İnsanlar zamanla değişir, en yakından tanıdığını sandığın insan bile bir gün karşına yabancı olarak çıkar ve hiç beklemediğin anları sana yaşatır. Kana bulanmış eller bir zamandan sonra birleşerek kalplere sıçrayıp birbirlerini paramparça eder.
🩸
Y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden çıktığımızdan beri ikimizin de ağzını bıçak açmıyordu. Direksiyonu tutan parmaklarının üst kıkırdak kemiklerinin kızardığını gördüm, sesimi çıkarmadım. Başımı yan cama çevirip yolun kenarındaki evleri izlemeye başladım. Nereye gittiğimizi bilmiyordum, ona da sormadım. Tek bildiğim şey, gruptaki insanlarla buluşacak olmamızdı.
Yaklaşık 1 saattir yoldaydık, müzik çalardan kısık gelen şarkının sesiyle bayılmıştım resmen. Başımı müzik çalara çevirip yerimden doğruldum, menüye tıklayıp Berk'in sakin yabancı şarkılar adı altında yapmış olduğu listeye tıkladım. Karışık çala tıkladım ardından şarkının sesini açtığımda o gün beni şirketin davetinde dans ederken öptüğü şarkı olduğunu duydum. Yanımdan başını hafifçe bana çevirip hem yola hem de bana baktığını fark ettiğimde şarkıyı değiştirdim. Şarkı başlamadan hızlıca eliyle bir listede en başta duran şarkıya tıkladı: I Lost You.
Başımı ona çevirip kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. "Niye geçtin ki şimdi başlamadan?"
"Sevmiyorum o şarkıyı."
"Bunu çok mu seviyorsun?"
Yüzünü somurtarak gözlerini bana diktiğinde, "Önüne bak," dedim. Başımı yola çevirdiğimde yan şeride geçtiğimizi ve karşımızdan bir aracın bize doğru yaklaştığını gördüm. Korkarak gözlerimi açtığımda ellerimle direksiyonu tuttum, onunla birlikte arabayı yolun yan şeridine geçirdim ve o da ani bir frenle durdu. Korkudan nefes nefese kalırken başımı aniden ona çevirdim. "Ölüyorduk geri zekalı!"
"Ölmüyorduk." Ellerini direksiyonun üstünden çekti ve arkaya yaslandı. Sol dirseğini kapının cam kenarına yasladı, sağ eliyle ceketinin iç cebinden sigara paketini çıkarıp jelatinini açtı ve kapağını açıp içinden bir dal sigara aldı, paketin kapağını kapatarak aramıza attı. Sağ eliyle dudaklarının arasına sigarayı yerleştirip elini aramızda duran çakmağa uzattı, çakmağı aldığı gibi ateşi yakıp dudaklarındaki sigaraya yaklaştırarak yaktı. Onu izlemeyi bırakıp geriye yaslandığımda kollarımı göğsümde birleştirdim. Dikiz aynasından arkamızdaki sakin yola baktım.
Başımı ona çevirdiğimde ince dudaklarından sigarayı iki parmağının arasına almış olduğunu gördüm. "Niye yolun ortasında durduk?"
Yüzüme bakmadan sigara dumanını camdan dışarıya üfledi. "Bu saatlerde bu yolu kullanan kimse olmuyor, ondan."
