63

479 26 0
                                    

OY VE YORUMLARINIZLA DESTEK OLURSANIZ SEVİNİRİM.

YILDIZLAR HER  ZAMAN PARLASIN.


"Bazı fırtınalar, yoluna engel koymaz. Yalnızca seni içine alır ve derinlerine saklar."

(Lucia)

Bir şeyi gerçek yapan neydi? Farkındalık, hisler ya da itiraflar mı? Tam o anda bunların hepsi üzerime üşüşmüş gibiydi. Lucas'a olan hislerim basit bir etkilenmenin ötesindeydi. Kalbim onundu ve ona kanat çırpmaktan asla vazgeçmiyordu. Yorucu bir kanat çırpışının ardından önüme dönerken içimde yankılanan tek bir soru vardı: Peki onun kalbi de bana ait mi? Bu soru uzun zamandır peşimi bırakmıyordu.

Lucas'ın bana olan ilgisini gizlemek gibi bir niyeti yoktu. Derste bile elini belimde tutmaktan çekinmiyordu; o güçlü, sahiplenici tavrı beni hem çekiyor hem de tedirgin ediyordu. Gözlerim her seferinde ona kayıyordu. Kalp kimdeyse, gözler ondan kaçamıyordu. Fakat gözlerimi ona çeviren şey yalnızca kalbimdeki bu çekim değildi. Onu, içindeki sırları tam anlamıyla çözebilmiş değildim. Birlikte geçirdiğimiz zamana, paylaştığımız anlara rağmen, Lucas hâlâ kendinden bir şeyler saklıyor gibiydi.

Bu yüzden aramızda bir duvar vardı, görünmez ama hissedilir bir engel. Lucas kendini bana tamamen açmadan bu duvarın kalkmayacağını, ona tam anlamıyla güvenemeyeceğimi biliyordum.

"Lucia, derse odaklanır mısın?"

Pedro'nun sesiyle irkilip önüme dönerken, Lucas'ın belimdeki parmakları sıkıca kenetlendi. Eğilerek kulağıma fısıldadı, sesi alçak ama tehditkârdı.

"Seninim, S. Kalbim de senin. Artık ne zihnimde ne de ruhumda senden başkasına yer yok. Daha fazla gerilme ve derse odaklan. Ama... öfkem geçene kadar beni zorlama. Çünkü kendimi kontrol edemezsem... sanırım ne yapacağımı söylememe gerek yok."

Geri çekildiğinde bakışlarımız birleşti. Sözleri kalbime dokunmuştu; acı ve tatlı. Ne kadar söylemiş olursa olsun, onu yeniden duymak beni heyecana sürüklüyordu. Kalbim senin. Ondan emin olduğum tek şey buydu. Lucas, benim hem yenilgim hem zaferimdi. Onunla her şey nefes kesici, hayat kurtarıcı ve eşsizdi. Tüm çelişkilerim oydu; tüm cevaplarım da.

Elimi usulca yanağına koydum. O an sınıfta olduğumu tamamen unuttum.

"Bir gün bana güvenecek misin, Lucas?"

Soruma şaşırdı, ama kısa sürede kontrolü ele aldı. Gözleri derin bir anlamla parladı ve dudaklarında, o tanıdık, gizemli gülümsemesi belirdi.

"Bu hayatta güvenebileceğim biri olsaydı, o sen olurdun, S. Bu cevap şimdilik yeterli mi?"

Elbette yetmezdi. Bakışlarımdan bunu anladığını gördüm, ama susmayı tercih ettim. Nasılsa duymak istediklerimizi bile algılarımız belirliyordu. Şu an beni ve düşüncelerimi görmezden geleceğini bilirken susmak en doğrusuydu. Nasılsa her sözün bir günü ve zamanı vardı.

"Egzersizlere başlayabilirsiniz."

Pedro'nun sesiyle yerimizden kalkarken, Lucas'ın gözleri üzerimdeydi; belirsizliğin karanlık gölgesi, ona karşı olan güvenimi sorgulatan görünmez duvarımızdı.

Lucas, bakışlarını bir an bile üzerimden ayırmadan yanımdan kalktı. Koşu bandına yöneldiğimde eşofman üstümü çıkardım; Lucas da diğer koşu bandına geçti ve eşofman üstünü çıkararak egzersize başladı. Bakışlarımızın karşılaştığı her an, aramızdaki sessiz çekim alevleniyor, tüm dikkatimi ona vermekten kendimi alıkoyamıyordum. O ağırlık kaldırırken ben kol egzersizime devam ediyordum, ama Lucas'ın gözlerinin üzerimde olduğunu hissetmemek imkansızdı.

İLK AŞK (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin