Keyifli okumalar diliyorum
Kafamı ayıcığa gömdüm. Çok güzel bir pot kırmıştım. Biri omzuma dokununca ona baktım koraydı hızla ondan uzaklaştım. "Lina biraz konuşalım mı?" Dediğinde Ege'ye baktım kafasıyla onaylamıştı. Korkuyordum sonuçta benden büyük ve güçlüydü. Kafamı olumlu anlamda salladım ve peşine takıldım odasına çıkmıştık kapıyı kapatıp oturdu bende karşısına oturdum.
"Bak Miray ne yaşadın bilmiyorum ama belli ki kolay şeyler değil biz senin aileniz evet bir birimizi tanımıyoruz ama sen bizim kanımızı taşıyorsun bizden bir parçasın sen bize herşeyi anlatabilirsin utanmadan çekinmeden kimse sana hiç bir şey yapamaz izin vermeyiz o korktuğun kişi bile emin ol ki ben ondan daha güçlüyüm ve seni korurum kimse senin tek tel saçına bile zarar veremez... Ne kadar geçte olsa sen benim kardeşimsin ilk geldiğin gün seni ilk gördüğümde anladım senin benim kardeşim olduğunu. Affet beni Miray seni daha erken bulup kurtaramadım sana abilik yapamadım. Belki bana abi demezsin bilmiyorum ama ben senin hep abin olacağım ve seni son nefesime kadar koruyacağım" dedi
Ne demem gerekiyordu ne yapmam gerekiyordu bu sözlerden sonra donup kalmıştım. Kendimi toplayıp konuştum. "Ne demem gerektiğini bilmiyorum... Evet yaşadığım şeyler kolay değil ama ben korkuyorum bu güne kadar yaşadıklarımı bir ben birde Allah biliyor güçlüsün biliyorum ama korkuyorum... Belki yersiz bir korku ama korkuyorum ben böyle büyüdüm şiddetin arasında büyüdüm kendimi iyileştirmeyi öğrendim hep yanlızdım..." Devam ettim.
"Ben yaşadıklarımı kendime bile anlatamazken size anlatamam tek bildiğim o adamın kötü olduğu. Abi konusuna gelecek olursak bana bir kötülüğün dokunmadı aksine yaralarıma pansuman yapmışsın teşekkür ederim belki bir gün sana abi derim bilmiyorum. Ben bu güne kadar hep tektim. Aile kavramı bana yabancıydı. Baba kavramı benim için zordu ama babam bana hep şefkatle yaklaştı. Aynı şekilde annemde. Abiyi bilmiyorum ama tek bildiğim küçükken hep bir kardeşim yada abim olsun isterdim beni korusun kollasın beni kurtarsın isterdim. Belki gerçekler ortaya çıkmasaydı daha kötü şeyler yaşardım bilmiyorum. Ama ben galiba buraya gelmekle en büyük hatamı yaptım yakında reşit olacağım ve bu evden gideceğim bana bağlanmayın sadece reşit olmayı bekliyorum. Bu güne kadar hiç sevgi görmeyen ben şu on günde çok güzel bir sevgi şefkat gördüm. Ama ben bunlara alışık değilim. Sana abi derim belki ama merte asla demeyeceğim. Kaan belki benim kardeşim olmak istemeyecek ama o hep benim kardeşim olarak kalacak bu arada Kaan Şimşekten korkuyor ben gittikten sonra yağmurlu gecelerde onu yanlız bırakma olur mu?" Dedim içimdeki herşeyi tek seferde dökmüştüm. Tolgayla aram iyiydi egeylede öyle volkanla bilmiyorum dün olanlardan sonra hiç bir fikrim yoktu.
"Gitmesen olmaz mı Miray biz sana şimdiden çok alıştık annem ve babam yıkılır gitme egeyle tolgayı düşünemiyorum bile lütfen Miray beni abin olarak kabul et bana bu mutluluğu yaşat evet bahar vardı ama o genelde merte çok bağlıydı biz onla hiç doğru düzgün abi-kardeş olmadık. Gitme Miray Kaan korktuğun da yanında sen ol. Bize anlat ne yaşadıysan yanında olalım tek başına o kadar yük taşıma" dedi içtenlikle.
"Şuan anlatmak istemiyorum lütfen biraz zaman lazım ilk önce kendimle yüzleşmem lazım... İyi geceler" Dedim ve odadan çıkıp odama geçtim aynanın karşısına oturup uzun uzun düşündüm.
Yaşadıklarımı tek tek düşündüm. Evet birazını volkana anlatmıştım ama hepsini değil. İlk başladığı zamandan bu zamana kadar ne olduysa tek tek düşündüm. Kendimle yüzleştim o kadar çok ağladım o kadar çok kendime kızdım o kadar çok korkularımın üstüne gittim. Ve sonunda da yorgunlukla yatağa yatıp kendimi uykuya bıraktım.
O küçük kız artık büyümüştü.
O küçük kız acılarının içinde mutlu olmayı öğrenmişti.
O küçük kız yeni bir hayata başlamak üzereydi.
O küçük kız yoktu artık...
O küçük kız anka kuşu gibi yanıp kül olmuştu.
Ve O küllerinden tekrar doğacaktı.
Herşey değişecekti eski Miray yoktu artık yarın yeni bir gün yeni bir hayat başlayacaktı
Miray tüm hayatını bir gecede yakıp kül etmişti. Şimdi ise o küllerle yeni bir hayat kuracaktı...Sabah nefes nefese açtım gözlerimi. Hızla ilacımı alıp ağzıma bir kaç kez sıktım. Kabus görmüştüm. Yaşadığım şeyleri kabus olarak görmüştüm o buraya gelmişti ve bana dokunmuştu. Dün gece kendimle herşeyi anlatmıştım. Ama rüyamda olanlar...
Dışarıya baktığımda gün yeni doğuyordu. yataktan kalkıp banyoya gittim duşa girdim üstümü giyinip aşağıya indim. Mutfağa girdiğim de öykü teyze kahvaltıyı hazırlıyordu "günaydın öykü teyze" dediğimde "günaydın kızım bir şey mi istedin" dediğinde başımı olumsuzca salladım. "yardım edebilir miyim?" Dedim. Ne kadar gerek yok dese de ısrar ettim. Öykü teyzeyle beraber kahvaltıyı hazırladık.
Annem uyanmıştı. Herkes tek tek inip sofraya oturdu. Babam afiyet olsun dedi ve kahvaltıya başladık. Bir şeyler atıştırdım ama yine yiyememiştim. Annem endişeyle bana bakıyordu. "Kızım bir şeyler ye kaç gündür doğru düzgün birşey yemedin" dediğinde ona baktım. "merak etme anne ben iyiyim sadece yemeklerle aram yok" diyerek geçiştirdim. Yemek yemek benim için hep bir numaraydı ama tekmeler sonucunda iç organlarım zarar görmüş ve yememe engel oluyordu.
Yemekten sonra odama gidip okul kıyafetlerimi giydim. Okula gittim okul çıkışı Ege'ye kırtasiye uğrayacağımı söyledim gelmek istedi ama tek gitmek istediğimi söyledim. Kırtasiyeye doğru giderken biri beni kolumdan çekti. Karşımda gördüğüm kişiyle panikledim. Melih tam karşımda duruyordu. "AA bebeğim beni özledin mi ben seni çok özledim" dedi ve benim konuşmama izin vermeden ağzıma bez tuttu. Gerisi karanlık.
Gözlerimi açtığımda bir sandalyede bağlıydım. Olanları hatırladım ama melihin bilmediği tek bir şey vardı ben artık eski Miray değildim.
Kapı açıldı ve içeriye Melih girdi "oo uyanmışsın bazı kuşlar bana birşeyler fısıldadı." Dedi ve yanıma yaklaştı. Saçımı çekip "ikizine, kardeşine ve o abi bozuntusuna anlatmışsın ve tüm ailen yaralarını görmüş. Ben seni uyarmıştım dimi bebeğim ama sen babanı dinlemedin o zaman cezanı çek" dediğinde konuşmaya başladım.
"Sen benim hiç bir şeyim değilsin sen sadece bir pisliksin" dememle tokat atması bir oldu. "Ne yapabilirsin lan en fazla öldürürsün öldür lan ama sana neler yaparlar haberin yok. Seni ölmekten beter ederler biliyorsun değil mi" dedim sırıtarak yüz rengi değişmişti. "Noldu pislik korktun mu" dediğimde tekrar tokat attı. İpleri çözüp beni yere attı tekmeler atıyor küfürler savuruyordu. Ne kadar dövdü bilmiyorum. Şuan tek düşündüğüm egeydi canı yanıyordu. Benim yüzümden onun canı yanıyordu. Kapanmak üzere olan yaralar daha da açılmıştı. Artık gücüm kalmamıştı her yerim kandı. Öylece yatıyordum. Bir süre sonra bıraktı. Birşeyler dedi ve odadan çıktı ama ne dediğini anlamıştım. Bende gözlerimi tamamen yumdum.
Devamı gelecek beklemede kalın.
Oylamayı, yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM
ChickLitaile kurguma hoş geldiniz dördüncü kurgumla sizlerleyim. 17 yaşında hayatı değişen bir kızdı Miray gelin hayatını beraber öğrenelim... Bir özür tüm yaralarımı yok edebilecek miydi? Bir özür benim çocukluğumu geri verebilecek miydi? Bir özür benim a...