OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.
YILDIZLAR HER ZAMAN PARLASIN.
"Beni kızdırmak hoşuna gidiyor, biliyorum. Ama kurallar basit, tatlı işkencem. Eğer onları görmezden gelmeyi seçersen, seni bir şekilde ikna ederim." — Lucas
(Lucia)
Lucas'la mesajlaştıktan sonra kendimi hemen toparladım. Hazırlıklarımı bitirip mutfağa indiğimde, Chloe çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Bana dönüp gözlerimin içine bakarak konuştu.
"Büyük gün, hazır mısın?" diye sordu, her zamanki nazik ama kararlı haliyle.
Biraz iç çekerek cevap verdim, "Sanırım..."
"İyi olacağından eminim," dedi güven dolu bir sesle.
Başımı salladım, içimde belirsiz bir heyecan vardı. "Evet, benim de içimde iyi bir his var."
Chloe bana bir süre baktı, sonra yavaşça konuştu. "Pedro mükemmellik ister, senden de bunu bekleyecek. Baskıyı artıracak."
Haklıydı. Pedro'nun baskısını bilirdim ama bu sefer bambaşka bir his vardı içimde. Bir şeyler değişiyordu.
"Ama başaracaksın," diye ekledi ve alnıma yumuşak bir öpücük kondurdu. "Her şey güzel olacak, Lucia'm. Hep yanında olacağım."
Gözlerimin dolduğunu fark ettim. "İyi ki varsın, Chloe," dedim ona gülümserken. Onun desteği olmadan her şey çok daha katlanılmaz olurdu.
Evden ayrılıp Pedro'nun dairesine doğru yürürken içimde beliren o tuhaf huzur hâlâ benimleydi. Kapıyı açtığında, beni karşılayan samimi gülümsemesi bir an için şaşırtıcıydı. Pedro genellikle soğuk ve mesafeliydi; böyle bir sıcaklık görmek nadirdi.
"Hoş geldin," dedi.
"Hoş bulduk," diye cevap verdim. İçeri geçtiğimizde gözlerim, salonun ortasında duran papatyalara takıldı. Soğuk, minimalist bir dekorun tam ortasında bu narin çiçekler... Bu görüntü kafamda bir tezat yaratıyordu.
Pedro, dikkatimi fark etti ve duraksadı. Hafif bir gülümsemeyle, "Papatyaları severim," dedi. "Hatırlayamadığım çocukluk anılarımdan kalma bir şey olmalı."
Kaşlarımı kaldırdım. "Hatırlayamadığın mı?"
Gözlerine aniden gölgeler indi. "Bir travma sonucu çocukluk anılarımın bir kısmını kaybettim."
Sesi o kadar sakindi ki, sanki başka birinin hikâyesini anlatıyordu. Bir an ne diyeceğimi şaşırdım. "Üzgünüm, bilmiyordum," diyebildim sadece.
Pedro hafifçe elini kaldırdı ve yüzüne belli belirsiz bir gülümseme yerleştirdi. "Sorun değil," dedi, sanki konuyu kapatmak istercesine. O an, bu durumun onun için geride bırakmak istediği bir anı olduğunu fark ettim. Zaten Pedro'nun kendi hayatı hakkında çok nadir konuştuğunu bilirdim; özellikle travmalarına dair hiçbir şey paylaşmazdı. O kapılar hep sıkı sıkıya kapalıydı, ve şimdi anlıyordum ki açılması da pek olası değildi.
Sonra bakışlarını tekrar bana çevirdi. Yüzünde meraklı ama yumuşak bir ifade vardı. "Sen neden papatyalara bu kadar ilgiyle baktın?" diye sordu.
Bir an duraksadım. Kendim hakkında konuşmayı sevmezdim, bunu o da bilirdi. Ama bu sefer, kelimeler ağzımdan döküldü. "Annem papatyaları çok severdi," dedim. Onun sabırla dinleyişi beni cesaretlendirdi ve devam ettim. Annemden, onun hastalığından ve çocukluğumdan bahsettim. Pedro, sessizce dinledi; sanki anlattığım her kelimeyi zihnine kazıyormuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞK (Düzenleniyor)
RomanceCASUSLUK AKADEMİSİNDE EĞİTİM GÖREN BİR KIZ İLE MAFYA LİDERİNİN AŞKI... BAŞ DÖNDÜRÜCÜ BİR OYUN, SONSUZ BİR AŞK. KALP SERİSİ 1. KİTABI. Sarsıcı. Beklenmedik. İlgi Çekici. Güç, aşk ve intikam arasında kaybolan masum ve gerçek kimliğini bilmeyen bir kız...