13. BÖLÜM

2.9K 129 29
                                    

Keyifli okumalar diliyorum

Gözlerimi açtığımda hala aynı yerdeydim. Yerden kalkmaya çalıştım ama olmadı ellerimi zincirlemişti öylece yatıyordum aklıma ege geldi çok canı yanmışmıydı. Şuan ne yapıyordu. Beni mi arıyordu?

Kapı açıldı içeriye Melih girdi. "Uyanmışsın ailen seni çok sevmiş anlaşılan herkes seni arıyor o ikizinde hastanedeymiş vah vah ne yazık" dediğinde ona baktım. "çöz lan beni pisliksin sen bırak beni ne istiyorsun benden yetmedi mi lan onca yıl yaptığın eziyetler" dediğimde yanıma çöküp saçımı çekti.

"Senin bu on günde dilin çok uzamış bebeğim dikkat et kesmek zorunda kalmayım. Merak etme seni bırakacağım ama şuan değil" dedi ve kahkaha attı.

Kemerini çıkarıp vurmaya başladı. Ben bayılasıya kadar dövdü.

Egeden

Okul çıkışı Miray kırtasiyeye gitmişti. Bende eve gitmiştim salonda otururken bir anda kalbime ağrı girdi. "Lina" dediğimde herkes bana baktı "mirayın canı yanıyor ahh yardım edin nerde Miray" dediğimde mert abim hariç herkes telaşlanmıştı. Annem yanımda kaldı diğerleri aramaya çıkmıştı. Canım çok yanıyordu. Mert abim beni hastaneye götürmüştü. Sakinleştirici vermişlerdi.

İki saattir hastanedeydik ama hâlâ canım yanıyordu ve miraydan haber yoktu. Hastaneden çıkıp eve geçmiştik ama acı asla dinliyordu hiç bir iz yoktu hiç kimse mirayı bulamıyordu.

~İki gün sonra~

Mirayı hâlâ bulamamıştık her yerde aranıyordu tek bildiğim şuan canının çok yandığıydı. Melih kaçırmıştı elimizdeki tek bilgiydi iki gün olmuştu ve ben linayı çok özlemiştim.

"Anne" dedim odaya girerken iki gündür annem perişan olmuştu beni bu halde görünce daha çok ağlıyordu. "Ağlama" dedim ve yanına oturdum.

"Kalbim acımıyor bak mirayın canı yanmıyor hadi ağlama artık bulacağız söz veriyorum linayı bulacağız annem" dedim sakinleştirmeye çalışarak.

Koraydan

İki gündür deli gibi mirayı arıyordum ama hiç bir yerde yoktu o Melih iti de yoktu. Korkuyordum ilk defa bu kadar çok korkuyordum. Ben daha yeni bulmuştum mirayı şimdi kaybedemezdim olmazdı yapamazdım söz vermiştim ona koruyacaktım. İki gündür nerdeyse hiç uyumamış yemek bile yememiştim.

Hala bir iz yoktu babamla deli gibi arıyorduk her yolu deniyordum ama olmuyordu. Babam bir ara kötüleşmisti ama bir kaç saat içinde kendini toparlayıp aramaya devam etmişti. Tolga perişan olmuştu volkanı hiç görmemiştim Ege eve çıkarılmıştı iki gündür kalbinin acısı geçmemişti. Kaan ise ruh gibiydi sürekli linayı sayıklıyordu. Mert hâlâ duygusuzdu bir insan hiç mi merak etmezdi.

Merte anlam veremiyordum şuanda zaten onla uğraşacak vaktim yoktu mirayı bulmam gerekiyordu.

Volkandan

Tüm bağlantıları kullanmıştım ama hala bir iz yoktu. İki gün olmuştu. Yaptığım işi tek bilen babamdı. Yeraltında büyük isimlerden biriydim kendi ismimi kullanmazdım genelde lakabım bilinirdi.

"Ne demek yok delireceğim. Mirayı bugün içinde bulacaksın Ahmet sana boşuna mı maaş ödüyorum. Mirayı bul Ahmet" dedim ve elimi duvara geçirdim sinirimi bir türlü dindiremiyordum. "Sakin ol abi bulacağım herkese haber saldım her yer didik didik aranıyor. Kendine gelmen gerekiyor. Lakabım gibi gürlemeyı bırak şuanda sakin olmak zorundasın onu bulmak istiyorsan sakin ol aslan" dedi Ahmet beni sakinleştirmeye çalışarak.

Bir yamdan haklıydı eğer mirayın zaafım olduğu anlaşılırsa neler olacağını kimse tahmin edemezdi.

Bir süre sonra telefon çaldı arayan mertti...

Miraydan

Ne zamandır burdaydım hiç bir fikrim yoktu günler geçmişti ama hala aynı yerdeydim şuan gece mi gündüz mü anlayamıyordum. Aklım gene egedeydi Allah bilir ne haldeydi canı yanıyordu. Buraya geldiğimden beri şiddet hiç kesilmemişti heryer kan kokuyordu. Tekrar kapı açıldı. "Devam edelim mi bebeğim" dedi ve yaklaştı. Hiç bir şey demedim. Ayağa kaldırıp ellerimi asılı duran zincirlere bağladı ve kemerle vurmaya başladı bağırmamı istiyordu ona yalvarmamı istiyordu.

Sıktım kendimi ağzımı dahi açmadım ne kadar canım yansa da asla ona yalvarmayacaktım. Bir süre sonra durdu ellerimi çözdü gücüm kalmamıştı dizlerim beni taşıyamadı ve yere düştüm bir kaç kez tekme attı ve kan kustum yanıma çöküp ellerimi zincirle bağladı tekrardan.

"İki gündür burdasın ve artık gitme vakti ama öyle hemen değil... O çok sevgili ailen her yerde seni arıyor ama bir kişi hariç bil bakalım kim? Doğru tahmin mert. Ama kurtuldun sanma yakında tekrar görüşeceğiz" Dedi ve ayağa kalktı telefonunu çıkardı ve bir video izletti. Video beni döverken çekilmişti. "bunu çok sevgili abine atalım bakalım seni kurtarmaya gelecek mi?" Dedi ve odadan çıktı.

Mert'in gelmeyeceğini biliyordum belki Koray abiye derdi. Ağrılar dayanılmazdı. Ellerim zincirlerle bağlıydı ve sıkıydı hareket edemiyordum.

Mertten

Annem fenalaşınca hastaneye getirmiştik. Ege'nin ağrısı vardı yine onada sakinleştirici vermişlerdi iki gün olmuştu ve Miray yoktu. Ondan nefret ediyordum onun yüzünden bahar gitmişti. Bana birşey yapmamıştı ama benim tek damla göz yaşına kıyamadığım baharımı ağlamıştı.

Ben düşünürken telefonuma mesaj geldi mesaja girdiğimde bir videoydu. Bahçeye çıkıp bir banka oturdum ve videoyu izlemeye başladım. Videoda Miray vardı ve Melih onu dövüyordu. Mirayın vücudu yaralarla doluydu ve hâlâ yenileri ekleniyordu.

Bağırmıyordu çıtı bile çıkmıyordu. Canım yanmıştı. Sonda bir ses duydum bu ses bahara aitti. "Vur baba vur o mert salağı gelmez zaten buda sana kalır istediğini yaparsın" demişti. Video bitince bir mesaj gelmişti.

"Çok sevgili kardeşinin hayatı sana bağlı mert ya gelip kurtarırsın yada kardeşinin bir parçasını bile bulamazsın sakın başkasını göderme yoksa çok sevgili kardeşin gözlerinin önünde öldüğünü izlersin" ve konum gelmişti.

Baharın dediği sözler zihnimde yankılanıyordu. Nasıl bu kadar kötüleşmişti. Miray ilk geldiginden beri neler olmuştu hepsini tek tek düşündüm bana karşı bile çıkmamıştı tüm dediklerine rağmen susmuştu. Şuan onun hayatı benim elimdeydi ve ben onun yaşaması için her şeyi yapacaktım. Beni affetmeyecekti belki ama olsun o yaşasın yeterdi. Hızla taksiye binip konumu tarif ettim. Gittiğimde şoföre beklemesini söyledim. Hızla içeriye girdim bir depoydu. İçeriye girmemle mirayı görmem bir oldu. Yerde yatıyordu bedeni, sanki ölmüştü. Hızla yanına gittim. "Miray aç gözünü Miray" dedim ve ellerini çözmeye çalışıyordum korkuyordum. Ona birşey olmasından çok korkuyordum.

Miray gözlerini açtığında derin bir nefes aldım. "geldim Miray geldim bitti herşey" dedim ve ellerini çözdüm ayaklarınıda çözüp üstümdeki kapşonlu hırkayı ona giydirdim. Kucağıma aldım ve depodan çıktım. "Gelmezsin sanmıştım" dedi kısılmış sesiyle.

"Geldim Miray senin için geldim ege için geldim" dedim ve hızla taksiye bindim. "Kaya Hastanesi'ne" dedim ve miraya döndüm kucağımda yatıyordu. Yüzünün heryeri yaraydı. Elimi saçlarına götürdüğümde korkup gözlerini kapattı ellini kaldıracak gücü yoktu.

Yavaşça saçlarını sevmeye başladım bir süre sonra açtı gözlerini o kadar yorgun duruyordu ki kendime lanet ettim. "affet beni Miray sana söylediğim tüm sözler için özür dilerim seni erken bulup kurtaramadığım için özür dilerim" dedim saçlarını okşamaya devam ederken.

Devamı gelecek beklemede kalın.
Oylamayı, yorum yapmayı unutmayın.

SESSİZ ÇIĞLIĞIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin