"Selam, oturabilir miyim?" Hanbin tepsisini önüme koyarak sormuştu ama cevap bekleyen bir soru değildi çünkü henüz yanıtımı almadan oturup yemeğini yemeye başlamıştı bile. Birkaç saniye ne yapmaya çalıştığını anlayamadım, neden birdenbire yemekhanede gelip karşıma oturmuştu.
Herhangi bir şey demeden karşımda yemeğini yemesi iştahımı kaçırmıştı, bu çocuğu her gördüğümde uzaklaşmak istiyordum. Ayağa kalkıp gideceğim sırada kolumdan tuttu.
"Yemiyor musun?" Yüzünden eksik etmeği sinir bozucu gülümseme yine oradaydı. "Seninle yemiyorum." Kolumu ellerinin tutsaklığından kurtarıp gideceğim sırada bu sefer kalkıp önüme geçti.
"Üniversite sınavına neredeyse 5 ay kaldığı için okul bir matematik projesi başlatmaya karar vermiş, arkadaşlarımıza dersler sonrası yardımcı olacağımız bir etüt odası yapmayı düşünüyorlar. Sınıf hocamız da bunun için ikimizi görevlendirdi." Hızlı bir şekilde söylemek istediklerini söylerken bir yandan ya uzaklaşmamam için kolumu tutuyordu.
"İstemiyorum, beni saymayın." İki kere üst üste reddedilmesine rağmen yüz ifadesinin hala bozulmaması canımı sıkmıştı, herkesin gözüne girme çabasına hayrandım.
"İstiyor musun diye sormadım fark ettiysen." Yemekhanedeki diğer öğrenciler yemeklerini bırakıp karşılarında şov yapan bizi izlemeye başlamışlardı bile. Ağzımı açıp cevap vereceğim sırada Hanbin kulağıma yaklaşıp kısık bir sesle devam etti, "Bana ayak uydursan iyi olur gördüğün gibi burada babanın parası geçmiyor." Dudaklarını kulağımdan çekip göz kırparak yanımdan uzaklaştı.
.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
player || haobin
Novela Juvenil"O kadar rahatsızsan sen vermeye ne dersin?" "Neyi?" "İlgiyi diyorum... sen versen olmaz mı?" Haobin evreni.