15- Bring me back

3K 162 10
                                    

Christine'ın Gözünden

Gri ve soğuk Pazar gününe uyandım. Gözlerimi bugüne açacaksam ayaklanmalıydım.

Jason artık yanımda değildi. Onun yerine, yorganımın altında, yalnız bir şekilde uzanıyordum. Kendimi içine sardım. Hala kazağı üzerimdeydi.

Bıkkınlıkla, yataktan kalktım ve banyoya gittim.

Çok uzun süre ağladığımdan yüzüm şişmişti. Aynadaki kıza bakarak, yanaklarıma iki soğuk eli yerleştirdim.

Gözlerim hala kırmızı ve kabarıktı; maskara gözümün altına bulaşmıştı. Jason beni böyle görmüş ve aldırış etmemiş miydi? İnanılmaz.

Homurdandım.

Dünün anıları canlandı; Elliott'la olan randevum Jason'ın memnuniyetsizliği yüzünden bozulmuş, daha sonra beni becermekle tehdit etmişti. Ama yapmamıştı. Buna inanmayı reddettim. Tüm bunlar olurken belki bunu yapacağını düşünmüştüm.

"YALA YOKSA KAHROLASI SENİ BECERİRİM,"

Gözlerimi kapadım.

Ama sonrasındaki bakışlarını görünce... Çok yanlış bakmıştı. Soluk ve gözleri bana hüzünle bakıyordu. Yaptığından özür diler gibi değildi. Çok çaresiz hissettim. Ve beni umursamadığını düşündüm. Ama şimdi biliyorum ki, beni umursuyor. Aslında beni istiyor. Ve bu beni korkutuyor.

Huysuzca, kapüşonluyu kafamdan çıkarıp, beyaz tişörtün bulunduğu zemine attım.

Aynadaki çıplak kıza baktım. Ayrıca oda çok yanlış bakıyordu. Aşık olmuş birinin perişan olduğu gibi. Aşık? Cidden aşık mıydım? Böyle olmak istiyor muydum?

Sıcak suyu açıp, iç çekerek başladım. Su vücuduma sıçrarken kendimi duvara kaydırdım.

Bacaklarımı göğsüme çekip, gözlerimi dizlerimde dinlendirdim.

Pis hissediyordum. Bir süre orda oturdum. Herşey hakkında düşündüm. Başka ne yapabilirdim. Kendi hatam olmayan birşeyde kendimi suçladığım için, kendimi suçladım. Ayaklanarak sabunla cildimi temizledim. Daha fazla orda oturup kendim için üzülmek istemiyordum. Bu benim hatam değildi. Ve Jason'ın özür dilemesine rağmen, bu yeterli değildi. Üzgün olduğunu kanıtlamasına ihtiyacım vardı. Böyle birşeyi birdaha asla yapmayacağını kanıtlamalıydı.

Jason'ın Gözünden

Sıcak suyun yüzümden aşağı akmasına izin verdim.

"DUR JASON! BANA ZARAR VERİYORSUN!" Ağladı.

Gözlerimi yumdum. Düşünmesi bile hala acı veriyordu.

"Üzgünüm Christine, ben çok üzgünüm,"

Cidden öyleydim. O zavallı kıza lanet olası ne yapmıştım ben? Güvenini kazanmaya yaklaşmışken herşeyi berbat ettim.

Gidip onu ziyaret etmek istedim. Hemen şimdi. Ama biliyorum ki bu hiçbirşeye yardımcı olmayacak. Düşünmeye ihtiyacı var. Yaptığımdan daha çok onu itmek istemiyorum.

İç çektim. Kendi karar verene kadar, sadece düşünebilirdim.

Ağladığında onu rahatlatan tek kişi olmak iyi hissettiriyordu. Gözleri çıkana kadar ağlamasının benim hatam olmasına rağmen.

Küçük bedenini kollarım arasına alıp, göğsümde burnunu çekmesi. Kibarca onu kollarımda tutup, uykuya dalması.

Bunun sonsuza kadar sürmesini istedim. Ağlamasını değil. Hayır, bunu birdaha asla yapmayacaktı. Kendime söz vermiştim.

Precious - Justin Bieber FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin