Bu bir çeviri hikayesidir.
Ilk çevirim olduğu için biraz amatörce olsada ilerleyen bölümlerde geliştirebileceğimi umuyorum.Justin, Jason McCan haliyle hikayede yer alıyor. Hikayenin orjinalliğini bozmamak adına değiştirmeden yayınlamak istiyorum. Umarım beğenirsiniz.
"Teşekkür ederim, Bayan Johnson. Pekala sıradaki kim?" Bayan Wright gülümseyerek, sınıfta gözlerini gezdirdi. "Ben olmasın, hayır lütfen ben olmasın, lütfen ben olmasın..." kendi kendime fısıldayarak sıraya daha çok yapıştım. Hepimiz aşkın ne olduğunu tanımlayacaktık. Pheobe Johnson, aşkın kör olduğunu düşündüğüyle ilgili konuşma yapmıştı.
"Neden aşkın kör olduğunu düşündüğümü biliyor musunuz?" Dramatik şekilde konuştu, yeşil gözleri siyah gözlük camının gerisinden parlıyordu.
"Çünkü anneniz sizi görmeden sevmeye başladı." Konuşmasını kendini bilmiş gülümsemesiyle sonlandırdı.
"Bay Williams?" Bayan Wright sonunda beni rahatlatarak konuştu.
"Evet, ne var?" Kayne sırıtarak, serseri gülüşlerinden biriyle cevap verdi. Gözlerimi devirdim. Bayanlar ve baylar; Karşınızda Kayne Williams. 17 yaşında, dünyada bulabileceğiniz en olgunlaşmamış embesil.
"O P'yi (penis) istiyor, Kayne." Pekala, yanıldım. Millet, işte Matthew Lewis.
"Sınıfla paylaşmak istediğin birşeyler mi var, Lewis?" Bayan Wright sert sesiyle onu tersledi. Kafamı onlara doğru çevirdim. Sınıfın yarısı katılarak gülüşüyorlardı. Özellikle; Isabelle Castella. Bu korkunç kişiliğiyle nasıl oluyorda popüler oluyor anlamıyorum. Düşüncelerimden kurtulmak için kafamı salladım.
"Pekala.." Kayne soğuk zeminden gıcırdayarak ses çıkaran sandalyeden kalktı. "Öhöm, hm." sahte bir boğaz temizlemeyle kontrolsüzce kıkırdadı.
"Aşk sekstir, çünkü seks güzeldir ve seks sağlıklıdır. Teşekkürler." diyerek olmayan seyircisini selamladı.
"Harika." Zack Whinter sahte duygulanmasını yaparak burnunu çekti.
"Çok dokunaklıydı adamım, çok." Matthew, Kayne'nin omzunu okşayarak ekledi.
"Otur." Bayan Wright umursamaz tavrıyla sandalyesinde oturan Kayne'ye baktı.
"Bay Williams, aşkla ilgili 101 şey yazmanızı istiyorum. İçinde seksle ilgili birşey olmayacak. Şiir sanatı dersinde," Durdu ve ders programımıza baktı.
"Gelecek hafta elimde olmasını istiyorum."
"Ama Bayan I-" Kayne ellerini sıraya koydu. Ağzı "O" şeklini alarak itiraz etmeye çalıştı.
"Teşekkürler Williams, bu bir soru değildi." Bayan Wright konuşmayı sonlandırdı.
"Sikeyim, ne kadar normal." Hayal kırıklığıyla elini koyu kahverengi saçlarında gezdirerek mırıldandı. Kendi kendime gülümsedim. Bayan Wright'ı seviyorum. Rahat bi' şekilde sıramda oturup Kayne'nin şanssızlığına gülerken, Bayan Wright'ın sesi tekrar duyuldu.
"Bayan Dion?" Birilerinin sandalyesinden fırlayıp "Bayan Dion" olduklarını iddia etmelerini bekleyen gözlerle sınıfa baktım. Ama -komik bi' şekilde- ne yazık ki kimse bunu yapmadı. İşaret parmağımla, baş parmağımı kazıyarak yavaşça ayağa kalktım. Tüm bu gözler.. Kendimi konuşurken bulunca, yerimde biraz sıçradım.
"Uhm, Bence aşk çok karışık, bu yüzden herkesin bir kolyeyle doğmuş olması gerektiğini düşünüyorum.." Çevreme bakındım. Herkesin dikkati benim üzerimdeydi; Kayne ve Isabelle'nın bile. Gözlerim Bayan Wright'ın devam etmemi istediği keskin bakışlarıyla durdu. Derin bir nefes aldım ve yeniden başladım.
"Eğer herkes bir kolyeyle doğmuş olsaydı, bu kolyenin bir diğeriyle bağlantısı olurdu.. Sizin için Tek Olan biriyle. Böylece kırılan kalplerden, birilerini bulmak için yaptığımız sonu gelmeyen araştırmalardan, ya da yanlış kişiyi seçmekten kaçınabilirdik.. Uzak olduğunda kırmızı olurdu ama birbirine yakın olduğunda yeşile dönerdi. Ve sonunda ruh ikizin kollarında olduğunda beyaza dönebilirdi." Gergin bir şekilde etrafıma bakınarak beni anlamış olmalarını umdum.
"Kitap yazmalısın Christy!" Zack arka sıradan bağırdı. Alev gibi kızararak yerime oturdum ve kendimi görünmez yapabilmeyi diledim.
"Çok iyi Christine" Bayan Wright gülümseyerek cevapladı. Rahatlayın, burda ödevine çalışan sadece Pheobe değil.
"Ama." Oh mükemmel.
"Peki ya kolyeyle birşeyler ters giderse? Ya iki kolye birden tek birine bağlanırsa?" Kafasını eğip kaşlarını kaldırdı. Sinsi bir gülümseme dudaklarında yerini aldı.
"Pekala, Teşekkürler Bayan Dion. Bayan Simpson?" Bayan Wright dikkatini Sienna'ya vererek konuştu. "Tabii." Sienna büyük bir gülümsemeyle ayağa kalkarak cevap verdi. Her zaman nasıl bu kadar kendine güvenebiliyor? Bu bakışlara rağmen endişelenmemek harika olmalı.
"Aşk; gözlerini açtığında onu düşünmek ve gözlerini her kapadığında onun aklına gelmesidir..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Precious - Justin Bieber Fanfiction
Fanfiction"BEN SENİN DEĞİLİM!" ittirerek nefesim tükenene kadar bağırdım. Beni şiddetle duvara geri ittirdi ve kulağıma doğru fısıldadı "Eğer ben sana sahip olamazsam, kimse olamaz." Herkes onun deli olduğunu düşünüyor, ama o biliyor.. O deli değil. O aşık.