4

391 44 3
                                    




Beden dersi okuldaki en gereksiz dersti.

Derse katılma zorunluluğu olduğu için ne güneşten kaçabiliyor ne de ders çalışacak alan bulabiliyordum.

Hoca salak saçma birkaç tane esneme hareketi yaptırdıktan sonra herkes farklı alanlara dağılınca güneşi engelleyebileceğim tek yere, kapalı basketbol salonuna gittim.

Ağır kapıyı ne kadar iterek açmaya çalışsam da bir türlü becerememiştim, pes edip gideceğim sırada biri kapıyı neredeyse yüzüme çarpacak şekilde açarak kapının iterek değil çekilerek açılması gerektiğini fark etmemi sağladı.

Karşıma çıkan sima şaşırtmamıştı.

"Beni mi özledin hemen?" Acaba diğerleri de bu herkesin yanında tatlı çocuk rollerine giren Hanbin'in gerçekte dayanılmaz bir pislik olduğunu ne zaman öğrenecekti?

Koluyla geçişimi kapatmış, duvara doğru yaslanmıştı. Cevap vermeyerek kolunu ittim ve oturma yerlerinden birine geçip oturdum. Sadece dışarıdaki sıcak havadan ve insan seslerinden uzaklaşmak istemiştim ama gel gör ki bu etkenler bile Hanbin kadar çekilmez değildi.

Gözlerimi kapatıp dinlenmeye çalışırken boş salonda yankılanan top sürükleme sesleri beni rahatsız etmeye, sinirlendirmeye başlamıştı. Belki gürültünün kaynağı başkası olsa bu kadar sinirim bozulmazdı ama söz konusu Hanbin olunca dayanamıyordum.

"Biraz daha ses çıkarırsan müsabaka olduğunu düşünüp izlemeye gelecekler yalnız." Ayağa kalkıp oturduğum yerden inerek Hanbin'e doğru ilerledim. Topu sektirmeyi bırakıp bir süre benim ona yaklaşmamı izledi ve birden topu üzerime doğru attı.

Yakaladım.

"Kapışalım mı?" Gülümseyerek topu ona geri attım. "Kalsın."

"Ne o yenilmekten mi korktun yoksa prenses?" Arkamı dönüp gideceğim sırada beni gıcık etmeyi yine başarmıştı. "Bir daha bana prenses dersen..." Birkaç adım daha atarak aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Öyle değil mi? Haksız olduğumu kanıtla o zaman."

Elimi tutup basket topunu bana verdi.

******

player || haobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin