Hyunjin sevgilisinin parmaklarını kendi parmakları arasına geçirdi. Önünde durdukları evin kapısını çalarken bir saniye bile düşünmedi. Kendi heyecanı sevgilisinin heyecanı yanında sönük kalıyordu. Felix, Hyunjin'i hayatındaki en önemli insanlardan biriyle tanıştıracağı için kıpır kıpırdı.Sonunda açılan kapı ardından beliren orta yaşlı ve bakımlı olduğu çok belli olan kadın ikisini görünce gülümsemişti. Hyunjin anında o kişinin erkek arkadaşının teyzesi olduğunu anlamıştı. Minho'nun gözlerini kimden aldıysa artık açıkça belliydi.
"Hoş geldiniz çocuklar, buyrun geçin lütfen."
Felix anında teyzesinin kollarına kendini atarken Hyunjin ise bu görüntüyü mutlulukla izliyordu. İkili sonunda sarılmayı bitirince Hyunjin elindeki çiçekleri nazik bir şekilde kadına uzatmıştı. Bu minik jest orta yaşlı kadını mutlu ederken Hyunjin'e teşekkür etmiş ve içeri davet etmişti.
"Felix sen Hyunjin'e salona kadar eşlik et canım, ben de bu çiçekleri bir vazoya koyayım."
Felix kocaman bi gülümsemeyle teyzesini onaylamıştı. Anında gidip Hyunjin'in elinden tutmuş ve salona kadar onu tatlı bir şekilde çekiştirmişti.
"Hyunjin hadi gel, hadiii!"
Hyunjin onun tatlı sızlanmasına hemen ayak uydurmuştu. İkili salona girdikleri gibi telefona bakıp iç çeken Minho ile karşılaşmıştı.
"Minho hyung biz geldik!"
"Hoş geldiniz güzelim..."
Felix'in sevinç dolu sesini karşılık Minho'nun üzgün sesi bir araya geliyordu. Hyunjin, Minho ve Seungmin'in arasının hâlâ daha limoni olduğunu da böylece anlamış oldu.
Felix üzgün gözüken hyunguna doğru gidip kolları arasına girip ona kocaman bir sarılma vermişti.
"Hyung... Eminim ki her şey düzelecek. Sadece tek yapmanız gereken birbirinizle konuşmak, birbirinizden kaçmak değil.''
Minho, Felix'in şımarık bir bilgelikle konuşmasına gülmüş ve pembe saçlarını sevecen bir şekilde karıştırmıştı. Sabah Felix'in saçlarını bağlamak için uğraşan Hyunjin ise buna sadece gülmüştü.
''Sen büyüdün de abine akıl mı veriyorsun, velet seni.''
''Teyze! Minho hyung bana velet diyor, bir şey desene.''
Felix koşarak teyzesine Minho'yu şikayet etmeye giderken arkasında onun bu bebek hareketlerine gülen iki genci bırakmıştı. Hyunjin sonunda gözlerini sevgilisinden alıp bakışlarını tekrardan telefona yönlendiren Minho'ya dönmüştü.
''Felix doğru söylüyor Minho ve bunu sen de iyi biliyorsun. Her ilişkide tartışmalar olur, önemli olan günün sonunda özür dileyecek yüreğe sahip olmak.''
Minho'nun bir dudağının kenarı hafiften kalkarken bunun mutlu bir gülüş olmadığı epeyce ortadaydı.
''Ama sizin ilişkinizde tartışma olmaz. Yanlış anlama Felix mutlu olduğu için ben de mutluyum ama nasıl oluyor da bu kadar uyumlu oluyorsunuz?''
Hyunjin bu sözlerle bakışlarını teyzesine yardım eden Felix'e çevirmişti. Çocuğun tatlı kıkırdamaları, gülünce neredeyse yok olan gözleri, minik parmağındaki yüzüklerle sürekli oynaması, durup dururken teyzesine sarılması ve daha fazlası. Hyunjin tüm bunları izlerken büyük bir huzurla dolmuştu. Minho ise onun gözlerindeki ifadeyi gördükten sonra sorduğu sorunun saçmalığına kendince gülmüştü.
''Bunun için ayrıca çabalamıyoruz, bir şekilde her işim ve her davranışım onunla ilgili olmaya başlıyor. Onun yörüngesi içine dahil oluyorum istemeden.''
Hyunjin içinde olduğu durumu anlatmak için doğru kelimeleri bulamazken Minho yine de onu anladı. Biri sevgilisinin hareketlerini izleyip dururken diğeri ise kendisini nasıl affettireceğini düşünüyordu. İkisi arasındaki bu anlaşmalı sessizlik Felix'in ve teyzesinin elindeki yiyeceklerle içeri girip neşeyle konuşmalarıyla bozulmuştu.
Birkaç saatin ardından Minho kendi kendini yemekten yorulup evden ayrılmıştı. Hyunjin de kolunun altındaki sevgilisinin saçlarını okşuyor ve bir yandan da Felix'in elindeki tatlı tabağını bırakmaya hiç niyeti olmadığı için ona yardımcı olmak adına pipetle içtiği meyve suyunun kutusunu tutuyordu.
Onların bu hali içeri elinde albüm ile giren kadını gülümsetmişti. Felix teyzesi için Hyunjin ile aralarında yer açarken onun anaç bir tavırla ikisinin arasına oturup konuşmasını izlemişti.
''Hyunjin sana Felix'in küçüklüğünü göstereyim, yaklaş bakalım.''
Hyunjin büyük bir heyecanla daha önce görmediği fotoğraflara bakmak için öne doğru kaymıştı. Diğer tarafta ise Minho, Seungmin'in kolunu tutmak için bir adım atmıştı.
"Seungmin, konuşalım lütfen."
Seungmin iradesi güçlü birisiydi. Bunun en büyük kanıtı kardeşini her hasta yatağında görüşünde ağlamadan ona bakabilmesiydi. Ama her güçlü insanın elbette kendini bıraktığı bir an vardı. Bazen kimsenin uğramadığı hastane koridorları bazense en sevdiğinin kolları.
"Konuşmak istemiyorum."
Ve Seungmin'in bu güçlü iradesinin son kırıntılarıydı bunlar. Minho kendisinden uzaklaşan bedeni belinden yakalayıp göğsüne yasladığında işte tüm irade bir anda tuzla buz olmuştu.
"Meleğim, özür dilerim. Ağlama lütfen..."
O söyleyene kadar ağladığının farkında bile olmayan Seungmin hızlıca kazağının koluyla gözlerini kurutmaya çalıştı. Onun bu hırslı hareketleri bilhassa gözlerine zarar vermesi Minho'nun canını acıtıyordu.
"Zarar vermene kendine, hadi ver ellerini bana... İşte böyle, evet."
Seungmin gözlerini kızartan ellerine nazikçe dokunan Minho ile istemeden de olsa kendini ona teslim etmişti.
"Hiçbirini hak etmedim. Söylediklerinin hiçbirini hak etmedim ben..."
Minho göğsüne yaslanan Seungmin'in parmaklarını okşarken duyduğu sözler bir kez daha pişman olması için oldukça yeterliydi.
"Biliyorum, sen asla o sözleri hak edecek bir insan olmadım Seungmin. Özür dilerim; aptal olduğum için, hak etmediğin sözleri söylediğim için... En çok da seni ve kalbini kırdığım için."
Seungmin günlerdir duymak istediği sözleri sonunda işitirken derince yutkundu. Minho'yu seviyordu, ona aşıktı. Hatasının farkında olması onu affetmesi için yeterliydi. İlişkileri oldukça yeniydi, tartışmalar ve kavgalar illa ki olacaktı. Bu şekilde ilişkilerinin düzene oturacağını biliyordu. Bu yüzden Minho'yu affetmekten çekinmedi.
"Bir daha bana öyle şeyler söylersen o harika burnun yumruğum ile tanışır, haberin olsun güzel çocuk."
Minho affedilmenin verdiği rahatlama ve duyduğu sözler ile içten bir kahkaha atmıştı. Onun titreşen göğsünü ilk kez sırtında hisseden Seungmin'in gözleri ise kocaman açılmıştı.
"Bir daha olmaması için elimden geleni yapacağım, melek çocuk."
ପ૮{˶• ༝ •˶}აଓ
ben de güzel kız olmak
istiyorum seungmin .alın size 2min aaaaa
bu bölümün yarısını gece yarısını sabah ve diğer yarısını da queen charlotte izledikten sonra yazdım ✋🏻
george gözüme gözükmesin thx
ପ૮{˶• ༝ •˶}აଓ
- larren
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hug and love ✓
Hayran KurguFelix bir sarılma arkadaşı istiyordu ve çoktan birisini gözüne kestirmişti. | texting & story | by larren