20☆

1K 86 97
                                    

Ayağa kalktığım an, acıyla inleyerek yatağa geri oturmak zorunda kalmıştım.Gözlerimden yaşlar süzülürken kendimi teselli etmeye çalıştım, üstümü değiştirip hemen buradan gitmem gerekiyordu.Taehyung hastane odasının önünde beni bekliyordu, isteksizce onun evine gitmeyi kabul etmiştim.

Taehyung'un bir süre önce aldığı gömleğe ve pantolona baktım.Aslında iyi biriydi, kullandığı ilaçlar onu deli ediyordu.Belki de sahip olduğum yanlış bir fikirden başka bir şey değildi bu.

Yavaşça hastane önlüğünü çıkardım ve gömleğe uzandım.Bana aldığı gevşek mor kazağı kemer izlerinin kanıtı olarak morarmış vücudumun üzerine yavaşça kaydırdım.Pantolonu elime alıp canımı yakmamaya çalışarak bacaklarıma giydim ve derin bir nefes alıp yukarı çektim.Hazırdım ama yürüdükçe vücudum ağrıyor, bu lanet ağrı beni sadece fiziksel olarak değil psikolojik olarak da yoruyordu.

Kapıya vardığımda elimi kapı koluna koyarak eğildim ve kapıyı açar açmaz Taehyung'un koridorda durduğunu gördüm.Duvara yaslanırken ellerini göğsünde kavuşturmuştu, düşünceli olduğu belliydi.Beni görünce harekete geçti, ellerini iki yanına koymuş yüzünde şaşkın bir ifadeyle bana doğru yürümeye başlamıştı.O an kapıyı arkamdan kapattım ve duvardan destek alarak vücudumdaki ağrının geçmesini bekledim.

"Hazırsan arabaya geçelim o zaman"

Sözlerine karşı yavaşça başımı salladım.Haru beni böyle görse üzülürdü.Şiddet gördüğümü hemen anlardı, çocuk olmasına rağmen beni iyi tanır, benimle acı çekerdi.Belki onun evine gitmemeliydim, bir arkadaşıma söyleseydim hemen yanlarında kalmama izin verirlerdi.Sanırım haklıydım.Gitmemeliydim.

Benden cevap beklemeden yürümeye başlayan Taehyung gelmediğimi görünce durup bana baktı.
"Neden gelmiyorsun?" Dedi, derin sesi ne diyeceğimi unutturdu ama bir kaç saniyede hatırladım hemen."Senin evinde kalmak istemiyorum"
Sözlerim onu şaşırtmıştı, gözleri bunu en iyi şekilde gösteriyordu."Sana yük olmak istemiyorum ve Haru beni böyle görürse hemen anlayacaktır. İstemiyorum."

Benden yaklaşık üç adım uzaktaydı ve yavaşça bana doğru geldi. Aramızda bir adım kalana kadar."Haru benim evimdeyken bütün dertlerini unutuyor, ben yanındayken senin acına üzüleceğini sanmıyorum"

Ah, söylediği bu sözler çok ağırdı, neden bazen iyi bazen kötü oluyordu ki?Evinde kalmamı istiyordu ama ben onun evinde kaldığım zamanlarda bile benimle bu şekilde konuşurdu.Bu, acizlikten doğan çaresizliğimin gururumu nasıl kırdığını herkese gösterecekti.

"Kesin kararımı verdim, kalmayacağım"

Söylediklerimle göz kapakları titredi sanki ama fikrimi değiştirmeyecektim.
"En iyisi arabada gidip konuşmak, hadi."

Sözünü bitirir bitirmez bileğimden tuttu ve beni koridorda sürüklemeye başladı, hastanenin koğuş kısmı olduğu ve koridorda kimse olmadığı için ortalık sessizdi.Onunla gitmek istemiyordum, beni zorlayamazdı.
Vücudum zaten zayıf olduğu için ondan kurtulacak gücüm yoktu ya da o çok güçlüydü.Evet,evet çok güçlüydü.

"Bırak Taehyung, beni taciz etmek isteyen biriyle aynı evde kalamam."

Bu sözleri nasıl söylediğimi bilmiyordum. Her şey bir anda olmuştu. Bunu söylememeliydim..
Aptal kafam!

Aniden tüm vücudu durdu ve bileğimi kavrayan eli yan tarafına düştü.Ateşli gözleri yavaş hareketlerle bana döndü.Neden kızmıştı ki, buna hakkı yoktu!

"Jungkook.." dedi fırtına öncesi sessizliği taklit edercesine ve devam etti "Seni o piçten kurtarmasaydım, kim bilir nasıl olurdun. Bana teşekkür edeceğine.. siktir git!"

FOR HARU || TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin