9. BÖLÜM

4K 164 30
                                    

Keyifli okumalar diliyorum.

"Sakin ol Miray benim ege bak bana sana bir şey yapmayacağım kendine gel" dedi sesi boğulu geliyordu. Sakinleşmeye çalıştım bir süre sonra biraz daha sakinleşmiştim. Yavaş yavaş ayağa kalktım. Ege gözleri dolu dolu bana bakıyordu. "Özür dilerim linam" dediğinde hızla Ege'ye sarıldım.

Gözümden yaslar akıyordu ama ağlamıyordum ege beni sıkıca sarmıştı. O kadar korunmasız hissediyordum ki. Ama ege beni herşeyden korur gibi hissediyordum.

Ayrıldıktan sonra yüzümü avucunun içine aldı "özür dilerim güzelim özür dilerim affet beni" dediğinde ellerimi ellerinin üstüne koydum "sorun değil ege ama lütfen bir daha üstüme gelme ve bana bir daha güzelim deme" dediğimde hızla kafasını salladı ve bir kaşını kaldirip  "söz birtanem söz ama bir daha çalışmayacaksın tamam mı?... Ve neden güzelim demiyeceğim" Dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım "olmaz ege reşit olunca bir dakika bile o evde kalmayacağım. Çünkü ben güzel değilim" Dedim "hayır sen benim güzelimsin" dedi. "Hadi eve gidelim" diyerek devam etti bende onu onayladım ve yürümeye başladık.

Eve geldiğimizde içeri girdim. Odama çıkıp üstümü değiştirdim aşağıya indiğimde Tolga ve annem vardı gidip annemin yanına oturdum.

"Nasıl geçti günün kızım" dediğinde anneme baktım "yorucuydu anne" dedim. "İstersen git odana dinlen biraz" dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. Tolga seslendi. "Miray?" Dediğinde ona baktım "efendim" dediğimde kalkıp yanıma geldi. "Beraber alışverişe gidelim mi?" Dediğinde ilk anneme baktım onaylayınca "olur gidelim" dedim. Ayağa kalktım ve tolgayı takip ettim dışarı çıkıp arabaya bindik.

Bir süre sonra alışveriş merkezine gelmiştik. İndikten sonra tolgaya baktım. "Miray ben bir kızdan hoşlanıyorum ve ona bir hediye almak istiyorum yardım eder misin?" Dediğinde ona baktım "tabiki de ederim ama kız kim nasıl biri nelerden hoşlanır?" Dediğimde bana baktı.

Bu gidişle ilk tolgaya abi diyecektim.
"Kız bu" deyip telefondan birini gösterdi kumral saçlı mavi gözlü güzel bir kızdı. "bence kolye almalısın" dedim ve aksesuar satan bir yere girdik.

Güzel bir organizasyon ayarladık. Güzel bir mekan, kuru güller, hediyeler vs. Akşama kadar herşey hazırdı. İşimiz bitince arabaya bindik. "teşekkür ederim Miray yarın müsaitsen beraber bir şeyler yapalım mı?" Dediğinde ona baktım. "Üzgünüm yarın dışarıda bir kaç işim var daha sonra yapsak olmaz mı?" Dediğim de kafasını salladı.

"Olur sen ne zaman istersen kardeşim." Dedi ve arabayı çalıştırdı. "Şey sağa çeksene" dediğimde sağa çekip durdu ve bana baktı.

"Ben geldiğimden beri beni koruduğun için teşekkür ederim abi" dedim. "Ne demek her za-... Ne abimi... abimi dedin sen bana" dedi şoka girerken. "evet abim değil misin?" Dediğimde hızla bana sarıldı "tabiki abinim güzel kardeşim benim" dedi bende ona karşılık verdim "iyiki varsın abi" dediğimde saçımı öptü "sende kardeşim sende iyiki varsın"
Ayrıldıktan sonra abim arabayı çalıştırdı.

Eve vardığımızda içeriye girip kendimizi koltuklara attık. Akşam yemeğini yeyip odama çıktım ve güzel bir duşun ardından kendimi uykuya bıraktım.

Uyandığımda saat sekizdi. Yavaş yavaş alışıyordum bu eve kalkıp ihtiyaçlarımı karşıladım üstümü giyinip aşağıya indim.

Herkes sofraya geciyordu. "Günaydın anne günaydın baba" deyip ikisinde yanağından öptüm babam şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. 

Annem günaydın dediğinde babama baktım "günaydın demiyecek misin baba" dediğimde zorla konuştu "günaydın kızım" dedi gülümseyerek tolganın yanına gittim "günaydın abiciğim" dedim ve yanındaki yerime oturdum. "Günaydın gülüm" dediğinde ona gülümsedim egeyle Kaan aynı anda "bana günaydın yok mu?" Dediğinde onların haline gülüp "sizede günaydın" dedim. Mert hâlâ nefretle bakıyordu volkan ise ortalarda yoktu. Koray ameliyatı olduğu için erkenden gitmişti.

Aldırmadan kahvaltıma başladım. Bitince "afiyet olsun" deyip kalktım anneme haber verip evden çıktım.

Volkandan

Annemle konuştuktan sonra mirayı araştırmaya başladım iki gündür araştırıyordum ama hiç bir şey bulamadım. Sadece astım hastası olduğu çıkıyordu bunu zaten biliyorduk. Mutlu bir ailesi olduğunu öğrenmiştim ama bir gariplik vardı madem o kadar iyi ve mutlu bir ailesi vardı neden mirayı istememişlerdi.

Yorulmuştum artık eve gittiğimde saat üçe geliyordu ve Miray evde yoktu onla konuşmam gerekiyordu. Bende onu beklemeye başladım. Egeyi görünce ona sordum "Miray nerde?" Dediğimde "iştedir abi nerde olacak" dediğinde sanki yanlış birşey söylemiş gibi ağzını kapattı "ne işi" dediğimde ağzında lafı geveleyip durdu "ege ne işi dedim" sinirle söylemiştim Ege'de pes ederek gerçekleri söyledi.

"Evden kovdunuz ya kızı oda çalışıyor reşit olunca ev tutabilmek için" dedi ve gitti. Mirayı kovmaktan beter etmiştik kendime küfrettim.

Bir buçuk saat sonra eve gelmiş hızla odasına çıkmıştı bende müsaittir diye hemen peşinden çıkıp odasına girdim.

Miraydan

Bu gün pazardı ve kafe kalabalıktı. Dörde doğru azalmıştı sakarlığım tutmuş ve üstüme kahve dökmüştüm. Neyse ki kahve sıcak değildi yoksa yaralarım kabarırdı.

Saat dört olunca işten çıkıp hızla Eve gittim her yerim kahve olmuştu hızla odama çıkıp üstümü çıkardım ve bir anda odama biri daldı hızla arkamı döndüm sonra yaraları hatırlayıp üstüme kahve dökülen kıyafeti giydim. Baktığımda volkan vardı. Allah kahretsin umarım sormaz umarım görmemiştir.

"Neden geldin" dediğimde yanıma yaklaştı. "o izler ne" dediğinde "sanane neden girdin odama yine aşağılamak için mi?" Dediğimde "konuyu değiştirme o yaralar ne" dediğinde "sanane neden sevmediğin birini bu kadar merak ediyorsun."

"Miray sorumu cevapla o yaralar ne kim yaptı" dedi her an patlamaya hazır gibiydi. Korkuyordum bana zarar verebilirdi geriye gittim. "yaklaşma çık odamdan sanane benden çık" desemde çıkmadı yüzünü sıvazlayıp bana baktı. "Miray korkma birşey yapmayacağım ama bana cevap ver bu yaraları kim yaptı" dedi sakin olmaya çalışarak. Yanıma gelip bir hamlede bluzu çıkardı.

"Ver şunu" dedim ama vermedi arkamı döndürdü ve yaralarıma bakmaya başladı. "Miray bana cevap ver bunları kim yaptı. " Dediğinde önümü döndüm.

"Niye bu kadar merak ediyorsun yoksa o yapana gidip iyi yapmışsın demek için mi ha yoksa neden dayak yediğimi öğrenmek için mi yoksa kesin hak etmişsin demek için mi?" Dedim sinirle.

"Miray..." Sözünü kesip konuştum. "Ne Miray ne ne istiyorsunuz benden ya ben size bir şey yapmadım yakında gideceğim zaten daha ne istiyorsunuz canımı mi al senin olsun en azından kurtulurum." Dedim bir iki adım attığında tekrar konuştum "gelme üstüme git burdan yaklaşma bana yoksa sende mi vuracaksın ha dövecek misin döv ama Ege'nin de canını yakarsın anladın mı ben alışığım bak görüyor musun yanık izlerini bunların hepsi kaynar yağın izleri noldu acıdın mı bana acıma sakın bana acıma ben hiç bir şey yapmadığım halde bu işkencelere maruz kaldım bana sakın acıma duydun mu beni" dedim bir çırpıda o kadar çok dolmuştum ki rahatladım resmen.

Devamı gelecek beklemede kalın.
Oylamayı, yorum yapmayı unutmayın.

SESSİZ ÇIĞLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin