Zhu Hong'u Yumruklamak (3)

454 71 0
                                    

"Bu şekilde tepki vereceğini biliyordum!"

Üç tekniğin olduğu gibi ya da ters çevrilmiş bir şekilde kullanılacağının farkında olan Zhu Hong, iki senaryoya karşı da anında tepki vermek için hazırlıklıydı.

Akademi giriş sınavının dördüncüsü olarak, her türlü büyük ve küçük savaşların içinde bulunmuştu. Rakibinin karşısında üstünlük kurmasını sağlayan bu tekniğe karşı ilk seferde tedbiri elden burakmış olabilirdi. Fakat şimdi kendini koruduğuna göre, aynı numaranın iki kez iş yapma ihtimali var mıydı?

İçinden soğukça alay eden Zhu Hong, Zheng Yang'ın parmak saplama hareketini saptırırken, rakibinin mingmenine vurma girişimini engelledi. Tam o sırada karşı saldırıya geçecekti ki, Zheng Yang'ın aşağıya doğru gelen saldırısının bir aldatmacadan ibaret olduğunu fark etti, doğrudan yüzünü hedef alan başka bir yumruk çoktan gözünün önünde belirmişti bile.

Peng!

Tepki dahi veremeden, gelen yumruk dümdüz yüzüne çarptı.

"Kahretsin, nasıl bu kadar adi olabiliyorsunuz..."

Geriye doğru bir birbirini izleyen iki adım attan Zhu Hong'un, yüzünden yaşlar akıyordu.

Zheng Yang'ın yumruğu Yuan Tao'nunkinden çok daha korkutucuydu. Tek bir darbeyle, Zhu Hong çoktan bayılmanın eşiğine gelmişti.

"Adi mi? Savaş esnasında adilik diye bir şey yoktur!"

Zheng Yang onunla daha fazla konuşmadı. Tek bir darbeyle işini hallettikten sonra, saldırmasını sürdürdü. Sol elinin parmaklarıyla Zhu Hong'un mingmenini hedeflerken, diğer yumruğuyla karşı tarafın yüzünü dağıtmaya devam etti.

İki farklı yeri hedef alan art arda saldırılar doğrudan Zhu Hong'un üstüne indi. Saldırılarında hiçbir tereddüt yoktu ve yüzünden en ufak bir vicdan azabı belirtisi okunmuyordu.

"Sen..."

Zhu Hong her kendini korumaya çalıştığında, gelen saldırılardan birinin aldatmaca olduğunu fark etti. Engelleyemediği birkaç darbeyle birlikte, yüzü daha da beter bir hal aldı ve görüşü bulanıklaştı. O kadar çok hayal kırıklığına uğramış ve tıkanmış hissediyordu ki, kan kusmamak için kendini zor tutuyordu.

[Çok utanmazca!

Hepiniz mingmenimin nerede olduğunu biliyor olsanız bile, durmadan orayı hedef almanıza gerek yok, tamam mı? Bu tıpkı satrançta devamlı olarak kralın nerede olduğunu kontrol etmeye benziyor, bunu yapmanın bir anlamı var mı? Hiç mi sportmenliğiniz yok?

Yüzüm çoktan tanınmayacak bir hal almasına rağmen, hala acımasızca vurmaya devam ediyorsun...

Bu düelloda adil bir tutum takınmaktan bahsetmiyor muydun?

Bahsettiğin adalet nerede?

Dürüstlük nerede?

Bir de aşırıya kaçmamak... ve dost öğrenciler arasındaki samimiyeti zedelememekten dem vurdun...

Aşırıya kaçma sınırın nereden başlıyor senin...]

"Dur..."

Bu şekilde devam ederse ölebileceğinin farkına varan Zhu Hong, sadece kalbindeki acıyı bastırıp, aceleyle savaştan çekilebilirdi, "Yenildiğimi kabul ediyorum..."

Yenilgiyi kabul etmekten başka bir seçeneği yoktu. Karşı taraf mingmeninin nerede olduğunu biliyordu ve en önemlisi rakibi terbiyeden hiç nasibini almamıştı. Tekrar ve tekrar zayıf noktasına saldıran birisine nasıl karşı koyabilirdi?

LOHP-1.KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin