| XVII. Bölüm - Kırgın Ayrılıklar

60 47 0
                                    

Okumaya başladığın tarihi ve 🩸 emojisi bırak.

Oy verip bol yorum yapmayı unutma.

Keyifli okumalar.

🩸XVII. Bölüm - Kırgın Ayrılıklar🩸

Teo'nun ağzını aramaya çalıştığımda onun hakkında hiçbir şey söylemedi, Josef'i buradan tanıdığı bir arkadaşı olarak söyledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Teo'nun ağzını aramaya çalıştığımda onun hakkında hiçbir şey söylemedi, Josef'i buradan tanıdığı bir arkadaşı olarak söyledi. Telefonunu bir şekilde yanından almayı başardığımda telefonumu çıkarıp Berk'in numarasıyla karşılaştırdım, numaralar farklı çıkmıştı. Teo'nun telefonunda kayıtlı olan numarayı da telefonuma kaydettim. İçimden bir ses onun olduğunu söylüyordu, arayıp emin olmayı çok istiyordum. Teo ile Kutay evde yokken onu aramaya yeltendim ama en sonunda vazgeçip telefonu elimden bıraktım. Teo'nun ve Kutay'ın odalarını kurcalamaya başladım, Berk'le ilgili en ufak bir bilgi bulabilirim diye. Teo'nun odasında hiçbir şey bulamadım. Birkaç üstü karalanmış, çizim yapılmış kağıtlardan başka en ufak bir şey dahi göremedim.

Kutay'ın odasına girdiğimde küçüklük fotoğraflarıyla karşılaştım, aralarında gençlik fotoğrafları da vardı. Gençlik fotoğrafında, sağ tarafında durmuş olan tanıdık yüzü görünce şok içinde kızın suratına baktım. "Şimal!" Kaşlarımı çatıp hemen fotoğrafın arkasına baktım. Kutay'ın lise yıllarından kalma tarihi yazıyordu. "Çocuğa neler çektirmişsin? Bir de utanmadan aynı karedesin!" Sinirle güldüm. Fotoğrafları yerine bırakıp burnumdan öfkeyle soludum.

Teo'nun odasına girdiğim gibi ultrason fotoğrafını aradım, çekmecede bulduğumda arkasına baktım. 'Şimal'in ultrason fotoğrafı' yazıyordu. Gözlerim dolarak, "Hamile," dedim, sesim titremişti. Ellerim titreyerek fotoğrafa bakarken başımı eğip dolan gözlerimden yaşlar süzüldü. Dişlerimi sıkarak elimde tuttuğum ultrason fotoğrafını yırttım.

Dış kapının açılıp kapandığını duyduğumda başımı korkarak kapıya çevirdim. "Nova!" Berk'in sesiydi bu.

Kulaklarımı ellerimle bastırıp kapattım. Berk'in buraya yaklaştığını, tüm odalarda beni arayarak dolaştığını gördüm. Kutay'ın odasına bakıp sertçe küfür ettiğini duydum. Beni Teo'nun odasında görüp içeri girdi, karşıma dizlerinin üstüne düşerek geçti. Yüzüne bakmadım.

Ellerini bileklerime koydu. "Nova kulaklarını aç güzelim."

Bu sırada dış kapının tekrar açılıp kapandığını duydum.

Gözlerinin dolduğunu fark ettim. "Nova, sevgilim!"

Kutay, Berk'in sesini duyduğunda odaya gidecek, onu Nova'nın karşısından ayağa kaldırıp yüzüne vuracak.

Karşımdan onu birisi yakasından tutup çektiğinde yüzüne yumruk indirdiğini fark ettim, başımı kaldırıp Kutay'ın yüzüne korkarak baktım. Ellerimi kulaklarımın üstünde genişleterek çektiğim gibi ayağa kalktım, gözyaşlarımla karşımda kavga eden erkekleri izledim. Yanlarına yaklaşıp ellerimi göğüslerine koydum. Berk, Kutay'a karşı hiçbir tepki vermiyordu ve onun yumruklarına maruz kalıyordu. Onu böyle görmeye alışık değildim. İçimi acıtıyordu. Kutay'a dönüp üstünden itmeye çalıştım ama beceremedim. Aralarına geçip sıkıştığımda Kutay'ın yumruğunu tuttum, ona karşı sert bakan ela gözleri yüzüme acıyla çarptı.

KANA BULANMIŞ AŞK (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin