GİRİŞ

108 13 46
                                    

Bölümü yazarken dinlediğim şarkılar: Sezen Aksu - Git
Nilüfer & Emre Aydın - Ağlama Yüreğim
Yıldız Usmanuva feat. Yaşar - Seni Severdim

Bu hikâyede olaylar tamamen hayal ürünüdür. Hiçbir yaşanmış durumdan esinlenilmemiş, vurgulama yapılmamıştır.

🌼🌼🌼

İlk gün. İlk günü. Bugün İlter'in ilk yakın dövüş ve teknikleri dersini alma günü.

İlk gününün yarattığı heyecanla yakın dövüş eğitimiyle ilk adımlarımı atıyordum. Ortam uygun olsaydı delicesine bağırır, kolumu çimdirirdim bu yaşadıklarım gerçek midir diye. Ya da ne bileyim, birine tokat atmayı deneyebilirdim. Tamam, biraz saçma oldu. Hem sen niye tokat atıyorsun İlter, o sana atacak?

Şaka bi' yana; Manisa 1. Komando Tugayı'nda dövüş eğitimime başlayacaktım. Ekstradan yaptığım sporların aksine bu en zoru olabilirdi. Sonuçta dişimi sıkmam görev demekti zaten. Sabır İlter, sabret.

Hayalim. Hayalim Komando olmaktı. Eğitimle birlikte yaşadığım onca zorluk önüme engel miydi allasen?

İlter hiç 'vazgeçmek' kavramını bilir miydi? Bilmezdi. Bilmeyecekti. Bilmemeliydi. Bilmeyeceksin.

Yurduma bir ilaç olmaya hazırdım. Ben bunun için doğmuştum.

İlter'in amacı belliydi.

Amaç, zaferdi. Zira bu kadim zafer damarlarımdan akacak ve tüm ülkenin gülüşünü temsil edecekti.

Zafer demek ayrılan sürenin sonu, mutlu son demekti. İstediğim buydu. En kısa sürede gerçekleşmesi umuduyla yanıp tutuşuyor, al kırmızının gölgesinde görev başında olmak istiyordum.

"İlter Adelina! Yakın dövüş ve sanatları dersine!"

Eğitimdeydik. Kolluk ve dizliklerimi de takıp beni çağıran, bize eğitim vermek için seçilen komandonun önünde durdum.

"Güven kendine asker!" diyerek gülümsedi Özgür Komando.

Belki de ileride en büyük yapacağım hatalardan biri de güvensizlik olurdu. Güvenim tamdı. Özgüvenimse... O hiç kaybolmamıştı ki.

"Ben güvenin ta kendisiyim Komando'm, merakınız olmaya!" Ellerimle asker selamı verdim. Bu tam bir terapiydi. Mükemmel bir histi, tabii herkese yakışmayan nadide bir his. Vatan hainleri gibi.

Babam gibi...

Bir bacağını iki bacağımın ortasına yerleştirip çelme takınca tek hamlede yere serildim. Ağzımdan küçük bir acılı nida çıksa da, hemen kalkıp kendimi toparladım.

"Hızlı ve çevik olmak kural -1-'dir, asker. Düşman askerinin envantersiz bir hiç olmasını sağlayacaksın. Ne zaman aklı karışırsa, o müddet güçsüz piçin kellesini koparacaksın."

Ona biraz daha yaklaştım. Çok az mesafede durarken, sağ omzunu döndürüp, kafasını yere serdikten sonra "Yapabilirim ama değil mi Komando'm?" siye sordum sırıtarak.

SİYAH KUNDUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin