Yanağımdaki ellerini ittim, yakınlaşınca anlamıştım bu çocuğun neden böyle davrandığında. Alkol kokuyordu çünkü.
Saat neredeyse iki olmuştu ve bu saatte, bu halde kendi başına zaten eve gidemeyecekti.
Kalkıp çekmeceden küçük ilk yardım kitini aldım.
"Vayy, Hao hazretleri yardımıma mı koşuyor yoksa." Yine gülümsüyordu. Cevap vermeyerek yanına oturdum ve kremi önce parmağıma sürüp sonra dudağına bastırdım, sanırım sert bastırmıştım.
"Ahh, beni sevmediğini biliyorum ama biraz daha nazik olabilir misin acaba?" Bilerek yapmasam da rica etmesi hoşuma gitmişti, nazikçe sürmeye başladım.
"Neden beni aradın? Bir sürü arkadaşın yok mu senin?" Kafasını iki yana salladı, merhemi dudağından taşmıştı. Baş parmağımla taşan kısımları silerken konuşmaya başlamasıyla elimi çektim. "Kızlar sadece yüzümü beğendikleri için yanıma geliyorlar, erkekler de yanıma gelen kızları beğendiği için. Yani hiçbiri arkadaşım değil aslında."
Tekrar parmağıma merhem sürüp yanağındaki morarmış bölgeye dokunmaya başladım. "Bir sürü kızın peşinde olması hoşuna gitmiyor değil ama doğru söyle." Yanağına krem süren elimi tutup yüzünü benimkine doğru yanaştırdı.
"Bilmem, kızlar ilgimi çekmediği için hiç düşünmedim. Ben daha çok hm.." Gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptı. "Gözünün altında beni olan kısa saçlı ineklerden hoşlanırım." İşaret parmağıyla benimi gösterip gülümsedi.
"Niye sürekli böyle şeyler söylüyorsun?" Komik bir şey söylemememe rağmen sesli bir şekilde gülmüştü. "Sen başlattın farkındaysan."
"Ben mi?"
"Evet, ne demiştin... hayatımın başrolü mü?" Gülmeye devam etti.
"Seni gıcık edince içim rahatlıyor ondan." Sözüm biter bitmez yüzünü benden uzaklaştırıp tekrar arkasına yaslandı. "Utanıncaki yüz ifaden çok sevimli gözüktüğü için kusura bakma ama bir süre daha 'böyle şeylere' maruz kalacaksın."
Utanmak mı? Ben mi? Hele ki Hanbinden...
"Nasıl gözüküyormuşum?" Böyle deyince de sanki utandığımı kabul etmişim gibi olmuştu.
Hayır Hao sen sadece sinir oluyorsun!
Hanbin soruma cevap vermeyip cebindeki telefonu çıkarınca ne yaptığını sorgulamaya başlamıştım. Birden kamerasını bana döndürüp fotoğraf çekti sonra ekranı çevirerek görmemi sağladı.
"Prenses gibi."
**********
prenses de ondan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
player || haobin
Teen Fiction"O kadar rahatsızsan sen vermeye ne dersin?" "Neyi?" "İlgiyi diyorum... sen versen olmaz mı?" Haobin evreni.
