Biliyorum biraz uzun sürdü ama uygulamayla ilgili bir sorunum vardı. Kusura bakmayın aşklarım.
Mila aşağı inmişti ve herkes masadaydı.
Venüs: aaa ayıp oluyo ama beni beklemediniz mi?
Barış: niye seni bekleyelim yala-
Savaş: öhöm beklemez olurmuyuz tabi bekledik. Daha başlamadık gel otur.
Venüs: tamam geliyorum ilk bi şu içim.
{Yazardan}
Mila şu içmeye gitmesiyle savaşla Mertin barışın kafasına vurması bir oldu. Barış tam bir şey diyecekken Mila geldi.
Venüs: eee başlayalım o zaman.
Ateş: başlayalım bebeğim.
{Yazardan}
Mila bir anda durdu. Ataşe baktı. Tabi barış mert ve savaşta.
Ateş: ne daha dün neredeyse birlikte olacaktık güzelim.
Venüs: eee şey ben bi bardak daha şu içeyim en iyisi başka isteyen.
Ateş: utanma ya onlar benim en yakın arkadaşlarım. Kimseye bir şey demezler. Babana da canım benim.
{Venüsten}
Babam mı? Babam ne alaka? Acaba biliyor mu? Yok canım nerden bilecek yani sonuç olarak uyuyordu. Belkide öylesine dedi.
[Turgay beylere bakalım <milanın lenayı aradığı ajşam>]
Turgay: nasıl şuan çıkamayız? Ne demek istiyorsun benim kızımın hayatı tehlikesi var.
Komser selim: kusura bakmayın başkomserim ama amirinin emri bu.
Turgay: tamam yarın sabah ilk iş kızımı almaya gidicez.
<telefonu kapatmıştır>
Beyza: iyimisin?
Turgay:amir bey bugün gidemezsiniz dedi.
Lale: ama baba Mila.
Turgay: merak etme kızım yarın halledicez tamam mı?
Lale: tamam baba.
Turgay: lena teşekkür ederiz senin sayende bulucaz kızımı.
Lena: o benim en iyi dostum tabiki yardım edicem.
<sabah>
Turgay: hadi gidiyoruz.
Konser selim: peki başkomserim.
{Yazardan}
Turgay ve ekibi yola çıkarlar. Biz o sırada ateşlere bakakım.
Ateş: hazırlanın çıkıyoruz.
Venüs: nereye?
Ateş: başka bir eve.
Venüs: n-neden?
Ateş: neden bu kadar tereddüt ettin? Aa doğru ya baban buranın adresini biliyordu. Ve nedeni seni babana vermemek için.
Mila: n-ne?
Ateş: sen beni aptal mı sandın? Neyse çabuk ol gidiyoruz.
Venüs: t-tamam.
Ateş: haa bide küçük hanım ceza almiycanızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Venüs: n-ne cezası?
Ateş: gidince görürsün.
Venüs: ama
Ateş: hadi! Çabuk!
Venüs: t-tamam
{Yazar hanımdan}
Mila hazırlanmıştı ama babası daha gelmemişti. Ne yapacağını bilmiyordu. Aşağı indi. Herkes ordsydı ama ateş yoktu.
Venüs: ataş nerde?
Mert: konuşmak yasak.
Venüs: ama ( ateş arkasından gelir)
Ateş: duymadın galiba konuşmak yasak. Konuşacak olursan seni bayıltmak zorunda kalıcam. Seni dinliyemem.
{Miladan}
Kolumu tutup peşine sürüklemeye başladı. Kolum acıyordu ama konuşursan beni bayıltacaktı. Ne şekilde olduğunu bilmediğim için susmayı tercih ediyordum. Gözlerim acıyordu. Arabaya binmiştik. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Aradan ne kadar geçtiğini bilmiyordum ama çok Uykum gelmişti. Tek umudum olan Babam da eve gittiğinde beni bulamayacaktı. Belki bir ipucu bulurdu ama sanmam. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu en son Mert Barış'ı bir şeyler diyordu ama duymuyordum.
Mert: gideceğimiz yeri hazırlatmayı unutmadın değil mi?
Batış: yoo hazırlattım.
Mert: iyi bari.
Barış: ayıp oluyor ama.
Mert: kes.
Savaş: lan bi düşün.
{Ateşten}
Gözlerim koluna takıldı bir anda, morarmıştı. Kıyamadım ilk ama bana yaptığın ihanet aklıma geldikçe sinirim bozuluyordu. Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Çok tatlıydı ama onun bana ihanetini asla unutmayacaktım. Başı omzuma doğru düştü. Evet ona aşık olabilirim ama bana ihanet edebileceğin anlamına gelmez. Aradan 2 saat falan geçti ve mila uyanmıştı.
Venüs: nerdeyiz? Daha gelmedik mi?
Ateş: kes sesini! Konuşmak yasak dediğini hatırlıyorum.
{Miladan}
Uyanmıştım. Tam olarak nerde olduğumuzu bilmiyorum. Camdan dışarı baktım ve gözlerim doldu. Çünki bu güzel manzarayı berbat eden dört adam yanımdaydı. Üstüne üstlük belkide bir daha böyle manzaralar bırak manzarayı dışarıyı bile göremeyecektim. Korkuyor muydum. Evet hemde fazlasıyla.
{Ateşten}
Biliyorum biraz fazlaydı ama onu seviyorum. Ve bana yani onu canından bile çok seven adama ihanet etmek üzereydi. Aslında haklıydı. Kim olsa aynı şeyi yapardı ama onu kaybetmek sanki yaşamaktan daha zordu. Ona baktığımda gözleri dolu bir şekilde dışarıyı izliyordu.
{Yazardan}
Elinde sonunda eve varmışlardı. Mila çok korkuyordu. Ateş arabadan indiği gibi milanın moraran kolunu tutup dışarı çıkardı. Mila ses çıkarmaması gerektiği için gözlerini ve ağzını kapattı. Ateş milayı odaya götürüp içeri girdi ve kapıyı kilitledi. Milaya uzun uzun sinirli bir şekilde baktı. Milada ona uzun uzun baktı ama korkak bir şekilde. Ateş milaya emredercesine;
Ateş: sakın burdan kıpırdama yoksa sonun kötü olur. Bunu istemezsin dimi? (Mila sadece kafasını evet snlsmında salladı.)
Ateş: güzel.
{Yazardan}
Ateş banyoya girdi. Duş alıp kıyafetlerini giydi. (Ne bekliyorsunuz? Havluyla milanın karşısına çıkmasını falan mı? Yok daha neler. Şuan malum işlere girmeye hiç niyetimiz yok. Daha yeni duş almış bir dahamı duş alsın çocuk. Yormayalım dimi) Ateş banyodan çıktı ve telefonunu (tabiki yanından bir daha ayırmıyor) şarja taktı ve milaya keskin bir bakış attı. Mila iyice gerildi. Zaten gergindi. Ateş milanın karşısına geçti ve oturdu. Gözlerine baktı.
Ateş: bir şey mi oldu? Ne bu bir şey söylemek için attığın bakışlar.
Venüs:: tekrardan dışarı çıkabilecekmiyim yada görebilecekmiyim?
Ateş: o sana bağlı benim güvenimi tekrar kazanman lazım. Ama bu o kadarda kolay olmıyacak emin ol.
Venüs: peki bana ne yapıcaksın?
Ateş: evet gelelim cezaya.
{Yazardan}
Ateş ayağa kalktı ve milanın kolundan tutarak sürükledi.
Venüs: nereye?
Ateş: gidince görürsün.
{Yazardan}
Mila susmayı tercih etti. Ateş nereye sürüklerse oraya gidecekti. Asansörden inip başka merdivenlerden indiler. Burası evin bodrum katıydı. Bir sürü oda vardı. Ve bu odaların hepsi birbirinden ürkütücü. Tabi bunu Mila daha bilmiyor.
Ateş: inşallah karanlıktan korkmuyorsundur ve farelerden.
Venüs:n-ne! Hayır hayır ateş hayır olmaz.
Ateş: sen burda iki gün aç susuz kal bakalım bir daha böyle planlar yapabiliyor musun?
Venüs: ateş hayır yapma söz veriyorum asla kaçmaya çalışmiycam. Ateş.
Ateş: çok geç.
Venüs: ateş.
{Yazar hanımdan}
Ateş milanın kolundan tuttuğu gibi içeri fırlattı. Kapının dışından ışıkları kapatmak için bekleyen ateş ve ışıkları döndürmesin diye yerde yalvaran Mila. Ateşin aklına sinsi bir plan gelmiştir. Anlaşma yapacaktı.
Ateş: tamam anlaşma yapıcaz.
Venüs: tamam ne anlaşması?
Ateş: sexs partnerim olucaksın.
Venüs: ne?
