Gözlerimi yavaş yavaş açarken etrafa bakınıyordum. Bulanık olabilirdi ama burayı tanımadığıma emindim. Başım ağırıyordu. Evet tahmin ettiğim gibi burayı tanımıyordum. Kapıyı biri açtı. İri yarı biriydi.
Venüs: nerdeyim ben? Sen kimsin? Neden burdayım?
Ne kadar konuşsam da bana cevap vermedi. Arkasından biri çıktu ve oda onun gibi iri yarıydı.
Mert: sana bizden emir gelmedikçe cevap vermiycek.
Venüs: siz kimsiniz ya?
Mert: bunu ilerde anlıyacaksın.
Venüs: ben şimdi anlamak istiyorum.Arkalarından biri daha çıktı. İçimden niye bu kadar fazla kişiler diye geçirmeye başladım. Onlara şaşkın şaşkın bakarken arkalarından biri daha geldi. Gerçekten çok fazlalar ben bunlardan nasıl kurtulucam.
Venüs: ya ben 20 kere daha sormam mı gerekiyor?
Savaş: ne sordun ki?
Venüs: ben niye burdayım?
Barış: bizi polise ihbar etme diye.
Venüs: neden sizi polise ihbar edeyim ki?
Barış: taksiciyi öldürdük diye.
Venüs: nee!
Savaş: aferin barış kız bilmiyirdu.
Barış: ne bilim ben biliyomu bilmiyomu diye.
Venüs: siz beni kaçırmasaydınız ihbar etmiycektim çünkü bilmiyordum ama artık biliyorum.
Mert: demek ki bizi ihbar edebilirmişsin hem artık yüzümüzü gördün ve isimlerimizi öğrendin.
Venüs: kaçırmasaydınız hiç bir sorun olmazdı.
Mert: tamam yeter artık sen biliyorsun ve bizi ihbar edebilirsin o yüzden burdasın.
Venüs: hayır öyle bir şey olmiycak.
Mert: eminmisin?
Venüs: ben burdan kaçarım.
Savaş: ne anlamadım kaçarmısın?Alaycı bir şekilde güldü. Tam bir piç gibiydi.
Arkalarında birini gördüm ama yüzünü göremiyordum.Ateş: ne oluyo burda? Neden hala burdasınız siz?
Mert: galiba hanımefendi biraz cesur kaçmayı falan planlıyo.
Ateş: kaçmayı?Aralarından geçerek en öne geldi ve oda alaycı bir şekilde güldü. Bana bakarak iç çekti.
Ateş: ben size demedim mi küçük hanım boyunuzdan büyük işlere ve kişilere bulaşmayın diye?
Venüs: ama sen?
Ateş: evet ben.
Venüs: seni ihbar edicem.
Ateş: güldürme beni küçük hanım.
Venüs: babam polis ve o beni er geç bulacak.
Ateş: (alaycı şekilde gülüş) baban seni benim elimden alsın kendi ellerimle teslim olucam polislere ve yaptığım her şeyi anlatıcam.
Venüs: görüşücez.
Ateş: görelim.
Venüs: sizin gibilerin elinden kaçmak çok kolay olucak.
Ateş: (alaycı bir gülüş daha) sen bu 4 mafyanın elinden kaç o zamn sana dokunmiycam hatta seni serbest bırakıcam.Sesli bir şekilde yutkunmamla hepsinin bana baktığını gördüm. Hassiktir ben kesinlikle boku yedim. Ben ne yapıcam şimdi. (Yazar: kızım daha ne arıyon 4 mafya var karşında ben onlar için ölürümmm)
Barış: ateş.
Ateş: ne var?
Barış: ben bi bok yedim.
Ateş: ne yaptın lan?
Barış: şey kız bilmiyodu ve ben bilmediğini bilmiyodum o ara her şeyi kıza söyledim.
Ateş: iyi bok yedin. Neyse zaten kızı kaçırmıştık bari hakkını vermiş olalım dimi.
Barış: işte bende bu yüzden yaptım.
Savaş: barış ne zamn susucan.
Barış: off.Anlamaz gözlerle onlara bakıyordum. Aklıma bir fikir gelmişti ve bunu başarabilirdim. Birine yaklaşıp telefonundan lena yı ariycaktım. Sadece onun telefon numarasını ezbere biliyordum ve neden diye sorgulamayın. Neyse planımı gerçekleştirmek için akşamı bekliycektim. Neden mi çünkü şuan planımı gerçekleştirecek durumda değilim. Çok yorgunum. Ben bunları düşünürken ateş dedikleri kişi arkasını döndü ve ilk giren adama baktı.
Ateş: bu kız burdan çıkmayacak. Çıktı diyelim o zman bi Fatiha oku kendine. Anlaşıldımı?
Kerem: anlaşıldı efendim.Diğerleri kapının önünde ateş denen kişiyi beklerken canıma susadım her hal ki emir verilen adama bakarak.
Venüs: demek konuşabiliyorsun. Neyse az konuşmak iyidir en azından boş konuşmuyorsun.
Evet kesinlikle canıma susamış olmalıyım. Ateş denilen kişi bana sert bir şekilde baktı. Korkmuşmuydum. Yok canım ne korkması alt tarafı mafyanın birine laf soktum ve bana tip tip bakıyor yani hiç bir şey olmadı yaa.
Ateş: anlamadım. Bir daha desene.
Venüs: şey.
Ateş: şey ney.
Venüs: aslında öyle demek istemedim.
Ateş: ne demek istedinBana yaklaştı, yaklaştı ve daha da yaklaştı. Resmen aramızda hiç mesafe yoktu. Direk gözlerime bakıyordu. Tabi bende onun gözlerine. Dudakları çok yakındı. Dudaklarıma değiyormuş gibiydiler. Nefes alış verisim hızlandı. Dudaklarının oynadığını gördüm.
Ateş: evet sizi dinliyorum küçük hanım. Neyi yanlış anladım. Yada ne anladım ben.
Venüs: şey ya.
Ateş: ney ya.
Venüs: sanane ya hem rahat bırak beniDememle onu ittim. Galiba ölümle inatalşıyordum. Benden uzaklaştı. Bana alaycı bir bakış atarak odadan çıktı. Sadece arkasından bakmakla yetiniyordum. Neyse zaten yorgundum biraz dinlenecektim. Biraz zaman geçtikten sonra kendini uykunun kollarına bırakmıştım bile.
![](https://img.wattpad.com/cover/344292604-288-k70122.jpg)