Vote'lamayı unutmayın lütfen.
Bu arada hikayenin kapağını sevmiyorum, yardımcı olabilecek birileri varsa sevinirim.Christine'ın Gözünden
Kendimi dolaba doğru yasladım. Diğerleri hala balerin ayakkabılarını bağlıyorlardı. Konuştular, güldüler. Ama onlara katılmadım. Onu aklımdan çıkaramıyordum. Jason. Gözlerimi kapattığım her an oradaydı. Lanet olsun ne kadar sinir bozucu değil mi? Üzgünüm, genelde böyle kaba konuşmam. Ama cidden. Deliriyor olmalıyım. Jason beni istemiyor. Ya da belki istiyor? Aklını okuyabilmeyi dilerdim.
Jason'ın Gözünden
Güneş ışıklarının camdan içeri yansımasıyla uyandım. Gün ışığı olduğuna göre çok geç uyanmış olabilirim. Nihayetinde Kasım ayındaydık. Esneyerek elimi iPhone'uma uzattım. 12:56. Lanet olsun. Zaman duramaz mıydı? Ya da en azından, bazı zamanlar dursaydı. Bilirsin, onu durdurup hayatının en güzel anlarını biriktirebilirdin? Sonsuza kadar. Güzel anılarım olduğundan değil. Belki Mason'ın 17.yaş günümde birkaç striptizci tutması olabilir. Kendi kendime gülümsedim. Tek bir gecede birden fazla kişiyi becermedim. Mason, Christine'ı kiralamalı. Oh sikeyim evet. Christine tüm gece boyunca sadece benim için dans ediyor. Penisime baskı uygulayıp beni zorluyor, böylece tüm cinsel zorlaması için ona yalvarırdım. Yavaşça yastığıma doğru inledim. Muhtemelen benimle seks yapmayı istemiyordur. Ama, eğer ben istiyorsam, o lanet olası hiçbir seçim hakkına sahip değil. Biliyorum, ona zorla tecavüz etmem beni beğenmesini sağlamayacak. Oldukça kötü bir fikir.. Tüm hayatı boyunca benden nefret ederdi sanırım. Ama of, bunu yapmak tamamiyle baştan çıkarıcı. Özellikle dün. Saniyeler akıp gittikçe, dün yaşadığım hatıralar gün yüzüne çıktı.
------Geçmişe Dönüş------
Christine'ı dikkatlice beyaz camın eşiğine yatırdım. Lanet olsun hemen şimdi yanına uzanıp onu kollarım arasına almak istiyorum. Ama biliyorum ki bunu yaparsam kendimi kontrol edemem. Onu incitebilirdim. Hatta bunun zevkini çıkarıp umursamazdım. Ama bu çok cazipti. Belki sadece yapmalıyım? Tıpkı Nike'ın herzaman yapmamızı istediği gibi. (Just do it.) Düşüncelerim etrafta uçuşuyordu. Tüm cinsel düşüncelerim de tabii ki. Belki o da bunu severdi? Hayır, bu cidden zoraki olurdu. Dahası, ailesi muhtemelen yan odadaydı ve ben sevişirken sesli olmayı tercih ediyorum. Daha cazip birşeyler yapmadan önce eğilip hızlıca boynunu öptüm. Dudaklarım derisinde dolanırken derin bir şekilde içini çekti. Oh Tanrım, Christine, bana karşı inleme. Bunu kulağına fısıldamak istedim. Ama ne yapacağımı bilemedim. Resmen nutkum tutuldu. Ve bu etkiyi sevdim. Ellerimi cebime koyarak Ducatime doğru ilerledim.
"Yürümeye devam et, yürümeye devam et." Kendi kendime fısıldadım. Eğer kendimi zorlamasam, geri koşar ve sesli olabileceğimiz evime götürürdüm.
"Jason?" Christine'ın sesi aniden arkamda duyulunca yerimde biraz sıçradım. Seni becermemi falan mı istiyorsun?
Etrafımda dönerek huzursuzca bana baktığını gördüm. Yanına gelmemi isteyerek umutsuzca bana baktı. Ağır adımlarla pencereye doğru gittim ve şaşırmış bir şekilde ona baktım. Ne istediğini merak ediyorum? Pencereye yaklaştığımda kollarını dışa doğru gerdi. Ona sarılmamı istiyordu. Lanet olsun birine nasıl sarılabiliyor? En son birine sarıldığımda sanırım 5 yaşındaydım. İlk başta onu kafasından darbelemek istedim. Benimle alay mı ediyordu? Midem sıkışmaya başladı. Ama sonrasında onun yeşil gözlerine baktım ve herşey yok oldu. Tabi ki ona sarılmalıydım. Ona doğru eğilerek küçük bedenini kollarım arasına aldım. Ve saniyesinde tüm vücudum rahatladı. Omuzlarımdan büyük bir yük kalkmış gibi rahatlayarak iç çektim. Bu tıpkı ot içmek gibiydi; herşey çok güzel ve rahatlatıcıydı. Christine yanağını omzuma yatırdı ve ellerini boynumdan çekti. Birbirimizi çok az tanımamıza rağmen, bu sanki onu herzaman tanıyormuşum gibi hissettirdi. Bir süre o şekilde dikildik. -Sonsuza kadar böyle kalsak umursamazdım. Onun içi, şefkatli ve sevgi doluydu ve ben, dışardaki soğukta, yalnız ve zavallıydım. Tatlı kokusunu içime çektim. Tanrım, onu bırakıp gitmek zor olacak. Ama sahiden böyle olmazdı. Onu tekrar bulurdum. Christine yavaşça kafasını kaldırdı ve fısıldamadan önce yumuşak dudaklarının kulağımı okşamasına izin verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Precious - Justin Bieber Fanfiction
Hayran Kurgu"BEN SENİN DEĞİLİM!" ittirerek nefesim tükenene kadar bağırdım. Beni şiddetle duvara geri ittirdi ve kulağıma doğru fısıldadı "Eğer ben sana sahip olamazsam, kimse olamaz." Herkes onun deli olduğunu düşünüyor, ama o biliyor.. O deli değil. O aşık.