Keyifli okumalar diliyorum.
"Bugünlük misafir odasında kal yarın odanı beraber dizayn ederiz" dediğin de başımla onayladım "sen biraz dinlen kızım akşam yemekte görüşürüz." Dedi ve odadan çıktı. Yatağa yatıp biraz uyudum.
Uyandığımda saat sekize geliyordu kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım yaralarım acıyordu yüzümdeki yaralara baktım morluklar belli oluyordu hep yanımda taşıdığım kapatıcıyı sürdüm.
Odada otururken kapı çaldı içeriye biyolojik annem girdi "yemek hazır kızım aşağıdaki öküzlerin kusuruna bakma onlar baharla pek iyi şeyler yaşamadılar" dedi. "Sorun değil menekşe hanım" dedim "tamam kızım sen elini yüzünü yıka gel" dedi ve odadan çıkıp gitti. Ayağa kalkıp aynadan kendime baktım yaralar gözükmüyodu. Aşağıya indim her yer birbirine benziyordu ve ben galiba kaybolmuştum. kapıyı açan teyzeyi gördüğümde yanına gittim. "şey acaba diğerleri nerde" dediğimde "yemek odasındalar istersen götüreyim seni kızım" dediğinde başımla onayladım.
İçeriye girdiğimde tüm gözler bana döndü boş olan bir yere oturdum. Herkes sofradaydı. Yemeğe başladık. Adının mert oldugunu öğrendiğim kişi konuşmaya başladı. "hani hiç bir şey değişmiyecekti baba noldu şimdi" dedi. ve tartışmaya başladılar adının volkan olduğunu öğrendiğim adamda tartışmaya katıldı "tanımadığınız kızı nasıl eve getirirsiniz?" banada hakaret edip duruyorlardı. Hemen kabul etmelerini sevgi göstermelerini beklemiyordum ama söyledikleri sözler ağırdı. Sessizlik olunca "size afiyet olsun ben doydum" dedim ve odama çıktım benim yüzümden kavga ediyorlardı düzenlerini bozmuştum. Reşit olduğumda bu evden gidecektim zaten az kalmıştı. Sırtım acıyordu bakmak için odadaki aynanın karşısına geçtim üstümü çıkarırken kapı açıldı hızla üstümü geri giydim.
Kapıya baktığımda Kaan vardı. "Sen ne yapıyorsun" dediğim de "sırtın" dedi ve hızla aşağıya inmeye başladı peşinden gittim bende sonunda kolundan yakalamıştım. "Dur ne yapıyorsun kimseye söyleme lütfen" dedim telaşla. "Bırak beni söyleyeceğim." Dedi tekrar tuttum kolunu "Kaan bak lütfen kimseye birşey söyleme ne istersen yaparım" dedim tam konuşacakken diğerleri geldi. "Noluyor burda bırak kaanın kolunu" dedi sinirle volkan hızla elimi çektim. Kaan konuşmaya başladı korkuyla ona bakıyordum.
Anlatırsa ben biterdim. "yok birşey abi sadece konuştuk" dediğinde sinirle bana bakıyordu mertte. "Emin misin kaan sana birşey yapmadı demi?" Dediğinde "hayır abi birşey yapmadı. "Kaan biraz konuşalım mı özel" dediğimde mert atladı.
"Hayır ne konuşacaksan burda konuş geldiğin ilk günden neler oldu seni istemiyoruz defol evimizden" dediğinde ona baktım gözündeki nefret daha da artmıştır.
"Özür dilerim ben galiba yanlış bir karar aldım ama artık değiştirmem şurda 41 gün sonra reşit olacağım reşit olur olmaz burayı terk edeceğim merak etmeyin. Sadece anneniz ve babanızın hatrı için geldim. Sadece reşit olana kadar burda kalmama izin verin" Dediğimde mert konuştu.
"Kesin öyledir o yüzden mi önceki ailen seni orda bırakıp gitti Allah bilir ne yaptın da istemediler seni şimdi de gelmiş burda kendini acındırıyor... Sadece kırk bir gün sonra defolup gideceksin" Dedi volkan sözleri çok ağır gelmişti. O aile bana yapmadığını bırakmamıştı ben küçük yaşta büyümek zorunda kalmıştım. "Abi sözlerine dikkat et" dedi ege. Ege'ye dönüp "Ege sorun değil abinle kavga etmeni istemiyorum hemde benim yüzümden." dedigimde annem konuştu "kesin sesinizi o sizin kardeşiniz ve bu evde kalacak ben size böyle mi öğrettim karşınızda bir kız var sözlerinize dikkat edin" dedi ve bana döndü "özür dilerim kızım" dediğinde "sorun değil menekşe hanım izninizle ben odama çıkıp dinleneceğim" dedim ve ordan ayrıldım.
Odama çıkıp yatağıma oturdum. Akmak için hazır olan yaşlarımı serbest bıraktım.
Neden ben...
Hep acı çeken neden ben
Neden her gittiğim yerde huzur bozuluyor. Ben lanetli miyim?
Ben hiç bir şey yapmamıştım ki.
Bir dakika geç kaldım diye saatlerce dayak yemiştim.
Yemeği yapmadım diye saatlerce işkence görmüştüm.
Hiç bir şey yapmadığım halde tecavüze uğramıştım.
Neden doğdum ki neden ölmedim.
O kadar hakarete dayanmıştım neden şimdi burada ağır geliyordu.
Kapı açıldığında gelen kaandı. Hızla göz yaşlarımı sildim. İçeriye girip kapıyı kapattı ışığı açıp yanıma geldi. O konuşmadan ben konuştum. "Bak biliyorum gördüğün normal birşey değil ama beni de anla sana yalvarırım kimseye birşey söyleme ve bana acıma..." Dediğimde eliyle ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşımı sildi.
"Ağlama... Çok acıyor mu?" Dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım. "Anlat kim neden yaptı." dediğinde ona baktım.
" Anlatamam..." Dediğimde yanıma oturdu "anlat " dedi. "Eski ailem bu kadar bilmen yeter zorlama anlatamam kendim için lütfen kimseye birşey deme ben sana zarar vermedim vermem de sen ne kadar benden nefret etsen de nolur kimseye birşey deme herşey mahvolur yakında gideceğim zaten lütfen" dedim.
"Sakin ol ama ne olur?" Dediğinde "Eğer biri öğrenirse onların yapacağı şeyleri tahmin edemezsin" dediğimde bana baktı.
"O sana hiç bir şey yapamaz bak biz buradayız gel söyleyelim babam halleder hiç birşey olmaz." Dese de başımı olumsuz anlamda salladım.
"Yapma Kaan sen o aileyi tanımıyorsun hem yakında gideceğim benim yüzümden aileniz dağılmasın" dediğimde bana sarıldı. "gitme... sen de bizim ailemizdensin." Dediğinde ona karşılık verdim bir süre sonra ayrıldım. "alışma bana Kaan yanlış karar verdim buraya gelmem hataydı" dedim. Birşey demedi.
Bir süre sonra odadan çıktı yatağa yatıp düşündüm. Yanlış karar vermiştim ilk günden herkes kavga etmişti. Korkuyordum bu aileye alışmamam gerekiyordu gidecektim.
Sadece menekşe hanım ve Ethem bey için burdaydım. Mert ve volkan ön yargılı davranmıştı. Sözleri ağır gelmişti. Ama bir şey demedim hakkım yoktu. Benim hiç bir şeye hakkım olmamıştı zaten... Düşüncelerimin arasında kendimi uykuya bıraktım.
Sabahın ilk ışıklarına gözümü açtım oradan kalma alışkanlıktı hep bu saatle uyandırdım yaralarım çok acıyordu ve kremlerim yoktu.
Eski evime gidip eşyalarımı almam gerekiyordu. Neyse ki o evden çıkarken paramı orda bırakmıyordum. İzin almadan gitsem kızarlarmıydı acaba? Yaralarım çok acıyordu üstümdeki kıyafetten rahatsız olmaya başlamıştım.
Kimse uyanmadan gider gelirim diye düşündüm ve aşağıya indim. Karşımda bahar vardı. Günaydın dedim oda beni sevmediğini belirterek günaydın demişti. Aldırmadım tam yanından gececekken kokumu tuttu "senin yüzünden ailem dağılıyor hâlâ burda duruyorsun seni kimse istemiyor burada anlamıyor musun?" Dedi tam cevap verecekken biri konuştu. "Bahar bu kızla konuşma yüzsüz işte bide cevap veriyor" dedi mert. Birşey demedim bahar konuşmaya başladı "onun yüzünden sizden ayrılacağım" diyerek ağlamaya başladı ve yukarıya kaçtı.
"Senin yüzünden oldu niye geldin ki seni sevmiyoruz istemiyoruz defol git burdan ve bir daha gelme." Dedi. Herkes sese gelmişti.
"Oğlum noluyor" dedi babam "baharı ağlattı baba" dediğinde bana sinirle bakıp gitti. "şey... Ben" dedim ama devam edemedim. "tamam kızım anladım ben." Dediğinde babama baktım. "Şey acaba eski evime gidip eşyalarımı alabilir miyim?" Dediğimde "şoför görürsün seni" dedi "gerek yok ben gider gelirim" dedim oda zorlamadan onayladı.
Devamı gelecek beklemede kalın.
Oylamayı, yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM
ChickLitaile kurguma hoş geldiniz dördüncü kurgumla sizlerleyim. 17 yaşında hayatı değişen bir kızdı Miray gelin hayatını beraber öğrenelim... Bir özür tüm yaralarımı yok edebilecek miydi? Bir özür benim çocukluğumu geri verebilecek miydi? Bir özür benim a...