Öfke bu dünya da gerekli bir duygu müdür yoksa asıl savaşmamış gereken savaş öfkeyle olan savaş midir öfke gereksiz bir duygudur çünkü bir öfke yüzünden her şeyini kaybeden insanlarla dolu dünya en büyük savaş öfkeyle olan savaştır.
Defne bürosuna gitmişti ve odasına doğru gidiyor.
Defne odasına girdi.
Oda genişti camları dikdörtgen şeklindeydi bir dikdörtgen şeklinde bir masası ve sandalyesi vardı masanın önünde iki tane sandalye vardı iki sandalyenin arasında küçük bir sehpa vardı masanın sağ tarafında bir koltuk vardı koltuğun yanında dolap vardı masanın üzerinde bir laptop ve bir kaç tane dosya vardı ve Avukat Defne Yılmaz isimliği vardı isimliğin yanında aile fotoğrafı vardı.
Defne masasına gitti ve sandalyesine oturdu.
"Bakalım bugün hangi dosyalar önümde" dedi Defne.
Defne dosyalara bakıyor.
"Çocuğunu kaybeden bir anne ve çocuğunu öldürdüğü düşünülen kişi de dayısı" dedi Defne.
Defne dünya daha ne kadar kötü olabilir diye düşündükçe her gün farklı dosyalarla karşı karşıya geliyorum kapıda bekleyen kadın bu yüzden üzgündü çaresizdi insanın yüreği kaldıramıyor ne istiyorsunuz çocuklardan geleceğimizden lan öldürecek insan mı yok biliyorum bu düşüncem de yanlış bir insanın canı bu kadar kolay olmamalı diyeceksiniz haklısınız ama bir çocuğun ölmesinden bir büyük insanın ölmesi az da olsa normal geliyor derdin varsa derdin olduğu kişiyi öldür mert ol adam ol yani çocuğa dokunma.
Defne ayağa kalktı ve odasından çıktı.
"Hilal hanım gelin " dedi Defne.
Defne ve Hilal odaya girdi.
"Oturun lütfen" dedi Defne.
Hilal oturdu.
"Defne hanım çocuğumun katilini bulmam da bu yolda bu adalet yolum da ne olursunuz yardım edin kabul edin bu dosyayı şu ana kadar hiç bir avukat kabul etmedi yalvarırım size " dedi Hilal.
Defne içten gülümseyerek "Hilal hanım merak etmeyin bu dosya benimdir ve içiniz rahat olsun katili bulup içeriye sokmak için elimden geleni değil fazlasını yapacağım."
"Allah razı olsun kızım" dedi Hilal.
"Bir şey yapmadım " dedi Defne.
Hilal ayağa kalktı " Teşekkür ederim."
Hilal gitti.
"Bulacağım ve hapishane bunun gibi itler için çok güzel bir yer " dedi Defne.
Defne dosyayı biraz daha okumaya devam ediyor.
İki saat sonra Defne bürosundan çıktı evine gitti.
Ev iki katlı bir evdi birinci katta mutfak salon yatak odası vardı ikinci katta Defne'nin ve Dicle'nin odası vardı Defne'nin çalışma odası vardı.
Defne salona girdi.
Oda orta büyüklükteydi camları dikdörtgen şeklindeydi beyaz kırmızı desenli dikdörtgen şeklinde bir halı vardı üç tane deri koltuk vardı koltuğun karşısında bir prizma televizyon vardı televizyonun yanımda üç tane küçük sehpa vardı.
Defne babasının yanına oturdu.
"Baba iyisin demi ağrın yok" dedi Defne.
Defne benim babam bir gaziydi gurur duyuyorum gazinin çocuğu olmak bir şerefti benim için en azından babamın sağ kolu yok ve bazenleri ağrısı oluyor canım babam ülkemiz için savaşan bir askerdi bir görevde yaralanarak kolundan kolunu kesmek zorunda kalmıştı doktorlar ve o zaman bile beni öldürün ama koluma dokunmayın mesleksiz yapamam diyen bir adamın kızıyım gurur duyulmayacakta ne yapacağım.
"Yok kızım senin günün nasıldı" dedi Caner.
"Güzeldi babam gelmedi mi ikizim" dedi Defne.
"Gelmedi kızım annen de komşunda " dedi Caner.
"Tamam babam ben annemi alıyım geleyim sonra da ikizimi arayım " dedi Defne.
Caner Defne'ye bakarak " Tamam kızım."
Defne evden çıktı yan eve gitti ve kapıyı çaldı.
Füsun kapıyı açtı " Hoş geldin kızım geç içeriye."
"Yok Füsun teyze annemi almaya geldim " dedi Defne.
"Tamam ben anneni getirim" dedi Füsun.
Füsun gitti Zeynep'i getirdi.
Defne Zeynep'in koluna girdi.
" Sağ ol Füsun teyze " dedi Defne.
Defne ve Zeynep evine doğru gidiyor.
Defne benim annem tümör hastası tedavi gördüğü için bazen tek başına yürüyecek gücü bulamıyor onun ayağı benim ayağımdır yeter ki iyi olsun ben onu ömür boyu taşırım iyi ki bu evin kızıyım ne kadar ikizim kabul etmezse de soyadını yılmaz soyadını hiç bir zaman kabul etmedi ama ben ediyorum ailemi böyle kabul ediyorum onlar benim ailem beni büyüten kişiler bundan asla şikayetçi değilim.
Defne ve Zeynep eve geldi .
Defne Dicle'yi arıyor.
Dicle açtı " Efendim ikiz."
Defne sinirle "Eve çabuk gel. "
"Tamam ikiz" dedi Dicle.
Bir süre sonra Dicle eve geldi.
Defne babasını annesinin üstünü örttü.
"Bahçeye çıkalım orada konuşacağım" dedi Defne.
Dicle tamam anlamında kafasını sağladı.
Defne ve Dicle bahçeye çıktılar.
"Böyle mi olacak her seferinde" dedi Defne.
"Ne böyle mi olacak Defne" dedi Dicle.
"Soyadını kabul etmeyince Yılmazlıktan çıkmıyorsun kimliğinde hala Dicle Yılmaz yazıyor delirtme beni bu saate kadar neredeydin" dedi Defne.
Dicle gözlerini devirerek " Yine mi aynı konu sen kim olarak bana hesap soruyorsun."
Defne"...."dedi .
Defne'nin dosyayı kabul etmesi siz de ne hissettirdi ?
Defne'nin annesinin ve babasının durumu siz de ne hissettirdi ?
Defne ve Dicle'nin konuşması sizde ne hissettirdi ?
Defne'yi sevdiğiniz mi ?
Dicle'nin umursamazlığına ne diyorsunuz ?
Bu bölüm nasıldı
İlk bölüm geldi sorduğum sorulara cevap veriniz lütfen yorum yapmayı beğenmeyi unutmayın 🥰🥰🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güçlü olan kazanır (+18)
Aksiyonbu hayatta bir adalet var mıydı yoksa adalet yerine gelmesi için güçlü olmak mı gerekiyordu hikayeme hoş geldiniz adalet isteyen ve bu yolda her şeyini kaybeden biri olarak bu adalet savaşında kazanacak mıydım yoksa kaydecek mıydım