| XVI. Bölüm - Kavga

53 45 0
                                    

Okumaya başladığın tarihi ve 🩸 emojisi bırak.

Oy verip bol yorum yapmayı unutma.

Keyifli okumalar. 

🩸XVI. Bölüm - Kavga🩸

Hastaneye geldiğimizde Berk'i ameliyata almışlardı, ameliyat 1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hastaneye geldiğimizde Berk'i ameliyata almışlardı, ameliyat 1.5 saat sürmüştü. Ameliyatta çok fazla kan kaybettiği için zorlu geçtiğini söylemişti doktor ve onu bu yüzden yoğun bakıma almıştı.

Tüm bu yaşananlardan dolayı gözüm dönerek Tolga ve Teo ile birlikte Kutay'ın peşine düştüm. Kutay'ı arayıp bir yerde buluşma planı yaptığımızda hiç beklemediğimiz anda arkamdan bir kol sarılarak beni onların karşısından geriye doğru sürükledi. Kulağıma yaklaşıp, "Şşşt!" dediğini duydum. "Sessiz ol! Bunlarla uğraştırma beni."

Kutay...

Onunla insan gibi konuşacağımı düşündüğüm kafama edeyim!

Karnıma sertçe bıçak sapladığında gözlerimi kırpmadan inleyerek başımı eğdim. Elinde Berk'i bıçakladığı bıçak vardı ve onu ölüme sürükleyen bıçakla benim canıma kast etmişti. Bıçağı çektiğinde tekrar acı içinde inledim, başımı omzuna sertçe bastırdım. "Senden nefret ediyorum!"

Burnundan soluyarak beni bir depoya sürükledi. Yere beni attığında kapıyı gürültüyle kapattı, üstüme kanlanmış bıçakla yaklaşarak çıktığında kollarımı yukarıda tuttu. Yüzünü buruşturarak bıçağı karnıma indirirken, "Asıl ben sizin gibilerden nefret ediyorum!" deyip karnıma ikinci yarayı açtı.

Gözlerimi kapatıp sıkarak inledim, bacaklarımı hareket ettirdim. "Kutay yapma!"

"O da senin gibiydi! Her gün yüzüme karşı bana olan nefretini kusardı! Ben hiçbir şey yapmadım!" Bıçağı çekip tekrar aynı bölgeme yakın yere bastırdı, bacaklarımı ona doğru çekip kambur halde kalakaldım. Ağlamaktan yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissettim. "Sizden nefret ediyorum! Ben bir şey yapmadım, hepsi kendi kafasında kurduğu şeylerdi! Ben size hiçbir şey yapmadım! Siz kendinizden nefret ediyorsunuz, benden değilim. Ben, sizin o nefret dolu ruhunuzu taşımıyorum! Güçsüz değilim!" Bıçağı çektiğinde tekrar inledim.

Ellerimle bileklerini titreyerek tuttum. "Yapma!" Gözlerimi açıp ağlayarak yüzüne baktım. "Kutay derdin ne? Bilmiyorum! Ama canım şu an çok yanıyor. Yapma. Konuşalım. Ama şu an hastaneye gitmem gerekiyor. Çocukları çağır. Lütfen."

Başını iki yana salladı. Yüzüme yaklaşıp, "Acımak yok!" diyerek bıçağın sapını sıkarak karnıma sertçe bastırdığında acı içinde inledim. "Onun gibi sende öleceksin. Onu belki öldüremedim ama seni öldüreceğim, içim böylelikle soğuyacak."

KANA BULANMIŞ AŞK (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin