...yeni bölüm...

1.2K 42 6
                                    

Nehir çığlık çığlığa ağlıyordu. Ateş gözlerini yummuştu. Sindiremiyordu. Her şeyin bir rüya olmasını diliyordu. Hayatının en değerli parçasını kaybedemezdi. Savaş sus pus olmuştu. Barış sessizce ağlıyordu. Mert kafasına esen her şeyi haykırıyordu. Sinirini böyle atıyordu. Ateş başını yere eğerek derin nefes aldı ve sessizce "sus" dedi. Bırak Merti yanındaki Barış bile duymamıştı. Ateş tekrardan "sus!" Dedi. Ama bu seferki bütün depoyu inletti. Hepsi sakince ve göz yaşlarına boğulmuş bir şekilde Ateş'e baktı.

"Beni iyi dinle Hamza. Eğer ki o ev kızlar içindeyken patladıysa seni gömerim. Dua et o kızlara bir şey olmasın. Yoksa depo mu patlattığında ki sakinliğim üstümde olmaz. Ki ben o halime sakin derken senin kırılmadık kemiğini bırakmadım. Vücudunda hala daha benim yarattığım izler var. Üstünden neredeyse dozer ağırlığında ki ağırlıkla geçtim. Yani demem o ki kızlara zarar geldiyse benim gazabımdan kaç. Şuan senle düzgün konuşuyorsam bunun sebebi kızlar bir umut hayattadır da senin elindedir diye. Şayet o kızlar elindedir ve onlara bir zarar gelir o zaman da seni parçalara ayırırım. Şimdi ya kızların iyi olduğuyla ilgili bana kanıt göster ya da beni bu şekilde bırakıp kaç. Seçim senin."

Ateş sözlerini bitirdiğinde Hamza sırıtarak " Nerde bizim tanıdığımız Ateş. Hiç bir planı boşa gitmeyen. Kaybettin Ateş. Anla artık bunu. Kaybettin." Diyip oradan uzaklaştı. Ateş dişlerini sıkıyordu. Şuan onu kimse tutamazdı. Ellerini çözmeye çalıştı. Ama sadece çalışmakla kaldı. Daha sonra Hamza içeri girdi ve "getirin!" Emrini verdi.

İçeri giren adamların ellerinde üç kız vardı. Lena, Kumsal, Lale. Perişan bir halde olan kızlar ağlıyordu. Ateşin gözleri ilk Milayı aradı sonra gözleri kardeşinde oyalandı. Vücudunda yaralar vardı. Sinirlerine hakim olamayan Ateş "Kızların hali ne?!" Diye sordu. Hamza sırıtarak "Korkma senin sevgilini ikna edemedik daha. İkna etsek gelicek de." Sözlerinin yarısında "Ne diyon lan sen?! Parçalarım seni Hamza! Kızları rahat bırak!" Diye kükredi Mert. Zaten yapabildiği tek şey buydu. Hiç bir şey yapamıyordu. "Kızları bırak senin istediğin biziz." Dedi sakince Savaş. "Allahına kurban olayım. Lütfen. Kızları bırak. Senin istediğin şey biziz. Bize yap ne yapacaksan. Kızlar dayanamaz. Yapma." Diye yalvardı Barış. Kızların sesi dahi çıkmıyordu. Milayı zorla içeri sokmalarıyla Ateşin gözleri vücudunda gezindi. Hiç bir şeyi yoktu. "Bana yaptıklarının aynısını sevgiline yaparsam ne olur? Hiç bir şey." Gür bir kahkaha atarak Milayı bir yatağa bağladı. Sadece iç çamaşırlarını bırakarak bıçakla vücuduna küçük ama derin izler bıraktı. Mila çığlık çığlığa ağlarken Ateşin nutku tutulmuştu. Nehir sadece ağlayarak izliyordu. Hepsi şok içindeydi. Kızlar acımasız gözlerle bakıyordu Milaya. "Yaptığı hatayı çekiyor" dedi Lale. "Evet" diyerek ona katıldı Kumsal. Başını sallayarak onayladı Lena. Mila artık bağıramıyordu. Sesi kısılmıştı. Hamza elindeki bıçağı ateşe tuttu ve Milanın tam kalbine yasladı. Mila öyle bir çığlık attı ki bu Ateş için son damlaydı. Bağırarak "bırak lan kızı seni gebertirim! Kızlar bir şey yapın! Ne demek hak etti!" Öyle bir bağrıyordu ki Ateş, bırak deponun inlemesini yer bile sallanmıştı. Ellerini öyle bir hızla kurtardı ve Hamza'nın üstüne atladı ki Barışın yanından sadece bir ışın geçmiş gibiydi. Ateş Hamzaya yumruk atarak onu yere serdi. O sırada Lena hemen Milanın yanına gitti. Ellerini çözerek onu kurtardı. Lale ve Kumsalda diğerlerini çözmeye başladı. Nehir hemen Mila ablasına sarılıp oradan uzaklaşmaya başladılar. Kızlar depodan çıktı. Hepsi perişan bir haldeydi. Vücutlarında iz kalmayan yer yoktu. Ateş Milanın üstünü başını giymesi için kıyafetlerini getirdi. Ayakta duramadığı için onu kendi arabasına koyup üstüne örtü örttü.

Diğerleri de arabaya bindi. Ateş "Neden orda Milaya yardım etmediniz?" Diye sordu. Kızlar birbirlerine baktı.

•Bir kaç saat önce•

Mila hala daha evde dört dönüyordu. İçinde bir his vardı. Ama iyi bir his değildi. "Mila artık otur ciddiyim benim başım döndü." Diye azarlayan Lena ya karşı Mila "içimde çok kötü bir his var." Dedi. Oflayarak Kumsalın yanına oturdu ve başını omzuna yasladı. "Hadi kalkın bizde gidelim." Dedi Lale. Hepsi ayaklanınca Mila " acaba nereye gidicemizi biliyor musunuz?" Diye sordu. O sırada kapı çaldı. Gelen kişiye bakmadan kapıyı açan Kumsal şok içinde olduğu yerde kaldı. Gelen Hamzaydı. Yıllar önce ona saldıran Ateşin en yakın arkadaşıydı. Kumsal geri adım atarak elleri titremeye başladı. Zangır zangır titreyen Kumsala karşı Hamza elini yüzüne koyar ve "güzelim." Der. Kumsal elini iterek "çek o pis ellerini üstümden!" Diye bağırır. Hamza sırıtarak içeri geçerken "kim?" Diye sordu Lena. Oturma odasına giren adama anlamaz gözlerle bakan Mila "bu kim?" Diye sordu. Hamza Milaya yaklaşarak "sevdiğin adamın eceli." Dedi ve elini beline koyarak onu kendine çekti. Mila hemen kendini toplayarak "pardon da bu hareketinden sonra kim kimin eceli olucak orasını bilemiyorum. Daha doğrusu biliyorum istersen söyliyeyim. Ateş senin ecelin olucak." Diye tepki gösterir. Hamza gülerek koltuğa oturur. "Alla alla. Benim depomda bağlıyken mi?" Diye sordu. Hepsi Hamzaya ters ters bakıyordu. Kumsal "abim senin elindeyse bile sana bu dünyada cehennemi yaşatır. Bunu çok iyi biliyorsun. Yoksa sırtındaki o izler geçti mi?" Diye sorar. Hamza sinirlenerek "bana bak!" Diye çıkışır o anda Lale araya girerek "bakmazsa ne olucak ki zaten senin gibi bir şerefsize ne kadar da zor olsa bakıyor." Deyince Hamza kahkaha atmaya başlamıştı. Mila o sırada "ne istiyorsun?" Diye sordu. Hamza "sizi" diyerek hepsinde oyalana oyalana süzdü. Lena bu tavrından rahatsız olmuş bir şekilde "hayırdır kim kimi alıyor. Acaba senin ecelin kim olur? Mert mi? Ki bana öyle baktığın için seni parçalar. Savaş mı? Ki Lale ye bakışlarını görse mezarını kimse bulamaz. Barış mı? Ki sevgilisine büyük tutkuyla bakıyorsun. Arzulama isteğinde boğar seni. Ateş mi? Ki Ateş kesinlikle senin ecelin olucak. Çünkü hem sevgilisine dokundun hem de kardeşini arzuluyorsun. Başın büyük bela da. Bunu bil öyle devam et ne yapacaksan." Der. Kumsal iğrenerek "ne istoyorsun şerefsiz. Abim seni burda görürse ne yapar biliyorsun dimi? Sen abimin ezeli düşmanısın!" Diye bağırır ve onu iter. İtemsiyle Hamza nın yeri boylaması bir olur. O kadar kötü durumdaydı ki ayağa kalkacak bile hali yoktu. Hamza bağırarak "alın şunları!" Der. Bir kaç adam kızları alır ve onları arabaya bindirir. Hamza arabaya biner ve "anlaşma yapıcaz. Ya diğerlerine benim tarafımda olduğunu söylersiniz size ve onlara dokunmam ya da onları gôzünüzün önünde öldürürüm." Demişti. Ve arabadan inmişti. Mila "size zarar verirse kabul edin. Aklımda harika bir plan var. Ve bana ne yaparsa yapsın acımayın ve onun tarafında olduğunu belli edin. O zaman sorun çıkarmiycak size." Kumsal "ya sen?" Diyince. Mila "beni bir tek Ateş onun elinden alır ama bunun için bana zarar vermesi lazım. Yoksa Ateş dediği gibi elindeyse bir şey yapmaz. Yapamaz." Diyince kızlar mantıklı bularak kafasını olumlu anlamda salladı.

•şimdi•

Ateş "vay be." Diyerek yola bakar. "Manitana bak sen. Bir de planlar yapar olmuş." Der. Savaş "bu kızların aklını hafife almamak lazım yaaa." Yapar. Barış "ama Mila haklı vallaha. O çığlığı duymasıyla ışınlanması bir oldu. Ben bile anlamadım ne olduğunu. Hamza öldü mü? Ondan bile haberim yok. Hala daha şoktayım." Diyince kızlar kıkırdadı. Ateş "zaten kardeşime yaptıklarını hala sindiremedim bir de Milaya yaparsa kafayı yerdim." Diyince kızlar olayı anlamaz şekilde Kumsala baktı. "Yıllar önce Hamza beni kaçırdı ve beni taciz etti." Dedi. Barışın ve Ateşin çenesi gerilmişti. Mert ve Savaşta derin nefes alıp sabır diledi. "O piçi ben öldürcem." Dedi Barış. "Önce bir onu depoya aldıralım sonra öldürürüz" dedi Savaş. Kumsal eskiye gidince gözleri doldu ve "abi kenara çekermisin?" Dedi sessizce. Arabadan inerek derin nefesler aldı Kumsal. Kızlarda inerek "anlatmak ister misin?" Diye sordular. "B-ben ondan tiksiniyorum. Ben kendimden tiksiniyorum" diyerek ağlamaya başladı. Laleye sarılarak yere doğru çöktü. Çocuklar ve Nehir de arabadan inerek yanlarına geldi. Kumsal nefes alamaz hale geldi. Barış "astım ilacını verin!" Diye bağırdı. Ama sorun şu ki astım ilacı yanlarında değildi.

Şimdilik bu kadar. Spoiler olarak şunu diyebilirim hastaneye yetişiyorlar ama bir sorun var. Kumsal hayatta ama onu mahveden bir gerçek var. Sizleri seviyorum😘

Mafya Ve Küçük KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin