31- Love & Lust

1K 55 15
                                    


Ölmedim merak etmeyin. Sadece canım çok sıkıldıkça wattpade giriyorum. Çeviri ne olur hiç bilmiyorum ama elimden geldiğince birşeyler yapacağım. Çoğunuz -ki bende dahil- hikayeyi unuttunuz ya da hatırlamıyorsunuz biliyorum ve buna rağmen hala okuduğunuz ve ilgi duyduğunuz için teşekkür ederim. Umarım eski tayfa hala burdadır.

----

İç çekerek dolabımı kilitledim. Pheobe'u bulmak zorundaydım. Hikayeyi birde ondan dinlemeliydim. Dakotayla olan ilişkisini soruşturduğumdan değildi, ama belki suç zihniyetli erkek arkadaşım Jason'ı durdumam için tavsiyede bulunabilirdi?

Kollarımdaki tarih kitabıyla beraber kütüphaneye doğru ilerledim. Pheobe orada olurdu. Kimsesi olmadığından değil. Pheobe tatlı ve akıllıydı. Sadece lise entrikalarından nefret ederdi.

"Pheobe?" kütüphanenin içine doğru ilerlerken fısıldadım. Kütüphanenin arkasında duran koltuklara doğru ilerledim, ama orada yoktu.

"Pheobe?"

"Şhhhhhhh!" kütüphaneci tıslayıp, sırasının arkasından ithamlı bir şekilde baktı.

"Üzgünüm." biri omzuma dokunmadan önce mırıldandım.

"Bu taraftan." Pheobe gülümseyerek fısıldadı ve beni kütüphanenin başka bölümüne götürdü. "Aşk & Şehvet" temalı kitapların çevrelediği kırmızı sandalyelere oturduk.

Yan taraftaki masaya oturan Pheobe'un kollarında bir yığın kitap vardı. Bir kitabı aldı, ve arkasını okuyormuş gibi yaptı. Neden burda olduğumu biliyordu.

"Pheobe..." ciddi bir şekilde söylendim.

"Evet?" tatlı bir şekilde gülümsedi. 

"Dakota Jackall'a çıktığını bana ne zaman söyleyecektin?" kendini bana açmasına çabalayarak, gülümsedim. 

"Şey..." kendi kendine gülümsedi ve gözlüklerini çıkardı. "Uzun zaman önceydi." gözlüklerini tişörtüyle silerek, iç çekti.

"Neden bana söylemedin?" sessizce sordum. Aslında Pheobe benden sır sakladığı için biraz hayal kırıklığına uğramıştım. 

"Oh, karşılamanı kendine sakla, sanki nasıl olduğunu bilmiyorsun!" Pheobe tısladı. "İnsanların Jason'la çıktığım için oh bu çok garip diye düşünmelerinin sinir bozucu olmadığını mı zannediyorsun?"

Koltuğa yaslanıp ona doğru baktım. Kafasını salladı.

"Herşeyi unutmayı tercih ederim," iç çekti.

İleri uzanıp kolunu okşadım.

"Hey, herşey yolunda. Konuşmak için herzaman bana gelebilirsin unutma." destekleyici olmaya çalışarak söylendim ve, Jason'ın Pheobe'un ailesinin onu Dakota'dan uzak tutmak için nasıl tehdit ettiğini anlattığı hatırladım.

Zayıf bir şekilde gülümsedi. "Teşekkür ederim."

"Birşey sorabilir miyim?" birkaç dakikalık sessizlikten sonra sordum. Kafasını çevirip üzgün bir şekilde baktı.

"Suçlu erkek arkadaşının olmasına çabaladığına göre... birkaç tavsiyen olabilir?" tereddütle sordum.

Pheobe biraz kafası karışık bir şekilde baktı, ama kafasını salladı. "Pekala, ne tür bi' tavsiye istiyorsun?" cevapladı.

"Oh şey..." iç çektim. "Jason aşırı korumacı olmaya başladı. Oldukça aşırı korumacı..." sabah arabasında olanları hatırladım.

Precious - Justin Bieber FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin