Yeni bir kurgu
Ve ilk bölüm
Keyifli okumalar diliyorum27/07/2027
PerşembeSabahın ilk ışıklarıyla açtım gözümü yine o berbat yerdeydim her yer kurumuş kandı. Kalkmaya çalıştım zor da olsa kalkmıştım.
Ben Miray... Miray Lina Demir. Ailesi tarafından sevilmeyen kızım astım hastasıyım ailem olacak kişiler yüzünden neyse ve yine babam olacak o şahısdan şiddet gördüm neden mi sebebi yok aslında...
43 gün sonra tamamen kurtulacaktım. Sadece reşit olmayı bekliyordum.Canım yanıyordu... Zorla banyoya gidip duş aldım yaralarıma krem sürüp üstümü değiştirdim aşağıya inip kahvaltıyı hazırladım bir şeyler atıştırdım.
Babamgili uyandırıp odama gittim okul kıyafetlerimi giyip yüzümdeki yaraları kapattım. Aşağıya indiğimde ikiside yoktu. Sofrayı hızla toplayıp evden çıktım.
Okul her zamanki gibi sıkıcı geçmişti. Okul çıkışı eve gittim. Kimse yoktu evde. Günlük işlerimi yapıp oda demeye bin şahit isteyen odama gittim. Yaralarıma tekrar krem sürdüm. Ve yatağıma uzandım. Yaralarım acıyordu. Kapının sesiyle yataktan doğrulup aşağıya indim açtığımda babam vardı. İçeriye geçip kapıyı kapattım. "Bu gece anne yok bebeğim" dedi ve pis pis sırıttı.
Korkuyordum ne olacağını az çok tahmin ediyordum. Kısık sesimle "yapma" dedim ama o beni dinlemeden kolumdan sürüklemeye başladı. Odaya çıkarıp yere attı.
"Hadi ama bebeğim çok naz yaptın" dedi geri geri gitmeye başladım o ise üstüme geliyordu sırtım duvara değince durdum.
Ayağa kaldırıp duvarla arasına aldı. Çoktan ağlamaya başlamıştım. Kaçmaya çalışıyordum olmuyordu. O pis elleri izin vermiyordu. "Yapma" dedim tekrardan o ise sadece güldü. Eli pantolonuma gitti o sırada zil çaldı. Küfrederek geriledi bende hızla aşağıya inip kapıyı açtım annem gelmişti. Belki ilk defa annemin geldiğine bu kadar sevinmiştim. Babam aşağıya inip anneme sarıldı.
"Gelmiyeceğini söylemiştin" dediğin de annem "iptal olmuş bende geldim" deyip içeriye geçti bende peşinden gittim. "Sürtük sofrayı hazırlamadın mı?" Dedi sert sesiyle annem. "hazırlarım beş dakikada anne" deyip mutfağa gittim. Sofrayı hazırlayıp annemgili çağırdım onlar yemeklerini yerken ben mutfağı topluyordum. Bir süre sonra sofrayı da birşeyler atıştırıp topladım. Sonrada odama çıkıp yattım. Bugün ucuz yırtmıştım. Düşünmek istemediğim için kendimi uykuya bıraktım.
Sabah gözlerini alarmın sesiyle açtım küfür ederek kalktım. Banyoya gidip ihtiyaçlarımı karşıladım. Üstüme okul formasını giydim ve aşağıya indim kahvaltıyı hazırlayıp annemgili uyandırıp evden çıktım bugün günlerden cumaydı sonunda hafta bitmişti okul sıkıcı geçiyordu ama tek kaçma yerimdi okul.
...
Okul bitmiş ve gelmiştim sabah ki sofra duruyordu onları toplayıp yıkadım yemek yapıp etrafı da topladım. Odama çıkıp yaralarıma krem sürdüm. Yaralar yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu ama yakında açılacağı belliydi. Her gün olmasada iki günde bir dayak yiyordum sebep... Sebep yok aslında neyse çok yorgundum yatağa yattım. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Canımın yanmasıyla açtım gözlerimi babam saçıma yapışmış bağırıyordu kendime gelip hızla kalktım "lan ben sana demedim mi ben geldiğimde sofra hazır olacak diye" dedi ve tokat attı. "Özür dilerim" dedim korkuyla.
"Yap yap sonra özür dile olmaz öyle ceza lazım sana dua et evde annen var yoksa" dedi ve saçıma yapıştı sürüklemeye başladı ağlıyordum ne kadar özür dilesem de faydası yoktu. Bodrum'a götürüp yere attı. Bir kaç defa tekme attı.
"Baba yapma bir daha yapmayacağım özür dile-" vurmasıyla sözüm yarıda kalmıştı. Kemerle dövmeye başladı. Kapanmayan yaralar kanamaya yenileri eklenmeye başlamaştı bağırıyordum canım çok yanıyordu. Sigara içiyordu ve ben nefes almakta zorlanıyordum astım krizine girmek üzereydim. Başıma gelen darbeyle bilincimi kaybettim.
...
Gözümü açtığımda hâlâ bodrumdaydım. Onlar için o kadar önemsizdim ki hastaneye bile götürmemiş öylece bırakıp gitmişti. Ne yaptım da bunları hak ettim. Hayatım boyunca hep yanlızdım ne bir ailem nede bir dostum olmamıştı... Yanlızlığa alışmıştım ama bazen zor oluyordu. Mesela şuan keşke yanımda biri olsada yardım etseydi hep bir abim veya kardeşim olsun isterdim beni korusun isterdim ama yoktu...
Zorla kalkıp odama çıktım banyoya girip aynada kendime baktım. Yüzümün çeşitli yerleri morarmış ve kanıyordu yüzüme pansuman yapıp vücudumda ki yaraları sardım. Aşağıya inip dağılan yerleri topladım saat beşe geliyordu. Yavaş yavaş her yeri toplayıp kahvaltıyı hazırlamıştım.
Saat sekiz olmuştu bugün okul yoktu en azından biraz da olsa dinlenebilecektim. Babam işe gidecekti annem de sosyetik arkadaşlarına gidecekti evde tek başıma kalacaktım.
Babam gil bağıra çağıra aşağıya indi. Korkuyordum yanıma gelip kolumu sıktı. "Git hazırlan hastaneye gidiyoruz" dedi.
Niye gidecektik ki Hastaneye. Korkuyla başımı onayladım ve hızla odama çıktım. Hiç bir soru sormamıştım yine dövecekti biliyordum o yüzden hiç birşey sormadan odama çıktım.
Yanıma astım ilacımı, biraz para ve telefonumu aldım. Üstümü giyinip yüzümdeki ve kolumdaki yaraları kapattım. Aşağıya indiğimde beni bekliyorlardı. Hızla yanlarına gidip arabaya bindim. Hastaneye baktığımda burası benim doğduğum hastaneydi. Arabadan indik kolumu tutup "içeride uslu kız ol yoksa ne yapacağımı iyi biliyorsun değil mi bebeğim" dedi son kelimesini sessiz söyleyerek ve kolumu bıraktı bende hızla kafamı salladım.
İçeriye girdiğimiz de danışmaya sordu "ikinci kat sağdaki üçüncü oda" diye cevapladı babam teşekkür edip asansöre ilerledik odanın önüne gelince kapıyı çalıp açtı içeriye girdiğimizde babam elini belime koyup yürüttü. Tam yanına oturtmuştu.
Dışarıdan tam bir mutlu aile tablosuyduk herkes bize hayran hayran bakardı ama kimsenin o hayal ettiği gibi bir aile değildik biz sözde her türlü şiddete karşı bir aileydik ama bilmedikleri bir şey vardı ben her gün o evin içinde şiddet görüyordum.
Karşımda benim yaşlarımda bir kız, benden bir kaç yaş küçük bir erkek çocuğu vardı ve bana nefretle bakıyordu. Bana benzeyen bir kadın ve kadından bir kaç yaş büyük duran bir adam vardı.
Doktor konuşmaya başladı "öncelikle hastane adına özür dilerim arşivdeki dosyalar düzenlenirken bir terslik fark ettik kamera kayıtlarına baktığımızda bebeklerin karıştığını öğrendik. Hemşirenin hatası yüzünden. Bu yüzden DNA testi için çağırıldınız. " Dedi doktor.
Karşıdaki adam "hemşire nerde" dediğinde doktor konuştu"maalesef ki iki yıl önce vefat etti" dedi ve herkese göz gezdirdi
Duyduklarıma şaşırmamıştım. Zaten şüphem vardı hiç bir yönden benzemiyorduk. Tek üzüldüğüm 17 yıl boyunca çektiğim her şey boşunamıydı?
Doktor konuşmaya devam etti. "o zaman babalar ve kızlardan kanları alalım tahlillerin sonucu normalde iki günde çıkar ama acil olduğu için iki saat sonra çıkacak" dediğin de içeriye hemşire girdi babamla karşımdaki adam ayağa kalktı ikisinden de tek tek kan alıp kenera koydu küçük çocuk hâlâ bana nefretle bakıyordu. İlk karşımdaki kız kalktı.
Kan vermemek için direniyordu. Babam yanına gidip elini tuttu. Saçını okşamıştı gözlerim dolduğunu hissettim. Babam benim saçımı okşamak için değil çekmek için tutardı. Bir kere elimi tutmamıştı. Zoruma gitmişti. Gözlerim dolduğunu kimsenin görmesini istemiyordum ama o çocuk görmüştü bir an şaşırsada hemen eski haline döndü. Ben hemen kafamı çevirdim.
Devam edecek beklemede kalın.
Oylamayı, yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÇIĞLIĞIM
Chick-Litaile kurguma hoş geldiniz dördüncü kurgumla sizlerleyim. 17 yaşında hayatı değişen bir kızdı Miray gelin hayatını beraber öğrenelim... Bir özür tüm yaralarımı yok edebilecek miydi? Bir özür benim çocukluğumu geri verebilecek miydi? Bir özür benim a...