10

370 40 14
                                    


Yine okul çıkışı sınıftaki matematik özürlülerine zorla ders anlatıyorduk yani ben şahsen burada zorla tutuluyordum ama Hanbin etrafını saran insanlardan oldukça memnun gözüküyordu. 

Cuma günü benim yatağımda uyumasına izin vermiştim ama sabah kalktığımda evde değildi ve okulda da henüz herhangi bir şey konuşmamıştık. Neden bende kalmasına müsaade ettiğimi de bilmiyorum aslında, sonuçta o da sevmediğim insanlardan biriydi. 

"Çıkışta benimle geliyormuşsun diye duydum." Düşüncelerimi okumuş gibi hemen yanıma gelip kolunu omzuma atmıştı. 

Onun da beni sevmediği aşikardı ama neden böyle davranıyordu anlamıyordum. Tepkilerim hoşuna gittiği için miydi yani? Ne yapıyordum ki?

Kolunu omzumdan ittim, "Yanlış duymuşsun." Yüzüne her zamanki gülümsemeyi yerleştirdi, sahte bir gülümseme.

************* 

"Nereye gidiyoruz." Hanbin ders süresi biter bitmez kolumdan tutup beni bir yerlere sürüklemeye başlamıştı ama soruma da asla cevap vermiyordu. 

Birkaç dakika sonra okulun yakınlarındaki bir kafeye girdik. 

"Ne bu? Zorla date'e mi çıkarıyorsun beni?" Kolumu hala bırakmamış kapıdan uzak, arka taraflarda bir masaya oturmamı sağlamıştı.

"Teşekkür etmek istedim sadece." 

"Niye?" Geçen gün yatağımda uyumasına izin verdiğim için olabilirdi mesela. 

Dudağındaki neredeyse iyileşmiş yarasını işaret etti. "Yaralarımı sardığın için." Garip bir cümleydi... 

"İyi, teşekkürünü ettiysen ben gidiyorum." Neden bu kadar huysuzlandığımı ben de bilmiyordum ama karşısında itaatkarca oturmak da istememiştim. Gitmeme izin vermeyerek kolumdan tuttu. "Bir şeyler içsek olmaz mı? Çok kalmayız." Sessindeki samimiyete kulak verip oturdum. 

İyi bir seçim değildi.

"O gün yanımda birine ihtiyacım vardı ama eğer seni rahatsız ettiysem..." Tamam anladım insanlar belli çıkarları için onun yanındaydı ama gerçekten hiç arkadaşı yok muydu? 

"Peki niye benim yanıma geldin?" Yüzünde ciddi bir ifade vardı, ilk defa bu ifadeyi görmüştüm onda. 

"Komiksin." 

Komik miyim?

"Bak dört senedir bu okulda okuyorum insanlar hakkımda bir sürü şey dedi ama böylesini ilk defa duydum." Dediğim şeyle soğuk ortam kırılmış, sesli bir şekilde gülmeye başlamıştı. 

"Nedenini biliyor musun?" Kafamı iki yana sallayınca devam etti, "Yanındaki o şımarıktan  ayrılıp başkasıyla zaman geçirmiyorsun da ondan. Kimseye Zhang Hao'nun aslında nasıl biri olduğunu anlama şansını vermiyorsun." Yanımıza gelen garsonla birlikte durup ikimiz için de içecek sipariş etti. 

"Şımarık derken... Yujinden mi bahsediyorsun?" Bu sefer gülme sırası bendeydi. "Yujin hayatında görebileceğin en tatlı çocuktur ya. Ne zaman moralim bozulsa ona baktığım an tekrar enerjimi kazanıyorum." 

Kafasını 'hayır' anlamında salladı.

"En tatlı olmasına imkan yok." Ben anlamamış bir şekilde yüzüne bakarken devam etti. "Çünkü en tatlısı şu an tam karşımda oturuyor." 

***********

Yujin annem benimmmm

player || haobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin