-Bu hikaye bittikten sonra Danger's Back'in devamını çevirmek istiyorum. Okuyacak olursanız mesaj atın ya da duvarıma yazın lütfen.-
Ne kadar az vote geldiği için yazmak istemesem de fazla bekletmek istemedim.
Umarım beğenirsiniz.
"N'aber bebeğim, hazır mısın?" Gabriel önümüzde durarak konuştu.
Hafifçe kızararak gülümsedim. Kimse beni daha önce böyle çağırmamıştı.
"Gabriel, hadi ama si- hey, hey, hey." Gabriel'in yanında duran çocuk söylendi.
"Oh merhaba." Bize bakarak sırıttı. Kendimle nasıl başa çıkacağımı bilmeyerek kaşlarımı kaldırdım.
"Buraya gel." Gabriel muhtemelen yeni gelen arkadaşını görmezden gelerek elini bana doğru uzattı. Elini tutarak beni motosikletinin arkasına oturtmasına izin verdim.
"Öyleyse, görüşürüz Christy." Emma etrafında dönmeden önce son bir kez gülümsedi.
"Ahh, gidiyor muydun?" Çocuklardan bir diğeri üzgünmüş gibi hareket ederek sırıttı. Emma etrafında yavaşça dönmeden önce donup kaldı.
"Geliyor musun?" Motosikletinin koltuğuna ellerini vurarak tekrar konuştu.
"Uhm, Halar teşekkürler, böyle iyi." Burnunu kırıştırarak güvensizce gülümsedi. Çocuk omuzlarını silkerek Emma'ya tekrar baktı.
"Sadece bil diye söylüyorum, Dakota Babacık senin için herzaman burda." Alayla konuşarak göz kırptı. Boğazımdan bir kahkaha yükseldi.
"Güle güle Dakota." Emma kıkırdayarak yürümeye devam etti.
"O beni istiyor." Dakota motosikletini döndürerek Gabriel'a sırıttı.
Gözlerimi devirdim. Kollarımı Gabriel'a sarmalı mıyım? Yoksa sadece onun birşey demesini mi beklemeliyim? Bu çocuğu daha henüz tanıyorum.
Beceriksizce kollarımı sarmaya çalıştım.
"Kollarınla n'apıyorsun, Christine?" Gabriel kafasını çevirerek kıkırdadı.
Utançla yüzümü saklayarak alnımı sırtına doğru yasladım. AMAN TANRIM, Ne halt ediyorsun, Christine? Kafamın içinde çığlıklar attım. Onunla flörtleşme! O tehlikeli! Boğazımı temizleyerek kafamı kaldırdım.
"Rahat mısın?" Gabriel kafasını çevirerek sordu.
"Evet, teşekkürler." diyerek mırıldandım.
"Bir... İki," Dakota aniden saymaya başladı. Ne yapacağımı bilmiyordum, sessiz kalarak Gabriel'a biraz daha sıkıca sarıldım.
"Üççç!" YARIIIŞŞ.
Gabriel gaza bastıkça şiddetle çığlık atmamaya çalıştım. Okulun otoparkından son hızla yola çıktık. Gabriel sadece korkmuş halime gülüyordu. Muhtemelen biraz olsun yavaşlaması gerektiğini bile düşünmüyordur.
"Dur, dur, dur!" Bağırarak söylendim ve ne yazık ki kendime engel olamadan güldüm. Bu lanet olası şey çok eğlenceli. Daha önce hiç motosiklete binmedim. Sadece Emma'nın bisikletinin arkasına oturdum. Ama motosiklet.. Kahretsin, boku yedim! Eğer ailem bir yabancıyla, ve onun motoruyla, kontrolsüzce bindiğimi öğrenirse... Aman Tanrım Christine, kendi kendime düşündüm. Tadını çıkar.
"Hala nefes alıyor musun, bebeğim?" Köşeyi hızlıca dönerken kıkırdayarak konuştu Gabriel.
"N'aber Gabe, 10 dolara bahse varım, senden daha hızlıyım." Dakota yanımızda ilerleyerek sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Precious - Justin Bieber Fanfiction
Fanfic"BEN SENİN DEĞİLİM!" ittirerek nefesim tükenene kadar bağırdım. Beni şiddetle duvara geri ittirdi ve kulağıma doğru fısıldadı "Eğer ben sana sahip olamazsam, kimse olamaz." Herkes onun deli olduğunu düşünüyor, ama o biliyor.. O deli değil. O aşık.