Yola çıktık, evet bizim ev biraz tenha yollardan geçtikten sonra. Tam ara sokağa girdik ki bi silah patladı. Taksicinin kafası direksiyona düşmüştü. Taksici vuruldu ve araba kontrolden çıktı. En son duvara vurduğu muzu hatırlıyorum.
