4- Call me Jason

5.1K 221 52
                                    

Yetişkin içerikli cümleler yada hoşlanılmayacak derecede pis kelimeler kullanılmıştır. Okurken dikkat edin lütfen.

- Bu arada hikayenin orjinal tanıtım videosunu koymayı unuttuğumu farkettim. Multimedia'ya bakmanızı öneririm.

- Hatırlatmak istiyorum, Justin'in adı Jason olarak geçiyor, karıştırmayın.

Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin.

"Kapa çeneni aptal, o benim özel öğretmenim." Gabriel ellerini cebine koyarak güldü.

Derin bir nefes aldım. Hayatımda hiç bu kadar rahatlamamıştım.

"Ne yazık," Çocuk içini çekti.

"Çünkü onu cidden oral sekste kullanabilirdim." Sırıttı. Gözlerimi sonuna kadar açarak neredeyse ağzımı hayretle açmaya yöneliyordum. Bu aşağılık herif kim olduğunu zannediyor böyle? Ama Gabriel beni durdurdu.

"Onu umursama, güzel kızlara ne diyeceğini bilmiyor." Gabriel gülümsedi.

"Şaka yaptığımı biliyor!" Çocuk ellerini havaya savurup, güldü. Oturma odası olarak tahmin ettiğim yere gitmeden önce Gabriel'a erkek kucaklaşmasını yaptı. Ceketimi elime aldım ama Gabriel beni durdurdu.

"Gidiyor musun?" Kaşlarını kaldırarak sordu.

"Uhm, evet?" Neden kalmam gerektiğini bilmeden cevapladım.

"Hayır hayır, bugün Cuma. Seni evine erkenden bırakamam!" Gabriel yalvararak çantamı zemine attı. Bileğimden tutarak diğer çocuğun gittiği yöne doğru peşinden sürükledi. Evet, bildim burası oturma odası. Çevreme bakındım; Gökyüzünün tüm aydınlığını yansıtan iki muazzam penceresi vardı. Camların önünde 3 adet dört koltuklu kanepeler ve duvarda büyük ekran televizyon. Diğer odanın sonunda ise oval şekilde beş sandalyeli poker masası duruyordu. Ayrıca köşede küçük futbol masası da vardı. Kanepe bölümünde üç kişi oturuyordu; Koridordaki adam (bizimki, Justin), Dakota ve daha önce hiç görmediğim bir adam daha. Diğerlerinden yaşça biraz olgun duruyordu. İçeri adım attığımızda hepsi bize baktı. Garip.

İyi ki saniyeler sonra neşeli bir ses duyuldu.

"Pokerde kıçına tekme yemek isteyen birileri var mı?" Geronimo elindeki kartlarla oynayarak kıkırdadı. Hepsi kanepeden kalkıp poker masasına doğru ilerledi. Gabriel'i takip ettim. Oturdu ve sürpriz bir şekilde beni de kucağına yerleştirdi.

"O azgın bir piç, onunla birlikte oturmamalısın." Geronimo bana gülümsedi ve başını Gabriel'a doğru salladı. Gabriel gülerek kollarını etrafıma sardı.

"O hiçbiryere gitmiyor. O benim uğurum." Sabah erken saatlerde Dakota'yla olan yarışı nasıl yendiğimizle ilgili atıfta bulunarak konuştu.

"Bayanlar eğer sorun etmezseniz, şimdi oyuna başlayacağız. Geronimo?" Büyük olanı bize bakarak konuştu.

Geronimo başını sallayarak kartları dağıttı. Hepsi poker chips alarak önlerine koydu. Masanın etrafındaki her birine baktım; masanın sonunda Geronimo vardı. Yanında ben ve Gabriel ve Dakota. Karşıda koridordaki adam ve büyük olanı. Yada belki o kadar da büyük değildir. Yanındaki çocuğa kıyasla daha olgun. Eğer tahmin yürütüyor olsaydım 27 yaşında derdim.



"Uhhh, zaferin kokusunu alıyorum sürtükler." Dakota kartlarını gördüğünde neşeyle kıkırdadı.

"Hey bekle biraz." Koridordaki adam sandalyeden kalkıp mırıldandı. Odadan çıkıp gözden kayboldu ama saniyeler sonra eline alabildiğince doldurduğu biralarla geri geldi.

Precious - Justin Bieber FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin